Bundan tam 79 yıl önce 1938 in 11 Kasım ında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün vefatı akabinde Reis i Cumhur seçiliyor ve Aralık ayında da CHP olağanüstü genel kurulu toplanarak İnönü'yü "milli şef ve partinin değişmez genel başkanı" ilan ve kabul ediyor.
İnönü hem parti genel başkanı ve hemde Reis i Cumhur olarak 1950 ye kadar, milli şef payesi ile görev yapıyor...
Aradan geçen 80 yıllık bir süre sonra siyasette partiler kendilerine has başkan, partililer kendi gönül tellerine dokunabilen lider bulduklarında aynı tavrı gösterebiliyor.
İnönü'nün CHP de karşılığı neyse, bugün de Erdoğan'ın Ak Parti de karşılığı aynı görünüyor...
Erdoğan'ın dünkü konuşmasında söylediği gibi; gönül bağı olarak değil, sadece hukuki olarak ayrı kaldığı partisine bin günlük ayrılıktan sonra yeniden dönmüş oldu.
Artık Türkiye, parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanlığı dönemine geçmiş oldu.
Üstelik milli şef döneminden farklı olarak, bu dönemde "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Dönemi" başlıyor.
Yani hem parti genel başkanlığı hem Başbakanlık ve hemde Cumhurbaşkanlığı "bir kişinin uhdesinde" toplanmış oldu...
Yeni döneme rahatlıkla "Milli Reis Dönemi" diyebiliriz.
Eminim, bilhassa Ak Parti mensupları, bu payeyi severek kullanacaklardır.
Zira: Sayın Başkan Erdoğan'ın "milli" hassasiyeti nin çok kuvvetli olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bu yeni sistemle birlikte, Türk Milleti isabetli isimleri Cumhurbaşkanı olarak seçtiği müddetçe, siyasetin en çok vurgu yaptığı "istikrar" hâkim olacaktır...
Geçen hafta ki yazımda belirtmiştim, önümüzde ki günlerde yeni bir kabine ve Başbakan belirleyecek Sayın Başkan Erdoğan.
Kuvvetle muhtemel, Numan Kurtulmuş'u Başbakan yapacak ve kabinenin üçte birini enaz değiştirecek.
Allah, Türkiye'nin girdiği bu yeni dönemi bu asil millete hayırlara vesile etsin.
Haftaya buluşuncaya kadar huzur ile...