Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığının 20’nci yıl dönümü nedeniyle düzenlenecek olan konferansa katılmak üzere Aşkabat’a hareketinden önce, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk askerinin Musul’daki varlığı tartışmalarına değinerek, “Biz şimdi ülkemize yapılacak bir saldırıda Irak Merkezî Yönetimin davetini mi bekleyeceğiz? Böyle bir şeyi bekleme diye bir lüksümüz yok. Tam aksine biz diyoruz ki, Irak Merkezî Yönetimi eğer oradan ülkemize yapılacak herhangi bir terör saldırısına gerekli tedbiri alamıyorsa, bu tedbirlerimizi biz alırız ve biz bu ifadeyi yeni kullanmıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un davetine icabetle resmî bir ziyaret gerçekleştirmek üzere Türkmenistan’a gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, bazı bakanlar ve bürokratların da aralarında olduğu bir heyet eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bir basın toplantısı düzenleyerek ziyaretine ve gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE-TÜRKMENİSTAN İLİŞKİLERİ
Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığının 20’nci yıl dönümü çerçevesinde düzenlenecek olan ‘Barış, Güvenlik ve Kalkınma Adına Uluslararası İşbirliği Konferansı’na katılacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan’ın, ‘aktif tarafsızlık’ politikasıyla güvenlik ve kalkınma alanlarında çok önemli gelişmeler kaydettiğini söyledi. Türkmenistan halkının tarafsızlığının 20’nci yıl dönümünü tebrik eden ve Türkiye’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkmen kardeşlerinin iyi ve kötü günlerinde yanında olmaya devam edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkilerin mükemmel seviyede olduğunu, pek çok alanda stratejik iş birliği yürüttüğünü ve bu ilişkileri daha da geliştirmek için hemfikir olduğunu vurguladı.
Üst düzeyde gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerin bu iradenin en güzel göstergesi olduğunu dile getiren ve Başkan Berdimuhamedov’un, bu yıl içerisinde Türkiye’yi üç kez ziyaretini buna örnek olarak gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de en son 2014 yılı Kasım ayında Türkmenistan’a resmî bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve bu ziyaretinin Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Orta Asya bölgesine gerçekleştirdiği ilk ziyaret olması bakımından da kendisi için önemli olduğunu vurguladı.
“ATA VATANIMIZ TÜRKMENİSTAN’DA, İŞ ADAMLARIMIZ GÖĞSÜMÜZÜ KABARTAN İŞLERE İMZA ATIYOR”
10 Ekim’deki terör saldırısı nedeniyle ertelenen Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi’ni en kısa zamanda gerçekleştirmek istediklerini, bu zirvenin bölge istikrarına ve kalkınmasına katkı sağlayacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti ile ilgili şu bilgileri verdi: “Yarın, kıymetli dostum Berdimuhammedov ile bir araya gelecek, baş başa bir görüşme gerçekleştireceğiz. Görüşmede enerji ve ulaştırma başta olmak üzere, ekonomi, eğitim ve kültür gibi birçok konuda iş birliği imkânlarını ele alacağız. Ayrıca, gündemdeki bölgesel ve küresel meseleleri de değerlendirme fırsatı bulacağız. Şunu burada altını çizerek ifade etmek isterim: Ata vatanımız Türkmenistan’da iş adamlarımız, müteşebbislerimiz gerçekten göğsümüzü kabartan, iftihar ettiğimiz işlere imza atıyorlar. Aramızda önemli bir köprü olan iş adamlarımızı her platformda desteklemenin gayreti içerisindeyiz.”
Konferans kapsamında bazı ülkelerin hükûmet ve devlet başkanlarıyla bir araya geleceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ziyaretimin hem Türkmenistan’la iş birliğimiz, hem de tarih, kültür, din ve dil ortaklığımız bulunan Orta Asya bölgesiyle ilişkilerimiz bağlamında hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
FIRAT NEHRİNİN BATISINDA, GÜVENLİK BÖLGESİ UYGULAMASI
Bir basın mensubunun Fırat nehrinin batısındaki ada bölgesinde 15 günlük güvenli bölge ilan edildiğinin açıklanmasını hatırlatarak bu sürenin uzayıp uzamayacağı yönündeki sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun bölgenin hassasiyetleri çerçevesinde atılmış bir adım ve alınmış bir karar olduğunu belirtti ve şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu 15 gün olarak alınmış bir karardır. 15 günden sonra ne getirir ne götürür, bunu gelişmeler gösterecektir. Bölge biliyorsunuz Marae Hercele hattı olmak üzere hassasiyet kesp ediyor. Bunun yanında Fırat’ın batısı olarak da Türkmen
kardeşlerimizin yaşadıkları bölgelerdir. Onlar bizim için ayrı bir hassasiyet kesp ediyor. Bundan dolayı da güvenlik güçlerimiz, buradaki hassasiyeti artırmış durumdalar. Şu anda gelişmeleri hep birlikte izliyoruz. Gelişmelere göre de kararlar yeniden farklı bir şekilde ele alınabilir.”
Başka bir basın mensubunun Türkmenistan’ın doğal gaz rezervleri bakımından dünyada 4’üncü sırada bir ülke olduğunu aktararak bu ziyarette yeni bir doğalgaz anlaşmasının ihtimal dahilinde olup olmadığını sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuların her zaman gündemlerinde olduğunu ve görüştüklerini ifade etti ve mevcut gelişmeler sebebiyle hükûmetler arası ya da hükûmet-özel sektör arası bu konuda birçok adımları daha önce Başkan Berdimuhammedov ile görüştüklerini açıkladı.
Bu konuların yeniden gündemlerinde yer alabilecek konular olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan orada bu görüşmeleri yaptıktan sonra ziyaret dönüşünde basın mensuplarına hûkümetin ve kendisinin gerekli değerlendirme ve bilgilendirmeleri yapacağını açıkladı.
“IRAK, BAŞTA DAİŞ OLMAK ÜZERE TÜM ÖRGÜTLERİNİN CİRİT ATTIĞI BİR YER”
Irak’ın talebi üzerine Başika’da Irak askerlerine eğitim vermek üzere bulunan Türk birliği ile ilgili itiraz ve tartışmalar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soruldu. Irak’ın hassasiyetlerine göre yeniden tanzim edileceği yönünde gelen bilgileri nasıl değerlendirdiği sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın üzerinde birçok ülkenin adım attığını ve operasyonlar yaptığını hatırlattı ve Türkiye’nin o ülkelerin hiçbirine benzemediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın DAİŞ terör örgütü de içinde olmak üzere tüm terör örgütlerinin cirit attığı bir yer olduğunu ve bu terör örgütlerinin Türkiye için her an bir tehdit unsuru olduğunu bir tehdit algısı oluşturduğunu vurgulayarak şu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Fakat oraya farklı ülkelerden gelenlerin bu tehdit algısıyla yakından-uzaktan herhangi bir alakası yoktur. Söylenen nedir? ‘Biz davete icabetle Irak’a geldik’; kabul, de biz şimdi ülkemize yapılacak bir saldırıda Irak Merkezî Yönetimin davetini mi bekleyeceğiz? Böyle bir şeyi bekleme diye bir lüksümüz yok. Tam aksine biz diyoruz ki, Irak Merkezî Yönetimi eğer oradan ülkemize yapılacak herhangi bir terör saldırısına gerekli tedbiri alamıyorsa, bu tedbirlerimizi biz alırız ve biz bu ifadeyi yeni kullanmıyoruz. Başbakanlığım döneminde de Irak’ın yetkilileriyle önceki Başbakan dahil olmak üzere bunları hep konuştuk. ‘Ya siz bu tedbirleri alın, bu tedbirleri biz almak durumunda kalacağız, bizi buna sevk etmeyin’ diye defaatle bunları söylemişizdir.”
“2014 YILINDA, ABADİ'NİN TALEBİ ÜZERİNE EĞİTİM VERMEK İÇİN ASKERİMİZİ GÖNDERDİK”
DAEŞ terör örgütünün Irak’ta gerçekleştirmiş olduğu işgale karşı Irak Merkezî Yönetimi’nin henüz herhangi bir şey yapamadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz ise 2014 yılı sonunda Sayın Abadi’nin bizden talebi üzerine buraya eğitim vermek üzere askerimizi gönderdik. Ve şu anda Başika Kampı’nın kurulmasından bu yana neredeyse 1,5 yıla yakın bir zaman geçti. İnsana sormazlar mı, ‘Siz 1,5 yıl önce neredeydiniz? Buralar kuruldu, buralarda bu adımlar, yapılandırmalar vesaire hepsi yapıldı. Şimdi kalkıyorsunuz böyle bir açıklamada bulunuyorsunuz?’ diye.”
“BULUNDURDUĞUMUZ ASKER SAYISIYLA İLGİLİ AÇIKLANAN RAKAMLARIN HEPSİ UÇUKTUR”
Dün Dışişleri Bakanı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Irak Merkezî Yönetim ile orada görüşmeler yaptığına işaret eden ve bu görüşmeler sonrasında iki müsteşar ve Başbakan Davutoğlu ile görüştüklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili açıklamalarını şu cümlelerle tamamladı: “Şu anda askerimizi geri çekmek gibi bir şey söz konusu olamaz. Oradaki eğitim verme sürecine kararlı bir şekilde devam edeceğiz; ama bunu bir mutabakat içerisinde sürdüreceğiz. Ve orada bulunmamız bir muharip asker bulundurma noktasında değil, sadece bizim orada eğitim veren subaylarımızın, askerimizin korunmasına yönelik ayrıca bir takviye olmuştur. Açıklanan rakamların hepsi uçuktur, bu rakamlar orada bizim bulundurduğumuz asker sayısıyla da yakından uzaktan hiç mi hiç alakası yoktur. Ve şu anda da bu açıklamayı öyle zannediyorum ki Hükûmetimizin de yapmış olması lazım ve Irak Merkezî Yönetimiyle de arkadaşlarımız bu mutabakatla dün akşam dönmüş oldular.”
Sorulan bir soru üzerine, beşinci torunun sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğini, annenin ve torunun sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, torunun ilk adının Sadık olacağını ikinci adı ise henüz istişarelerin devam ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı basın açıklamasının ardından, beraberindeki heyetle Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a hareket etti.