Başlıktan da anlaşılacağı üzere, konu güneş, güneş enerjisi.
Herkesin malumu olduğu üzere son yılların küresel anlamda en temiz, en popüler ve en verimli enerji üretim tekniği güneş enerjisi.
Bugün geldiğimiz nokta itibariyle, gelişmiş ülkelerin tamamında evlerin çatıları dahil her yer enerji panelleriyle kaplanmış vaziyette.
Yenilenebilir enerji metotlarından birisi ve en kolayı olan güneş enerjisi, bitmeyen kaynağı ile de geleceğin en önemli enerji kaynağı…
Ülkemizde de hızla yayılmaya başladı ve büyük firmaların gözü, uygun yer bulup yatırım yapma peşinde.
Hele bizim gibi enerjisinin neredeyse yüzde yetmişe yakın oranda dışa bağlı olan ülkelerde de stratejik bir yatırım haline dönüşüyor.
Moda tabirle ülkemize güneş enerjisi yatırımı “beka meselesi…”
Gelelim mevzumuza:
Yeni kurulan ikinci organize sanayi bölgesinde kaymalar olunca, bölgeye yeni yatırım durduruldu ve ılıca tarafında askeri bölgeye yeni organize bölgesi kaydırıldı.
Üç bin dönüme yakın arazinin yaklaşık iki bin dönüm kadar boş bölümüne güneş enerjisi yatırımı fikri geliştirilmeye başlandı.
Çok güzel bir fikir olarak şehrimizde daha bir elin parmaklarını geçmeyen insanın haberi olmadan, ben “akbabalar” diyorum, siz uyanık deyin, yatırımcı deyin, ne derseniz deyin üşüşmeye başladılar bile…
Kilerinden tutun Albayrağına, Bayburt grup’undan tutun Kolinine kadar herkesin malumu şirketler Erzurum’un güneşini kapmanın peşine düştüler bile…
Beş yüz megawat’dan bin megawata kadar kurulabilecek bu sistem ağız sulandırmayacak gibi de değil.
Zira: bir, pazarlama sorunu yok.
Başta devlet olmak üzere alıcısı hazır.
İki, yatırım için finansman sorunu yok.
Dünya bankasından tutun bütün bankalar finans sağlıyor.
Üç, istihdam sorunu yok.
Beş on kişilik bir ekiple yüz milyonlarca dolarlık bu yatırımı işletmek mümkün.
Hal böyle olunca da üşüşmeler normal tabii…
Şimdi buradan başta Vali Bey olmak üzere, belediye başkanları (Sekmen Reis başta olmak üzere), milletvekilleri (Recep Bey başta), partilerin il başkanları (başta Emin Başkan olmak üzere), Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşları…
Sanayici, tüccar, esnaf, zanaatkar, memur, işçi, çiftçi, emekli velhasıl bütün Erzurum halkı bu projeye sahip çıkmalı.
Erzurum kendi güneşini başkalarına kaptırmamalı.
Erzurum halkı ve temsilcileri bu tarihi sorumluluktan kaçmamalı ve bu tarihi fırsatı altın tepside “akbabalar” a sunmamalı…
Kurulacak bir şirket ile bin dolar alt limit, yirmi bin dolar üst limit gibi kısıtlamalarla her Erzurumlunun ortak olabileceği bir yapı oluşturulabilir, mesela…
Benden uyarması !..
Bundan sonrası artık bütün Erzurum’un uhdesindedir.
Bu konuya duyarsız kalanı “hain” olarak nitelendirmem elbette lakin çok rahatlıkla “hayın” olarak tarif edebilirim…
Herkesi bu konuda elinden geleni yapmaya davet ediyorum vesselam...