Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İspir-Pazaryolu Kültür, Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği tarafından Atatürk Üniversitesi Konukevinde düzenlenen dayanışma yemeğinde, köylerin yapılan hizmetlerle yaşanabilir yerleşim birimleri haline getirildiğini söyledi.
Bazı köylerin günümüzde emekli yaşam merkezine haline geldiğini dile getiren Akdağ, "Emekli yaşam merkezi haline geliyor köyler. Buna biraz emek vermeliyiz bence. Derneklerimiz de buna emek vermeli, valiliğimiz de, b iz de buna emek vermeliyiz" diye konuştu.
OVİT DEĞERLENDİRMESİ
Akdağ, İspir ilçesinde de yürütülen hidroelektrik santrali çalışmalarıyla ilgili yüklenici firmaların sosyal sorumluluk projelerine çok ciddi bir şekilde yoğunlaşması gerektiğini ifade etti.
İspir-Rize arasında yapılacak Ovit Tüneli'ne de değinen Sağlık Bakanı Akdağ, şunları söyledi:
"Ovit Tüneli'nin inşasına artık yakında başlanıyor. Süreç oraya kadar geldi. Çünkü bunların projelendirilmesi vardı. Proje ihaleleri vardı. İşin ihale edilmesi vardı. Hepsi gerçekleşti. Tünele yakın bir zamanda kazma vurulacak. Tam tarih veremiyorum. Çok enteresan bir iş yapılacak orada değerli hemşehrilerim. İki tünel yapılacak. Çünkü bir tünelle o kadar mesafeyi geçmek mümkün değil, zor daha doğrusu. Geçen bu konuyu konuşurken Ulaştırma Bakanımız bana enteresan bir şey söyledi. Dünya örnekleri, böyle 15 kilometrelik bir tünelin karşılıklı tek bir tünel içerisinde geliş-gidiş açıdan, psikolojik açıdan da bunun doğru olmadığını ortaya koymuşlar. Yani yer altına giriyorsunuz Erzurum'dan, Ilıca'da çıkacaksınız. Acayip bir şey, farklı bir duygu."
SOSYAL YARDIMLAŞMADA YENİ YAKLAŞIM
Sağlık Bakanı Akdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sosyal yardımlaşmayı esas alan bir projeyle ilgili bilgi vererek, şunları kaydetti: "Çeşitli kaynaklardan çok fazla yardım gidiyor. Sosyal yardımlaşmaya gidiyor, özürlüye gidiyor, evde bakımı olana gidiyor, yaşlısına maaş veriliyor vesaire... Biz şimdi bunu kurumsallaştırıyoruz. Bakanlığımız bir proje hazırlığında. Elimizde çok ciddi veriler de toplandı ailelerle ilgili. Sağlık Bakanlığı olarak bizler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla, Sayın Fatma Şahin Bakanımızla birlikte çalışıyoruz. İhtiyacı olan aileler risk gruplarına ayrılarak, ihtiyacı olan her aile bir dosyayla takip edilecek. Ama her aile... Bir sosyal hizmet uzmanında varsayalım ki 500 ailenin dosyası olacak. Bu 500 ailenin sayıyı tam net söylemeyeyim ama kaç aileye denk gelecekse 4'te 1'i yüksek risklidir, 4'te 1'i orta risklidir, 4'te 1'i daha hafif risklidir, 4'te 1'i de çok ağır risklidir. Bu risklere göre o aileler takip edilecek. Yoksulsa gıda ve yiyecek desteği, çocuğu varsa bursu. Allah korusun evinde alkolik bir baba olabilir. Ona yönelik tedavisi ve desteği. Özürlüsü, özürlüsüne yönelik destek. İşsiz, iş bulma desteği gibi. Bir dosyayla bunu inşallah takip edeceğiz."
BAŞBAKAN’IN TALİMATI
Akdağ, kent ve ilçelerde görev yapan mülki amirlerin yerleşim birimindeki insanların sorunlarını öğrenmeleri adına onları ziyaret etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti.
"Türkiye'de sosyal yardımlara bizim dönemimizdeki kadar özenle yaklaşılan bir başka dönem olmamıştır. Bizim Başbakanımız valilerimize şu talimatı verir.'Hiç kimsenin size gelmesini beklemeyeceksiniz, siz ayağına gideceksiniz' Kömür ihtiyacı mı var? 'Kimse gelip size, benim kömür ihtiyacım var' demeyecek. Kömürü siz onun ayağına götüreceksiniz. Hatta bir ana muhalefet partisi lideri o zaman demişti ki, 'Başbakan valileri böyle neden rencide ediyor, valiye, (ayağına götüreceksiniz) nasıl diyor' Tabii ki ayağına götürecek. Valinin işi o. Bizim bir anlayışımız var. Bizim anlayışımız Hazreti Ömer'den gelen bir anlayıştır."