Allahuekber Şehitlerini Anma ve Milli Bilinç Kampı etkinlikleri kapsamında Erzurum'da, "Sarıkamış Harekatı" paneli düzenlendi.
Türkiye İzcilik Federasyonu ve Güneş Vakfı tarafından ortaklaşa hazırlanan, Göğüs Hastalıkları Hastanesi konferans salonunda düzenlenen panele, Erzincan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Salim Gökçen, Dr. Yahya Yeşilyurt, Ar. Gör. Songül Alşan konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Gökçen, Sarıkamış Harekatı'na katılan asker sayısının tartışılmasının yersiz olduğunu, asıl önemli konunun, şehit düşen askerlerin hepsinin donarak değil, bazılarının da çarpışarak öldüğünün gündeme getirilmesi olduğunu söyledi.
Gökçen, Osmanlı Devleti'nin, 1. Dünya Savaşı'na katılmak zorunda kaldığını, Kafkas Cephesi'nin Ruslar'ın sıcak denizlere inmesini engellemek için açıldığını belirtti.
Osmanlı'nın, 1. Dünya Savaşı'na girmesindeki en büyük rolünün, Ruslar'ın, Akdeniz'e inme politikası olduğunu kaydeden Gökçen, şöyle konuştu: "Enver Paşa'nın, Almanya hayranı olması nedeniyle, 1. Dünya Savaşı'na girdiğimiz şeklinde yapılan yorumlar, ortaya sunulan gerekçeler doğru değil. Osmanlı devlet adamları da savaşı kazanmak isteyenlerin, sıcak denizlere açılma hayali olan ülkelerin olduğunu biliyordu. Osmanlı'nın İngiltere'nin yanında olmak istediği fakat İngiltere'nin, Osmanlı topraklarında gözünün olması nedeniyle yanında yer almasını istemediği bilinmeli. Çünkü İngiltere'nin, Osmanlı'nın bazı yerlerine egemen olma hayali vardı. Ruslar'ın, Akdeniz'e inme politikası, Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'na girmesinde en büyük roldür."
Gökçen, Kafkas Cephesi'nin açılmasının nedenlerinin de böylece anlaşıldığını, Rusların sıcak denizlere inme hayalinin önüne geçmek için bu yolun izlendiğini kaydetti.
Kafkas Cephesi'nin taarruz cephesi ve aynı zamanda savunma cephesi olduğunu ifade eden Gökçen, şunları kaydetti: "Rusların, sıcak denizlere inme hayali sadece Kars bölgesinde kalmayarak, diğer bölgelere de inme düşüncesi oluşmuştur. Bu hattı koruma ve Rusları durdurmak için Kafkas Cephesi'nin açıldığını söyleyebiliriz. 1. Dünya Savaşı başladığında, Osmanlı Devleti tam 7 cephede savaşmak durumunda kalmıştır. Bu kadar geniş bir coğrafyada savaşırken, elbette yetersizliklerin, eksikliklerin olması söz konusudur. Sarıkamış'ta da bu eksiklikleri görmemiz mümkün. Ancak bugün günümüzde, şehit düşen askerlerimizin sayısı üzerinden tartışmaların gündeme gelmesi üzücü. O topraklarda donarak veya vurularak şehit olmuş askerlerimizin aslında neler çektiğini bilmek gerekir. Her yıl yapılan anma törenlerinde '90 bin askerimiz donarak şehit oldu' deniliyor. Fakat elde edilen resmi rakamlar 57 bin civarında olduğunu bizlere göstermektedir. Askerlerimiz, Sarıkamış'a ıslık çalarak gitmemiştir. Çarpışarak gitmiştir. Nitekim 30 bin Rus askeri de savaşta ölmüştür. Bizim askerlerimiz, tek bir kurşun dahi atmadılarsa, Rus askerleri nasıl öldü-"