Başbakan Erdoğan, "Bu olaylar dershaneler sürecinin bir devamıdır. AK Parti'ye gönül vermiş kardeşlerime söylüyorum, "devletin okulları bize yeter" diyerek tavrınızı koyun" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Sen yasayı da bilmiyorsun"
Başbakan Erdoğan, "Minareyi çalan kılıfını hazırlar" atasözünü hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bunlar şu anda çaldıkları veya çalmak istedikleri minarenin kılıfını hazırladılar, hazırlıyorlar. Onunla vurmak istiyorlar. Bunlarda her yol meşru. Bunlar ailelerin mahremine girecek kadar haysiyetsiz.
Şu anda ana muhalefetin başındaki zat, genel müdür, yolsuzluklardan filan bahsediyor. Ey genel müdür, eğer yolsuzluk arıyorsan, o sende. Sen SGK'nın genel müdürüyken yaptığın yolsuzluklar ortada, Rahşan affı ile işi yırttın. Ayrıca sayın Baykal'ı sen bir kasetle götürdün. Eğer o kaset olmamış olsaydı, şu anda sen CHP'nin başında olmayacaktın. Bitmedi, bitmedi. Sayın Baykal'ın yanındayken, sen CHP'nin ihraç ettiği bir kişiyi, kim olduğunu biliyorsunuz, söylememe gerek var mı, kalkıyordun, orada raflardan, onun yolsuzluk klasörü önünde boy boy resimler veriyordun. Hatırlıyorsunuz değil mi o fotoğrafları... Ne oldu sana ki, bu kadar dürüst adamsın, o yolsuzluk klasörleri önünde poz veren sen, şimdi ne oldu da onu temize çıkarmak suretiyle İstanbul'a aday yapıyorsun? Utanmadan, sıkılmadan da diyor ki 'Parlamentonun içinde bakan mı bulamadın da müsteşarını yapıyorsun' diyor. Yasalarda illa parlamento içinden bakan yapılır diye kayıt mı var? Sen yasayı da bilmiyorsun, önce bu yasaları öğren. Burada yetki bellidir; bir başbakan parlamento içinden de yapar, parlamento dışından da yapar. Önemli olan burada olan ehliyet, liyakat noktasında, hesabını yapar, kiminle bu işi daha iyi yürütebilir, götürebilir, onu da sayın Cumhurbaşkanı'na takdim eder, sayın Cumhurbaşkanı onuyorsa mesele biter. Olay budur, ama bunu bilmeyecek kadar da maalesef zavallı. Ama bu işte maalesef yolsuzlukları sebebiyle partisinden kovduğu adamı tekrar içeri alabilecek kadar karnı geniş."
"Şu olaylar tamamıyla dershane sürecinin bir devamıdır"
Başbakan Erdoğan, birilerinin konuştuğu gibi konuşmayacaklarını, yumuşak dille konuşacaklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz beddualarla konuşmayacağız. Bir Müslüman bir Müslümana beddua edemez. Müslüman o kimsedir ki, diğer Müslümanlar onun elinden ve dilinden emindir, salimdir. Dolayısıyla biz bu tuzaklara da gelmeyeceğiz. Bedduaya lanet, duaya evet. Duaya davet. Gezi'de ülkeye çok şey kaybettirdiler. Şimdi de bununla ülkeye çok şey kaybettiriyorlar. Faizin oynaması ortada, döviz kurları ortada, borsa ortada. Bunun hesabını nasıl verecekler bunlar. Bu oyunu, bu tezgahı kuranlar, bunun hesabını nasıl verecekler. Konuşmadık, konuşmadık, konuşmadık... Dershaneler diye bir olay tutturdular. Onunla başladılar, işi buraya getirdiler. Şu olaylar tamamıyla dershane sürecinin bir devamıdır. Bunu bilesiniz. Ben de şu anda bütün AK Parti davasına gönül vermiş kardeşlerimize söylüyorum. Siz de gelin 'devletin okulları bize yeter, biz başka bir şey istemiyoruz' deyin. Tavrınızı koyun. Çünkü biz bu yola çok başka türlü düşüncelerle çıktık. 'Niyet hayr, akıbet hayr' dedik, böyle yürüdük. İnşallah bu hizmetkarlığımız devam edecek. Hanım kardeşlerimiz, gençler kapı kapı dolaşmalı. Kucaklayıcı olacağız, inşallah kolaylaştırıcı olacağız, zorlaştırıcı olmayacağız. Yumuşak dille gideceğiz. İstanbul büyükşehir olarak, ilçeleriyle çok daha güçlü çıkmaya var mıyız?"
Başbakan Erdoğan, "Biz bu tuzaklara da gelmeyeceğiz. Diyorum ki, bedduaya lanet, duaya davet. Buna bakacağız. Gezi'de ülkeye çok şey kaybettirdiler, şimdi de bununla ülkeye çok şey kaybettiriyorlar. Faizin oynaması ortada, döviz kurları ortada, borsa ortada. Bu oyunu, bu tezgahı kuranlar bunun hesabını nasıl verecekler? Konuşmadık, konuşmadık, konuşmadık... Dershaneler diye bir olay tutturdular, onunla başladılar, işi buraya getirdiler. Şu olaylar tamamiyle dershaneler sürecinin bir devamıdır, bunu bilesiniz. Ben de şu anda bütün AK Parti davasına gönül vermiş kardeşlerime söylüyorum, siz de gelin 'devletin okulları bize yeter, biz başka bir şey istemiyoruz' deyin. Tavrınızı koyun" dedi. Kaynak: http://www.aktifhaber.com