Cumhuriyetin 87. yıldönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da coşkuyla kutlandı. Hastaneler Caddesi üzerinde gerçekleştirilen etkinlikler, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Kenan Hüsnüoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in halkın bayramını kutlamalarıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam eden kutlamalarda, olağanüstü güvenlik önlemleri alınması dikkatlerden kaçmadı.
Yediden yetmişe vatandaşların ellerinde bayraklarla akın ettiği törende, öğrenciler tarafından şiirler okunurken, askeri erkân adına ise, Piyade Albay Rafet Uluışık bir konuşma yaptı.
Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, halkın bayramını kutlayarak başladığı konuşmasında,
Cumhuriyet’in ilan edilişinin 87. yıldönümüne ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Cumhuriyet’in, Türk milletinin tarih boyunca gerçekleştirdiği en önemli atılımlardan birisi olduğunu vurgulayan Vali Öztürk, “İnancın, azmin, kararlılığın, vatan ve bayrak sevgisinin eseri olan bu büyük zafer, atalarımızın canı pahasına vatan yaptıkları toprakların kurtarılmasını, bağımsızlığın korunmasını, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağlamıştır.” dedi.
Cumhuriyet’in kuruluşunda Erzurum’un üstlendiği misyona işaret eden Öztürk, Erzurum’un, önemli bir kongreye ev sahipliği yaparak, M. Kemal Atatürk ve arkadaşlarını bağrına bastığını dile getirdi. Manda ve himayenin kabul edilemeyeceği ve vatanın bir bütün olduğunun tüm dünyaya haykırıldığı Erzurum Kongresi’nin, ülkenin kaderini derinden etkilediğini anlatan Vali Sebahattin Öztürk, “Bu mücadelede Erzurum çok önemli bir kongreye ev sahipliği yaparak Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bağrına basmıştır. Bu kongrede alınan ‘vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir, İstanbul Hükümeti üstlendiği görevleri yerine getirmiyor o halde bu görev millet iradesi tarafından yerine getirilecektir’ kararı ile hem kurtuluş savaşının gerekçesi ortaya konmuş ve yöntemi belirlenmiş, hem de Cumhuriyetin kurulması yönünde siyasi ve hukuki adımlar atılmıştır. Bölgesel bir kongre olarak planlanmasına rağmen Erzurum Kongresi'nde, ülkenin kaderini derinden etkileyen önemli kararlar alınmıştır. Kongre'de aynı zamanda, Milli Mücadelenin esas programı da hazırlanmıştır. Nihai hedefinde kayıtsız şartsız bağımsızlık ve milli egemenlik olan Erzurum Kongresi; vatanın kurtuluşuna, milletimizin bağımsızlığına kavuşmasına zemin oluşturan bir mahiyettedir. Kongre kararlarıyla, Türk Milletinin vatanına, bağımsızlığına ve egemenliğine her şart altında sahip çıkacağı güçlü şekilde dünyaya ilan edilmiştir.” diye konuştu.
Kongre'de milli hudutlar içinde vatanın bir bütün olduğu, manda ve himaye altına girmenin kabul edilmeyeceğinin kesin bir kararlılıkla vurgulandığını belirten Öztürk, ilk kez bir hükümet kurma fikrinden söz edilerek, milli egemenliğin hayata geçirilmesi yolunda önemli bir adım atıldığını kaydetti.
Öztürk, “Bunlar, milletin iradesiyle yeni bir devletin doğuşunu müjdeleyen kararlardır. Aynı zamanda yediden yetmişe tüm vatandaşlarımızın üzerinde birleştiği milli bir mutabakatı ortaya koyan kararlardır. Tarih ve tüm dünya Samsun'da meşalesi yakılan, Amasya Genelgesi ve Erzurum Kongresi ile devam eden istiklal mücadelesinde, bir milletin tüm fertleriyle inanılmaz gayretine, vatan ve bayrak sevgisine tanıklık etmiştir. Yok edilmek istenen, vatanı parçalanmak istenen Türk Milletinin yeniden dirilişine tanıklık etmiştir. İşte Cumhuriyetimizi 87 yıldır dimdik ayakta tutan ve büyük başarılara ulaştıran bu büyük güçtür, bu büyük iradedir. Milletimizin bağımsız ve özgür yaşama kararlılığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarih sahnesindeki yerini almasının ve emin adımlarla hedeflerine yürümesinin yolunu açmıştır. Türk milleti, millet olma şuuruyla, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla, tüm sorunların ve tehditlerin üstesinden gelerek, bugünkü nesillere büyük bir devlet, mutlu ve huzurlu bir gelecek armağan etmiştir.” ifadelerini kullandı.
Ülke ve millet olarak daha da kuvvetli olmak tüm engelleri aşabilmek için ihtiyaç duyulan en önemli hususun, birlik ve beraberlik olduğunu vurgulayan Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, “İstiklal mücadelesindeki başarımızı nasıl birlik ve beraberliğimize borçluysak, bugün önümüze çıkabilecek engelleri aşmak için yine birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Bu duyguyu güçlü tuttuğumuz müddetçe aşamayacağımız sorun yoktur.” dedi. Büyük ve güçlü Türkiye tasavvurunda farklı renklerin olmasının gayet doğal bir durum olduğuna dikkati çeken Öztürk, “Biz farklılıkları zenginlik olarak gören, ortak tarih bilinciyle yoğrulmuş, ortak hedeflere kilitlenme kabiliyeti olan bir milletiz. Tarihimiz, farklılıkların yüzyıllarca nasıl bir arada yaşayabildiğinin somut göstergesidir. Cumhuriyet; ırk, dil, inanç ve cinsiyet farkı gözetmeksizin her Türk vatandaşının ortak varlığıdır. Din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan laiklik, yurttaşların fikirlerini serbestçe ifade etmelerini ve yönetime katılmalarını sağlayan demokrasi, adaleti teminat altına alan hukuk devleti anlayışı, Cumhuriyetin temellerini oluşturmaktadır. Amacımız 87 yıllık büyük bir mücadelenin ve gayretin ürünü olan üniter yapımızdan, Cumhuriyetimizden, demokrasimizden ve diğer kazanımlarımızdan hiçbir taviz vermeden daha ileriye ulaşmaktır. Günlük hadiselerin bu büyük hedefimizi gölgelemesine asla izin vermemeliyiz. Ülkemizin yarınlarının daha güzel olacağına yürekten inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Vali Sebahattin Öztürk’ün konuşmasının ardından askeri erkân adına söz alan Piyade Albay Rafet Uluışık ise, laik ve demokratik bir ulus devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, büyük Atatürk’ün Türk ulusuna en büyük armağanı ve yüce Türk ulusunun en değerli varlığı olduğunu dile getirdi.
Uluışık, “Cumhuriyetimizin 87. yıldönümünde tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz ki, bu kudret, yüce Atatürk’ün belirttiği gibi, büyük Türk ulusunun damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur. Bağımsız yaşamak uğruna canlarını seve seve feda ederek, bu toprakları vatan, kanlarını da bayrak yapıp, Cumhuriyet’le birlikte bize emanet eden Atatürk ve çalışma arkadaşları ile aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında saygı ve minnetle eğiliyoruz.” dedi.
Konuşmaların ardından halk oyunları gösterileri ve geçit töreni ile program sona erdi. Kurtuluş törenleri daha sonra 9. Kolordu Komutanlığı Bando takımının Havuzbaşı'nda verdiği mini bir konser ile son buldu.