Üçüncü ''Ergenekon'' iddianamesinde, İstanbul Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı'nın ''örgütün üst düzey sorumlularıyla yasama ve yürütme organlarını ortadan kaldırma çalışmalarına iştirak ettiği, fikri ve ideolojik olarak bu faaliyet içinde fiilen yer aldığı, bazı siyasilere ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydettiği'' savunuldu.
İddianamede, Manisalı'nın evindeki aramada, bulunan belgelerin birindeki ''Türkiye'yi yönetenlerin etnik kökenleri'' başlıklı yazının içeriğinde Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül, Abdulkadir Aksu, Dengir Mir Mehmet Fırat, Zeki Ergezen, Başbakan danışmanları ile ilgili dini, etnik ve sosyal kökenlere göre kişisel bilgilerin olduğu ifade edildi.
Manisalı'nın evinde ''AB'den para için Kanunları Delme Kumpası-DİSK, KESK, HAK-İŞ şeflerinin Karen Fogg'la gizli ilişkileri'' başlıklı yazının bulunduğu kaydedilen iddianamede, ''Dünyayı Sömüren Amerika'' isimli Mayıs 2007 tarihli kitabın arka kapağı içerisinde ''Ergenekon, ABD ve AKP'nin belirlediği kırmızı çizgileridir. Bizim kırmızı çizgilerimizi aşan herkesi cezalandırırız kural budur'' ibaresinin yazılı başka bir belge olduğu vurgulandı.
İddianamede, soruşturma kapsamında temin edilen HTS kayıtlarından, Manisalı'nın, Veli Küçük, Adnan Türkkan, Mustafa Ali Balbay, Doğu Perinçek, Sinan Aydın Aygün, Tunç Akkoç, Mehmet Şener Eruygur, Habip Ümit Sayın, İbrahim Benli, Sevgi Erenerol, Vedat Yenerer, Erol Mütercimler, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Serhan Bolluk, Ferit İlsever ve Emin Gürses ile irtibatlı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Telefon görüşmelerine de yer verilen iddianamede, 20 Şubat 2008 tarihinde Emin Gürses ile Vedat Yenerer arasında geçen görüşmede özetle Gürses'in ''Maalesef Genelkurmay'ın bu ara Amerika'dan çekindiği için operasyonlar engellenmesin diye ses çıkarmamasından ileri geliyor. Tayyip Erdoğan'ı da birileri pohpohluyor. Aman devam et Amerikan Büyükelçiliğinden talimatlar gelmiş. Tayyip Erdoğan da diyor operasyon devam edecek. Şimdi akademisyenlere döneceklermiş'' dediği, Yenerer'in ise ''Tabii tabii'' dediği belirtiliyor.
Bunun üzerine Gürses'in ''Dedim dönsünler akademisyenlere. Zaten üniversitede pek bir iş yaptığımız yok. Devletin cezaevinde dururuz. Yani şimdi Sevgi'yi almışlar'' yanıtı verdiğine dikkat çekilen iddianamede, Yenerer'in Erol Manisalı'yı da alsınlar hep birlikte'' dediği ifade ediliyor.
MANİSALI'YA GİZLİ KAYIT
''Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Şener Eruygur'dan elde edilen ve Ergenekon Silahlı Terör Örgütü''nün amaçlarına ulaşması doğrultusunda hareket eden, illegal bir oluşum olan ve örgütün gerçekleştirdiği darbeye teşebbüs suçunda aktif bir rolü bulunan 'Cumhuriyetçi Çalışma Grubu'nun eylem ve faaliyetlerinin anlatıldığı devre raporlarında'', Manisalı ile yapılan görüşmelerin ayrıntılı olarak anlatıldığına değinilen iddianamede, 12 Şubat 2004'te Harbiye Orduevi'nde yapılan görüşmenin örgüt tarafından Manisalı'dan habersiz olarak ses kaydının alındığı vurgulandı.
İddianamede, 19 Şubat 2004 tarihli ''Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporu-12''nin içinde, ''Prof. Dr. Erol Manisalı'ya 12 Şubat 2004 günü İstanbul Harbiye Orduevi'nde, 6 üniversite rektörüne 18 Şubat 2004 Bakanlıklar Komuta Katı Toplantı Salonunda Cumhuriyet Çalışma Grubu raporu arz edilmiştir'' şeklinde ibarelerin bulunduğu yer aldı.
LOBİ KODLU DÖKÜMAN
Manisalı'nın evinde bulunan ''Lobi'' kodlu dokümanın ''Politika'' başlıklı bölümünde sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunmasının sağlanması ve kitlesel tepkiler organize edilmesinin anlatıldığı, işlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinden etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemlerinin, endirekt metotlarla yönlendirilmesinin sağlanması ifadelerine yer verildiği kaydedildi.
Söz konusu belgede ''Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır. Anı şekilde ticari ve kültürel faaliyetlerde de doğrudan doğruya girişim ve etkinlikler içinde yer almamalıdır.
Tüm faaliyet alanlarında organizasyon çatısı altında oluşturduğu kuruluş ve örgütlerini amaçları doğrultusunda harekete geçiren bir mekanizma olarak kalmaya özen göstermelidir'' denildiği vurgulanan iddianamede, şu hususlara yer verildi:
''Şüpheli Erol Manisalı görüşleriyle oluşturulduğu anlaşılan Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre raporlarından 11 nolu devre raporunda, 'Genel Konular Başlığı' altında Türkiye'de ulusal cephe hareketinin kopuk olduğunu, bütün çabanın bunların birbiri ile ilişkilendirilmesi üzerine yoğunlaşılması gerektiğini belirtmiş ve yine şüpheliden ele geçirilen dokümanda, 'Neden bu örgütlenmeler birlikte bu esas mesele niçin bir araya gelip bir platform oluşturmuyorlar. Birlik güçtür, bir araya gelmelerini engelleyen nedir?' ibarelerinin yer aldığı dokümandan da anlaşılacağı üzere Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporu'nda geçen hususlarda yer aldığı gibi şüphelinin Ergenekon silahlı terör örgütü içerisinde ülkemiz üzerinde faaliyet yürüten tüm sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek örgüt amaçları doğrultusunda hareket etmeleri ile bu sivil toplum kuruluşlarının etki altına aldıkları insanları da kendi amaçları etrafında yönlendirerek, yürütme organını devirmeye teşebbüs eylemleri için kışkırtmak suretiyle bu fiillere iştirak ettiği...''
İKTİDAR ALTERNATİFİ FAALİYETLERİ
İddianamede, Manisalı'nın ''Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporları''nda belirtildiği gibi ''Ergenekon Silahlı Terör Örgütü''nün amaçları doğrultusunda sözde ulusalcı yapılanmaları bir araya getirerek tek seslilik sağlanması ve ortak hareket edilerek olası bir darbe sonrası yürütme organı yerine yerine yeni bir iktidarın meydana getirilebilmesi için şimdiden bir iktidar alternatifi ortaya çıkarma faaliyetleri içerisinde bulunduğu'' değerlendirmesi yer aldı.
Manisalı'nın evinde ele geçirilen söz konusu dokümanın 95. sayfasında ''mevcut ulusalcı ve Kemalist partilerin içinde yeniden yapılanmanın sağlanması, sosyal sınıf örgütlerinin, bu partilerin çatısı altına sokulması girişimlerinin başlatılması, ulusal güçler arasında topyekün seferberliği başlatacak girişimler ve Cumhuriyetin kazanımlara sahip çıkan bütün kurumların bir çatı altında harekete geçirilmesi'' şeklindeki notların da yine ''Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporları''nda uygulamaya konulan hususlar olduğuna dikkat çekilen iddianamede, şüphelinin siyasi partilerin tek merkezden yönetilmesi ve yönlendirilmesi faaliyetlerine de iştirak ettiği kaydedildi.
Manisalı'nın ''Halkın eğitilmesi değil, örgütlenmesi önemli. Ben o konularda çok az kafa yorabiliyorum. Benim konum ulusal cephe. Ben onunla çok meşgulüm'' şeklinde beyanının olduğu vurgulanan iddianamede, şüphelinin, söz konusu beyanlarıyla Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet Şener Eruygur tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan ''Ulusal Birlik Platformu'' altında tüm sivil toplum kuruluşlarını örgütleyip eşgüdüm komitesi tarafından yönetilip yönlendirilmesi işinden görevli Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olduğu'' iddia edildi.
MANİSALI HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR
İddianamede, Manisalı'nın örgütün üst düzey sorumlularıyla yasama ve yürütme organlarını ortadan kaldırma çalışmalarına iştirak ettiği, fikri ve ideolojik olarak bu faaliyet içinde fiilen
yer aldığı, bazı siyasilere ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydettiği öne sürüldü.
İddianamede, Manisalı'nın, ''Ergenekon silahlı terör örgütü'' yapılanması içinde yer alan, örgütün üst düzey yöneticilerinden İlhan Selçuk, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Doğu Perinçek, Bedrettin Dalan, Mehmet Şener Eruygur, Ahmet Hurşit Tolon ile örgütsel faliyetleri birlikte yürüttüğü iddia edildi.
Manisalı'nın Münür Kemal Yavuz, Namık Kemal Boya, Sevgi Erenerol, Sinan Aydın Aygün, Tuncay Özkan, Vedat Yenerer, Halil Kemal Gürüz, Mustafa Ali Balbay, Adnan Türkkan ve Tunç Akkoç ile örgütsel irtibatlarının bulunduğu ifade edilen iddianamede, şüphelinin, ''Ergenekon silahlı terör örgütü üst düzey yapılanması içinde yer alan şüphelilerle doğrudan irtibatlarının bulunduğu gibi Ergenekon silahlı terör örgütünün üniversite ve medya yapılanması içinde yer aldığı, yöneticiler ve örgütte belirli konumdaki kişilere Ergenekon silahlı terör örgütünün örgütsel içerikli dokümanlardaki amaçlarının teoriden pratiğe dökülmesi için fikri ve ideoljik yönden eğitimlerine yönelik seminerler verdiği'' öne sürüldü.
İddianamede, Manisalı'nın üniversite yapılanması içinde kadrolaşma ve kendi elemanlarının doktora ve benzeri imtihanlarda yardımcı olmak suretiyle yükselmelerine yardım ettiği, bazı üst rütbeli askeri şahısların da akademik kariyer işleri ve benzer işlerinin takibini yaptığı, ''Cumhuriyet Çalışma Grubu'' faaliyetlerinin uygulanabilir olup olmadığı hususları rapor haline getirip örgütün üst yönetimine sunduğu, denetimini yazdığı da savunuldu.