Erzurum Kalesi’nde ilki 2002 yılında yapılan ve 2006 yılından sonra ara verilerek 2009 yılında yeniden başlanan arkeolojik kazıların 2010 etabı başka bahara kaldı. Kalede kazılara devam edilmesi için 2010 yılına ilişkin olarak yapılan planlar, hayata geçirilemezken, çalışmaların önümüzdeki yıla ertelendiği kaydedildi.
Erzurum Müze Müdürlüğü’nden edinilen bilgilere göre, Kale’de bu yıl arkeolojik kazı yapılamayacak. Hem sezonun kapanması, hem de Kale ile ilgili olarak çok daha geniş kapsamlı bir proje yürütülecek olması nedeniyle kazıların beklemeye alındığı kaydedilirken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan önümüzdeki yıl için de kazı planlaması onayı isteneceği bildirildi.
Kale’de yapılan kazılarla ortaya çıkarılan oda, kesit ve koridorların, önümüzdeki yıllarda onarımı ve bakımı yapılmak suretiyle turistlere her türlü sosyal ve kültürel hizmetin verileceği mekanlar haline dönüştürüleceğini açıklayan ilgililer, ziyaretçilerin, Kale içerisindeki mekanlarda yeme, içme ve dinlenme gibi gereksinimlerini de giderebileceklerini kaydettiler. Müze Müdürlüğü yetkilileri, bunun yanında Kale’nin içerisinde yapılacak olan başka fiziki çalışmalarla, bu mekanın kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapabilecek bir duruma getirileceğini anlatarak, söz konusu projenin uygulanmasına önümüzdeki yıldan itibaren başlanabileceğini bildirdiler.
Erzurum Kalesi’nde ilk arkeolojik kazı, 2002 yapılmış, uzun bir aradan sonra 2006 yılında yeniden başlanan kazılar kapsamında tarihi eser içerisinde çeşitli incelemeler yapılmıştı. Son olarak Kale’de gerçekleştirilen arkeolojik kazı, 7’si uzman toplam 67 kişi tarafından yürütülürken, çalışmalar için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 130 bin TL tutarında kaynak ayrılmıştı.
Müze Müdürlüğü yetkilileri, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın gözetiminde yürütülen arkeolojik kazıların iki amacının olduğuna vurgu yaparak, “Kazıların birinci amacı, şehrin kurulduğu ilk yıllara ilişkin bulgular elde etmektir. Kazılarla ulaşılması planlanan bir diğer hedef ise, Kale etrafındaki anıtsal yapılar da göz önünde bulundurularak, tarihin gün yüzüne çıkarılmasıdır.” dediler.