Osmanlı döneminde kışla olarak kullanılan Erzurum kalesini ziyarete gelen turistler kale duvarlarına yazılmış yazılar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Kale içerisinde bulunan güvenlik kameralarının ise çalışmadığı ortaya çıktı.
Erzurum'da çifte minareli medrese, Lalapaşa medresesi ve Yakutiye medresesinden sonra kentin önemli tarihi mekanlarından biri konumunda bulunan Erzurum kalesindeki bakımsızlık ve korunaksızlık gelenleri ziyaretçileri hayrete düşürüyor. Saat kulesi olarak adlandırılan bölüme yazılmış olan yazılar tarihi kalede tarihe saygının boyutunu ortaya koyuyor. Yapılan yanlış restorasyon sonucu alçı ile kapatılan duvarlara sevgililer isimlerini, askerler kalan şafaklarını yazıyorlar. Duvarlara yazılan yazılar sonucu
ise tarihi kalenin içerisi metruk bir binayı andırıyor.
Erzurum'a gelen yerli ve yabancı turistler karşılaştıkları manzara karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. 5. yüzyılda yaptırılan ve günümüze kadar ulaşan tarihi kalenin bakımsızlığına tepki gösteren ziyaretçiler, "Buraya girişte bizden ücret alıyorlar burayı bir kazanç kapısı olarak görüyorlar. Bizler buraya girerken verdiğimiz paralara üzülmüyoruz, verdiğimiz paraların ticari ranta dönüştüğünü görünce üzülüyoruz" dediler.
ERZURUM KALESİ'NİN TARİHİ
Yaklaşık 2 bin metre yükseklikte bir tepe üzerinde inşa edilmiş olan iç kale 5. yüzyılda Roma İmparatoru Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Son zamanlara kadar Türkler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Kale Mescidi ve saat kulesi Türk mimarlığının ilk örnekleri olmaları bakımından önem taşırlar. Tepsi Minare olarak da adlandırılan kule Ortaçağ'larda gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Osmanlı mimarisinin Barok çağında saat kulesine çevrilmiştir. 1124-1132 yılları arasında hüküm süren Abu'lMuzafferüddin Gazi tarafından yaptırılmıştır. Tek büyük bir kubbe ile örtülen mescid geleneksel Türk mimarisinin özelliklerini taşır.