Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından cevaplandırılmak üzere yazılı soru önergesi verdi
Ertugay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verdiği önergede, değerlendirme yapılmadan Hidroelektrik Santrallerinin hayata geçirilmesinin Türkiye için her alanda telefisi mümkün olmayan yaralar açacağını öne sürdü.
//ERTUGAY ÖNERGE VERDİ
Ertugay önerge metninde: “İnsanımızın refah düzeyinin yükseltilmesi için elektrik enerjisi ihtiyacı olduğu ve bu ihtiyacın öncelikle temiz enerji olarak karşılanması gerektiği muhakkaktır. Ülkemizin enerji ihtiyacının Hükümetinizin uygulamaya koyduğu hidroelektrik Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesinde 2023 yılına kadar hidroelektrik potansiyelimizin tamamının elektrik enerjisi üretiminde kullanılmasının sağlanacağı, bunun da ağırlıklı olarak nehir tipi hidroelektrik santralleri ile karşılanacağı öngörülmüştür. Bu kapsamda yaklaşık ülke genelinde 2000 civarında nehir tipi HES Projesinin yapıldığı bilinmektedir. Kısa sürede enerji açığını kapatmayı hedefleyen bu yaklaşımın teknik, ekonomik, sosyal ve kültürel yönden çok ciddi boyutta değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirmeler yapılmadan bir oldubittiyle HES’lerin hayata geçirilmesi ülkemiz için her alanda telafisi mümkün olmayan yaralar açacaktır.”ifadelerini kullandı.
//BİYOÇEŞİTLİLİK
Ertugay, HES’lerin bugünkü yaklaşımla uygulamaya konulması durumunda o bölge insanının ekolojik denge, biyoçeşitlilik, tarımsal faaliyetler, flora ve faunanın olumsuz bir şekilde etkileneceğini ifade etti. Ertugay, daha sonra şunları anlattı: “Geri dönüşümü olmayacak şekilde tabii varlıklar ve insanın çok büyük zararlarla karşı karşıya kalacaktır. Bu uygulama ile ortaya çıkan en temel problem insanların köyünden beldesinden geçen suların kullanma hakkının başkalarına devredilmesidir. Havza bazında yapılması gereken ciddi bir planlamaya dayanmayan ilgili sivil toplum kuruluşlarının ve yöre halkının bilgisine başvurulmadan ve bir mutabakat sağlanmadan ciddi bir Çevre Etki Değerlendirmesi yapılmadan ve bu konudaki mevzuat bay-pas edilerek yapılan proje, ihale ve uygulamalar büyük sıkıntı yaratmaktadır. Bu alanda taraf olduğumuz ve uymakla yükümlü olduğumuz uluslararası anlaşmalardaki bağlayıcı hükümler de dahil Anayasamızın 56 ıncı maddesi ile “ herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.”
//ÇEVRE KİRLİLİĞİ SORUNU
Ertugay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ertugay tarafından cevaplandırılmak üzere şu soruları sordu: “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir” denilmesine rağmen bu hususların hiçbiri dikkate alınmadan tüm Türkiye’de olduğu gibi seçim çevrem Erzurum ili sınırları içerisinde diğer ilçelerin yanında ağırlıklı olarak Tortum, İspir ve Uzundere ilçelerimizde özelliklede Serdarlı, Pehlivanlı, Bağbaşı beldeleri ile Aksu Vadisinde yapılacak olan 100 civarında HES projesi ile ilgili olarak;
1- Seçim bölgem Erzurum ili sınırları içerisinde şuan itibariyle faaliyete geçmiş, ihalesi tamamlanan, ihale süreci devam eden, proje aşamasında olan ve henüz projesi yapılmamış ama ön çalışması devam eden toplam kaç adet HES projesi bulunmaktadır? İlçe bazında dağılımı nedir? İlçelerin tespit edilen kurulu gücü kaç MW’dır.
2- Geçim kaynağı tamamen tarım ve hayvancılığa bağlı olan yöre insanının temel geçim kaynağı ve buraları yurt edinme gerekçesi bu ilçelerimiz sınırları içerisinden geçen nehir ve akarsularıdır. Yaz aylarında iştigal alanları olan konularda suya en fazla ihtiyaç duydukları dönemlerde suların azalmasına bağlı olarak ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yöre halkı, mevcut durumda bile sıkıntı yaşarken, HES projelerinin hayata geçirilmesi sonrasında su ihtiyacını nasıl karşılayacaklardır?
3- Firmalarla yapılan sözleşmelerde ve uygulanacak projelerde insan ve ekolojik dengenin korunması amacıyla bırakılacak su miktarı her bölgenin ihtiyacı kapsamında ayrı ayrı değerlendirilmeden ülkemizin her yöresi için bırakılacak su miktarının 100-150 lt/san olarak belirlenmesi ne kadar doğrudur? Her bölgenin ihtiyaç duyduğu su miktarının detaylı bir değerlendirme yapılarak hem yöre insanımızın hem de doğal çevrenin zarar görmesinin önlenmesi düşünülmekte midir?
4- Yürürlükteki Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) mevzuatı gereği 0,5-25 MW kurulu güçteki HES Projeleri için sadece proje tanıtım dosyası istenmekte ÇED raporu ise istenmemektedir. Bir proje alanına yapılacak tüm HES’ler göz önüne alındığında 25 MW gücün üzerine çıkacağı ve ÇED mevzuatı hükümlerine göre bu projelerin uygulanabilirliği kanunen mümkün olmayacaktır. Kurulu güç miktarı düşük tutularak bu projelerin hayata geçirilmesi sonrasında yöre insanının mağduriyeti, ekolojik denge, biyoçeşitlilik, flora ve faunada telafisi mümkün olmayacak zararların önlenmesi hususunda ne gibi bir önlem alınmıştır? Yapılacak projelerin toplam alana etkisi dikkate alınarak havza bazlı bir değerlendirme öngörülmekte midir?
5- Kurulacak HES’lerin suyunu aktarmak üzere yapılacak tünel veya kanal ile enerji iletim hatları ve bu tesislerin kontrolü ile bakımını yapmak üzere dağlık arazide yapılacak yarmalar ve orman tahribatı konuları projelerde detaylı bir biçimde yer almamaktadır. Yapılacak bu tesisler sonrasında taban suyu ve yer altı suyunun buharlaşması, suların akış yönünün değişmesi ve bu sularla beslenen kaynakların kuruması gibi oluşacak zararların önlenmesi konusunda Bakanlığınızca hangi tedbirler alınmış ya da alınmaktadır?
6- Firmalara verilen suyun kullanım hakkı sadece enerji üretimine mi yöneliktir? İleride ülkemizin enerji ihtiyacının değişik alanlardan karşılanması durumunda bu firmaların enerji üretimlerinin sonlandırılması veya kendi istekleri ile enerji üretiminden vazgeçmeleri durumunda firmaların tarımsal amaçlı ve diğer alanlarda ihtiyaç duyulan suyun kullanımı konusunda da her hangi bir yetkileri veya hakkı olacak mıdır? Olacaksa bu yetki ve haklar neler olacaktır?”.