Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 64. Olağan Seçimli Genel Kurulu, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Spor Salonu'nda başladı.
Genel Kurula Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanlığına atanan Zafer Çağlayan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, delegelerin alkışları arasında birlikte girdiler.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Genel Kurul çalışmalarına başladı.
Genel Kurulda TOBB'un son 8 yıllık icraatlarını içeren bir multivizyon gösterisi sunuldu.
Genel Kurul'a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Zafer Çağlayan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, Maliye Bakanlığına atanan Mehmet Şimşek, Bayındırlık ve İskan Bakanlığına atanan Mustafa Demir, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına atanan Nihat Ergün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına atanan Taner Yıldız ile delegeler, bürokratlar ve davetliler katılıyor.
KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR
Türkiye ekonomisinin here geçen gün daha iyiye gittiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, değişisim ve dönüşüm iradesini de devam ettirdiğini ifade etti. Geleceğe doğru tam bir mutakabat zemininde ilerleyeceklerini anlatan Erdoğan "kimse alternatifsiz değildir. Kimse vazgeçilmez değildir. Bu koltuklar gelip geçicidir ve önemli olan hizmetin devamlılığıdır" dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz diyalog gibi kavramları içi boş birer slogan gibi görmüyoruz. Diyalog, istişarenin toplumsal mutabakatla sağlanabileceğine inandık. Her zaman uzlaşının tarafı olduk. Hiçbir zaman kavganın ve kutuplaşmanın tarafı olmadık. Her sorunun aşılması için meselenin taraflarıyla güven zemininde ilişki gerçekleştirmeye çalıştık. Eğer Türkiye geçen 6,5 yılda tarihi başarılara imza attıysa iktidarımızın ortaya koyduğu yaklaşım bunda etkilidir.
"Türkiye 2009’dz yaşanan gelişmelerle önemli yaralar almıştır. - Türkiye ekonomisi 2003-09 arasında ortalama yüzde 5.3 büyüme kaydetti. İhracımız 36 milyar dolardan 2010 için 100 milyar hedeflenirken 2008 sonu itibariyle 138 milyar seviyesine ulaştı ve bu bir tarihi rekorudur. - Faiz oranlarını yüzde 62.7’den devraldık. - Biz özel sektörümüzün reel sektörün gücü ve umutları sayesinde buralara geldik. 1946’da çok partili siyasi sisteme yani demokrasiye geçtik. Kimi badireler atlatmakla birlikte 63 yılda çok büyük mesafe kaydettik. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Hepimiz bilelim ki oturduğumuz bu koltuklar fanidir, geçicidir. Değişim hayatın dinamiklerinden biri. Değişimi yakalayamayanları değişim yakalar"