AHMET TOPAL (İHA) - Van'da incelemelerde bulunan TMMO Jeoloji Mühendisleri Odası, inceleme sonucu hazırlanan raporu açıkladı. Yasal düzenlemelerin değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, 7269 sayılı Afetler Kanunu'nun 1959 yılının öngörüsüyle işlediği belirtildi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Van depreminin ardından 27 Ekim tarihinde bu bölgeye gönderdiği heyetin hazırlamış olduğu raporu açıklamak için Kent Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Çağlan, Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Hüseyin Alan ve Jeoloji Mühendisleri Odası Bilimsel ve Teknik Kurul Başkanı Prof. Dr. Kadir Dirik'in katıldığı basın toplantısında Van il merkezi, Erciş ve bağlı köyler başta olmak üzere bölge
genelinde can kaybı ve ağır hasarlara neden olan ay ve fay mekanizmasının incelenmesi gibi nedenlerle oluşturulan heyetin hazırladığı rapor açıklandı.
Toplantıda konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Çağlan, her depremden sonra depreme ve doğal afetlere karşı alınacak önlemleri dile getirdiklerini belirterek, "Her depremden sonra yaşanan olaylar, Van'da meydana gelen depremlerden sonra tekrar etmiştir. Depremin hemen sonrasında depreme kaynaklık eden fayların niteliği, büyüklüğü, merkez üsttü, konumu, oluşum mekanizması, odak derinliği, şiddeti ve şiddet dağılımı gibi konular üzerinde yoğunlaşılmıştır" dedi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın kurulduğu günden bu yana geçen 3 yıllık süre zarfında ilk yardım, müdahale, sevk, idare ve koordinasyon da zaafiyet gösterdiğini belirten Çağlan, bu yapılanmanın yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
YASA'DA DEĞİŞİKLİK ŞART
Heyet olarak deprem bölgesinde incelemelerde bulunduklarını söyleyen Çağlan, geniş katılımlı bir grup tarafından oluşturulmuş bir ekip tarafından "Stratejik Afet Eylem Planı"nın hazırlanması gerektiğini belirtti. "3194 sayılı İmar Kanunu, 7269 sayılı Afetler Kanunu ve 4709 sayılı Yapı Denetimi Kanunu değiştirilmelidir" diyen Çağan, "Her deprem sonrasında halkı korku ve paniğe sevk etmeden bilgilendirmek için arazi çalışmaları ile aletsel sismik veri kayıtlarını tutan, değerlendiren ve kamuoyunu doğrubilgilendiren bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır. Ya MTA Genel Müdürlüğü yeniden yapılandırılmalı ya da Türkiye Jeoloji Araştırmalar Kurumu kurulmalıdır" diye konuştu.
Üniversitelerle ortak yürütülecek bir çalışma sonucunda Türkiye Diri Fay Haritası'nın güncellenmesi gerektiğini kaydeden Çağan, ayrıca Sismotektonik Haritaların hazırlanması gerektiğini, Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası'nın ise yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bir 'Fay Yasası' çıkarılmasını isteyen Çağan, Heyelan ve Kaya Düşmesi Tehlike Haritaları'nın ise en kısa sürede hazırlanması gerektiğini ifade etti. Açıklamaların sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran heyet, bir gazetecinin "Deprem bölgesinde fay hatlarıyla ilgili bir incelemeniz oldu mu?" şeklindeki sorusunu Prof. Dr. Kadir Dirik, bölgede ne tür faylar olduğunun araştırılıp ortaya konulması gerektiğini belirterek, "Bunları mutlaka ortaya konması lazım ama önce planlanıp ne çalışılacak, ne yapılacak bunlar belirlendikten sonra bir ekibin gidip onları çalışması lazım" diyerek cevapladı.
"Bizim ilk gidişimizde bu konuda herhangi bir çalışmamız olmadı" diyen Dirik, bu yönde bir araştırmanın yapılmasının Jeoloji Mühendisleri Odası'nın görevi olmadığını belirterek, üniversitelerin ve diğer kamu kuruluşlarının yapması gerektiğini ifade etti.
AFETLER KANUNU 1959 YILININ ÖNGÖRÜSÜYLE İŞLİYOR
Başka bir gazetecinin ise bölgedeki kentsel dönüşüm çalışmalarının yüzde 95'i fay hattı olan bir bölgede gerçekleştirilecek olmasını nasıl değerlendirdiklerini sorması üzerine ise Hüseyin Alan, Erciş'te yeraltı su seviyelerinin çok yüksek olduğunu, bazı yerlerde bataklıklar üzerine mahallelerin kurulduğunu söyledi. Bu tespitlerin de uzun zamandır bilinen bir gerçek olduğunu belirten Alan, 7269 sayılı Afetler Kanunu'nun 1959 yılının öngörüsüyle ortaya çıktığını bunun için bu kanunun değiştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.