Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA), Lojistik Merkezi’nin Türkiye’nin Orta Asya ve Kafkaslara açılan kapısı olan ve Avrupa ile Çin arasındaki ticaretin kilit noktasında bulunan Kars’ta kurulması gerektiğini açıkladı.
Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerini kapsayan Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) uzmanları, “Lojistik Merkezi’nin Kars’ta Kurulabilirliğine İlişkin “ bir rapor hazırladı.
SERKA tarafından hazırlanan ve 7 sayfadan oluşan rapora göre, içinde gümrük sahaları, konteynır yükleme boşaltma ve depolama alanları, müşteri ofisleri, otopark, TIR parkı, bankalar, restoranlar, oteller, bakım onarım ve yıkama tesisleri, akaryakıt istasyonları ve antrepolar bulunan Lojistik Merkezi’nde yüzlerce kişi istihdam edilebilecek.
SERKA uzmanları tarafından harita ve fotoğraflarla desteklenen raporda çarpıcı değerlendirmelere yer verildi. Raporda, “TRA2 Bölgesinde yapımı planlanan demiryollarının önemli ileri-geri bağlantılarının bulunması, enerji nakil hatlarının Bölgede kesişmesi ve Bölgenin sahip olduğu güçlü TIR filosunun taşımacılık sistemindeki yeni anlayışa uyarlanması ile rekabet üstünlüğüne ulaşması hedefi, Kars’ta lojistik merkez kurulmasını gerektirmektedir” denildi.
SERKA tarafından hazırlanan raporda şu değerlendirmelere yer verildi: “Türkiye, üç önemli jeopolitik/jeostratejik etki alanı içinde bulunmaktadır. Bu etki alanları yakın kara (Balkanlar-Ortadoğu-Kafkaslar), deniz (Karadeniz-Adriyatik-Doğu Akdeniz-Kızıldeniz-Basra Körfezi-Hazar Denizi) ve kıta (Avrupa-Kuzey Afrika-Güney, Orta ve Doğu Asya) havzalarından oluşmaktadır.2 Üç önemli jeopolitik etki alanının ortasında yer alması Türkiye’ye önemli getiriler sunmaktadır.
Türkiye’nin üç kıtanın kesişim noktasında yer alması başta transit olmak üzere dış ticaret taşımacılığında söz sahibi olmasını sağlamaktadır. Nitekim rakamlar da Türkiye’nin bu alanda üstünlüğünü kanıtlamaktadır. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) verilerine göre Türkiye yaklaşık 27 bin TIR ile Avrupa’nın en fazla TIR’a sahip ülkesidir. Türkiye’de planlanan ve devam eden stratejik yol çalışmaları, Türkiye’nin üstünlüğünü pekiştirmekle birlikte, bu planlamalar isabetli öngörülere ve yönlendirmelere de ihtiyaç duymaktadır. Bu öngörü ve yönlendirmelerin belirlenmesinde dünyadaki ve ülkedeki gelişmeler, mevcut altyapının durumu, ulusal çıkar ve ekonomik değerler dikkate alınmalıdır. Dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeler, incelemenin temel eksenini oluşturan Kars’ın da içinde bulunduğu TRA2 Düzey II Bölgesi (Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan) ile bağlantılı olarak ele alındığında, Hazar enerji kaynaklarının dünya pazarlarına sunulması ve dünyanın iki büyük ekonomisi Çin ile Avrupa arasındaki yük sevkiyatının en kısa sürede ve en güvenli biçimde gerçekleştirilebilmesi için gerekli yolları kontrol etmek, Avrasya’nın da kontrolü anlamına gelmektedir.”
“Bu değerlendirmeler ışığında TRA2 Bölgesinin merkezi olan Kars, Türkiye’nin Orta Asya ve Kafkaslara açılan kapısı olarak gerek Türk dünyası ile kültürel ve ekonomik bağların güvenli bir şekilde sürdürülmesi gerekse Avrupa ile Çin arasındaki ticaretten çıkar sağlanması açısından kilit noktada bulunmaktadır. Kars’ın bu stratejik potansiyeli, bugüne kadar Avrupa odaklı sürdürülen, ancak son yıllarda çok boyutlu hale gelen Türk dış politikasını da sağlam temeller üzerine inşa etmektedir.
Kars’ın stratejik potansiyeli, inşaatı devam eden Ankara-Kars hızlı tren, Kars-Tiflis-Bakü ve etüt çalışmaları süren Kars-Iğdır-Nahçıvan-İran demiryolu projeleri ile ortaya çıkmaktadır. Anılan demiryolu projelerinin, ileri-geri bağlantıları, enerji nakil hatları ve taşımacılık sistemindeki yeni anlayış ile birlikte düşünülmesi gerekmektedir.
Kars-Tiflis-Bakü demiryolunun ileri-geri bağlantıları düşünüldüğünde hattın Bakü’den sonra Hazar geçişi ile Türkmenistan’a (devamında Çin’e) ulaştığı görülmektedir. Hat Kars’ın gerisinde Ankara, İstanbul (Marmaray), Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Avusturya, İsviçre, Almanya, Fransa ve İngiltere’ye (Manş Tüneli vasıtasıyla) ulaşmaktadır. Bu durum Londra-Pekin demir yolu hattını tesis etmektedir. Etüt çalışmaları devam eden Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryolu projesinin ileri bağlantıları düşünüldüğünde Nahçıvan’dan sonra Tebriz-Tahran-Zahedan ve İslamabad’a ulaştığı görülmektedir. Hattın yapılması ile halihazırda tek bağlantıyı oluşturan Van-Tebriz hattı dışında Erzurum-Erzincan-Sivas ve Ankara’ya doğrudan ulaşan yeni bir İstanbul-İslamabad koridoru tesis edilmiş olacaktır.”