Şimşek, “Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için hayvan başına verilen 60 lira, yerel yönetimleri taşeron firmalarla işbirliğine sürüklemiştir. Bunun neticesinde sokak hayvanları, yerel yönetimlerle taşeron firmaların insafına kalarak, sokak ortasında kesilip biçilmekte, hayvanların sağlığıyla oynanmaktadır “dedi.
Hayvansever Semra Şimşek, şimdiki adı Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı olan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2008 / 4 nolu genelgesiyle sokak hayvanlarına yönelik hayata geçirilen mobil klinik uygulamasındaki aksaklıkları yazdığı mektupla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanlık İletişim Merkezi’ne şikayet etti.
Genelgeyle ülke genelinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için hayvan başına verilen 60 liranın yerel yönetimleri taşeron firmalarla işbirliğine sürüklediğini iddia eden Şimşek, geçici çözüm olarak düşünülen bu genelgeye ait uygulamaları takip ettiklerinde ortaya çıkan vahim bir durumun çıktığını gördüklerini söyledi.
5199 Sayılı yasa ve 26166 Sayılı yönetmelikte, sokak hayvanlarının kısırlaştırma öncesi, sonrası, operasyon sonrası bakım ve kısırlaşan hayvanların ne kadar süre içinde alındıkları sokaklara bırakılması gibi konuların açık şekilde belirtilmiş olduğunu kaydeden Şimşek, mektubunda şunlara yer verdi:
“Genelgede Mobil kliniğin aletlerinin yeterli olması, hayvanların sadece kısırlaşmasına yönelik olması, ameliyat sonrasında kısırlaşan hayvanların post operatif bakım süresiyle ilgili hiçbir açıklama bulunmamaktadır. 5199 Sayılı yasa ve 26166 sayılı uygulama yönetmeliği, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2008 tarihinde çıkardığı genelge ile hiç bir şekilde uyuşmamaktadır. Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı genelge 5199 Saylı Hayvan Hakları Yasası ve 26166 Sayılı yönetmeliğini yok saymaktadır. Bu genelgenin çıktığı tarih ve öncesinde gezici Mobil klinik içinde sokak hayvanları kısırlaştırılarak, ilgili yasa ve uygulama yönetmeliği bypas edilmektedir. Bunun neticesinde sokak hayvanları, yerel yönetimlerle taşeron firmaların insafına kalarak, sokak ortasında kesilip biçilmekte, yerel yönetimler halka bunu önemli bir hizmetmiş gibi duyurmakta ve taşeron firma da bundan nemalanmaktadır. İşin maddi kısmını bir kenara koyduğumuzda asıl vahim durumun, kısırlaşan hayvanların, hiç bir şekilde ameliyat sonrası müşaede altında tutulmadığıdır. Bu güne kadar yaşanan ‘taşeron + belediye = ihale’ gerçeğinde gelinen nokta meşrulaştırılmış itlaftır. Taşeronlarla çalışan hiç bir belediye kalıcı çözüm üretememiş, ödenen paralar boşuna ödenmiştir. Devletimizin her kuruşu çok değerlidir. Çözüm olmayan bir genelge ile devletin parası, özel şirketin hak etmediği şekilde kazancı olmaktadır. Sokak hayvanlarımızın kanlı paraya tahvil edilmesine dur denmesini, saygılarımızla arzediyoruz.”