Dünya Su Formu Türkiye Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. Cemal Zehir, iklim değişikliklerine neden olan ve birçok canlının yaşamını tehdit eden küresel ısınmayla birlikte önemi daha da artan Dicle ve Fırat üzerinde Türkiye'nin yaptığı çalışmaların tüm dünya tarafından yakından takip edildiğini bildirdi. Doç. Dr. Zehir, "Bu çalışmalar, batılı ülkelerdeki stratejik araştırma kuruluşlarının üzerinde senaryo tezleri üretmelerine neden oluyor. Çünkü gelecekte olacağı öngörülen su savaşı senaryoları Orta Doğu için yazılmaktadır" dedi.
Atatürk Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürlüğü'nce 'Küresel Isınma, Su sorunları Türkiye ve Orta Doğu'ya yansımaları' konulu konferans düzenlendi. Oditoryum Mavi salondaki konferansta konuşan Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dünya Su Formu Türkiye Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. Cemal Zehir, dünyayı düşündüren küresel ısınma ve etkilerini masaya yatırdı.
Atmosfere verilen gazların sera etkisi oluşturması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışın küresel ısınmayı beraberinde getirdiğini ifade eden Doç. Dr. Cemal Zehir, son 50 yıldaki artışın gelecekte insan yaşamını daha da olumsuz etkileyeceğini söyledi. Küresel ısınmayla eriyen kutuplardaki buzulların deniz suyu seviyesini yükselteceğini kaydeden Doç. Dr. Zehir, "Bir yandan kıyı kesimleri sular altında kalırken bir yandan da artan sıcaklık nedeniyle topraklar kuruyarak çölleşmeye başlayacak. Bilim insanlarının yaptığı değerlendirmeye göre küresel ısınmasının bu hızla devam etmesi durumunda Türkiye'nin güneyi, güneydoğusu ve iç kısımlarının çölleşeceği öngörülüyor.
Orta Doğu'yu besleyen en önemli nehirlerden olan Dicle ve Fırat üzerinde Türkiye'nin yaptığı çalışmaların yakından takip edildiğini anımsatan Doç. Dr. Zehir, "Türkiye'nin bu nehirler üzerinde yaptığı çalışmalarla ilgili ABD ve Avrupa ülkelerindeki birçok stratejik araştırma kurumunun çalışma alanı içerisinde. Bu konuda birçok senaryo yazılıyor. Zaten batıda sıkça dillendirilen su savaşı senaryoları Orta Doğu için yazılıyor. Buna karşın şu an Orta Doğu'da 12 ülke su kıtlığı sorunu yaşıyor" diye konuştu.
Gelecekte canlı yaşamını olumsuz etkileyeceği düşünülen küresel ısınmanın Kuzey Kutbu ülkeleri için yer altı maden zenginliği getireceğini vurgulayan Doç. Dr. Cemal Zehir, şöyle devam etti: "Buzulların erimesi Rusya, ABD, Kanada ve Danimarka gibi kutup bölgesine hakim ülkeler için müthiş bir fırsat anlamına geliyor. Buzullar eridikçe yer altındaki müthiş doğal zenginlikler ortaya çıkacak. Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre kutuplar altın, çinko, petrol, doğalgaz, gümüş, kurşun, elmas ve diğer yeraltı kaynakları bakımından çok zengin. Buzulların erimesiyle birlikte bu zenginlikleri elde edecek olan devletlerin dünya üzerindeki etkinliği daha da artacak."