Palandöken İlçe Tarım Müdürlüğü, sertifikalı hububat tohumu kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla seferberlik başlattı. İlçeye bağlı 18 mahalle ve 3 köyde deneme amacıyla buğday ve tritikale ekimi yapan Palandöken İlçe Tarım Müdürlüğü, yüz güldüren sonuçlar elde etti.
Palandöken İlçe Tarım Müdür Vekili Metin Hanoğlu, tarımsal üretimde kalite hedefine ulaşma noktasında sertifikalı tohum kullanılmasına büyük özen gösterdiklerini söyledi. İlçede Sertifikalı Hububat Tohumu Yaygınlaştırma Projesi uyguladıklarını anlatan Hanoğlu, bu çerçevede 55 ton buğday, 9 ton da tritikale ekimi yaptıklarını bildirdi. Hanoğlu, “Geçen yıl 22 çiftçimize 13 ton civarında tritikale tohumu desteği verildi. Bu yıl da 55 çiftçimize 55 ton buğday, 9 ton da tritikale tohum desteğinde bulunduk. Bu projeyi yürüttüğümüz süre zarfında çok olumlu tepkiler ve sonuçlar aldık. Sertifikalı tohum kullanan çiftçilerimiz, diğer çiftçiler için model teşkil etmeye başladı. Deyim yerindeyse, bu alanda Palandöken ilçesinde bir patlama yaşandı. Yapılan ekimlerin ve tohum miktarlarının her geçen yıl biraz daha artacağına kesin gözüyle bakıyoruz.” diye konuştu.
Hanoğlu, günümüzde giderek artan hayat pahalılığı sorununun çözümlenmesi ve buna bağlı olarak tarımsal ürün artışının sağlanabilmesi için kültür bitkilerinin yörelerin kalkınmasındaki öneminin çok büyük olduğuna dikkati çekerek, “Tritikale bitkisi, buğday ve çavdar melezinden birçok ülkede uzun süre devam eden ıslah çalışmaları sonucu, fakir tarım alanlarından dekardan alınan verimi artırmak suretiyle, nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilmiştir. Tritikale elde edilmesinde yapılan melezlemede ana bitki olarak buğday ve baba bitki olarak çavdar kullanılmaktadır. Tritikalenin kıraç, marjinal alanlara adaptasyonu soğuk, asitli, tuzlu topraklarda yetişebilme özelliği çavdardan gelmektedir. Buğday ile çavdarın verimli ve kaliteli yetişmediği tarla koşullarında tritikale yüksek verim potansiyeline sahiptir. Tritikale buğday ile çavdara göre stres koşullarına daha fazla dayanıklıdır Tritikale tane ürünü olarak çoğunlukla hayvan beslenmesinde, bazen de hasıl olarak kaba yem üretimi ve otlatma için de yetiştirilmektedir. Özellikle tanesi kanatlıların beslenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır Tanesinin yemlik kalitesi mısır, buğday ve çavdar ile eşit kalitededir.” ifadelerini kullandı.
Hızla artan nüfusun beslenmesi ve stratejik bir ürün olan buğdayda dünyanın gerisinde kalmamak için hububat yetiştiriciliğinde yetiştirme tekniğine uygun olarak üretim yapılması gerektiğini vurgulayan Hanoğlu, “Bölgemiz için ana ürün olan buğday bitkisi bizden günümüzde verim ve kaliteyi bir arada bulunduran tarımsal uygulamaları talep etmektedir. Un, makarna ve bisküvi sanayinin talep ettiği buğdayı üretmemiz; bunu yaparken de, bölgemizin iklim koşullarını dikkate almamız gerekmektedir.” dedi.
Öte yandan Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından ıslah edilen Yıldırım adlı buğday tohumunun deneme amaçlı olarak Ali Bezirgan Mahallesi’nde ekimini yaptıklarını kaydeden Metin Hanoğlu, “Bu tohumluğu şimdilik 300 kilogram ektik. Sonuçları açısından yüksek verim elde edeceğimizi tahmin ediyoruz. Eğer beklentilerimizi tutturabilirsek, önümüzdeki yıl bu tohumluğu kullanacağız.” diye konuştu.