İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Erzurum Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Bingöl, “Binaların deprem güvenliğinin incelenmesi uzmanlık gerektirir, gözlemsel ve analizlere dayalı veriler olmadan bu konuda yorum yapılamaz.” dedi.
Erzurum’daki yapıların sağlamlığı ve depreme karşı dayanıklılığı konusunda son günlerde yapılan değerlendirmelere yanıt gecikmedi. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Erzurum Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Bingöl, yapıların depreme karşı dayanıklılıkları ve güvenilirlikleri hakkında yorum yapabilmek için elde gözlemsel ve deneysel verilerin bulunması gerektiğini kaydetti. Başkan Bingöl, “Elde bu veriler yokken hiç kimse kalkıp da uzmanlık gerektiren böyle bir konuda yorum yapamaz, değerlendirmede bulunamaz.” diye konuştu.
Bingöl, yapıların dayanıklılığının hem gözlemsel, hem de deney ve analizler sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi suretiyle belirlenebileceğini söyleyerek, “Binanın taşıyıcı sistemleri yapıldığı yıl için değişiklik göstereceğinden her binanın kendi özelinde ele alınması gerekir. Bir yapının statik ve dinamik yükler altında emniyetle taşıyabilecekleri yükleri belirlemek için bir takım hazırlık ve çalışmalar yapılır. Binada gözlemsel inceleme yapılarak, herhangi bir hasar oluşup oluşmadığı tespit edilir. Taşıyıcı elemanların boyutları belirlenerek ve varsa projesiyle uygunluğu karşılaştırılır. Yoksa binanın rölövesi çıkartılır. Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesini belirlemek için tahribatlı ve tahribatsızlık yöntemi kullanılır.” diye konuştu.
BİNGÖL, YAPI GÜVENLİĞİNİN TESPİTİNİN NASIL YAPILDIĞINI ANLATTI
Binalarla ilgili araştırmalar yapılırken alınan numunelerin laboratuarlarda çeşitli testlerden geçirildiğini anlatan Bingöl, “Bu testler, yapının malzeme özellikleriyle ilgili bilgiler verir. Bu bilgiler çeşitli bilgisayar programları yardımıyla yapısal analize tabi tutulur. Bu analizler sonucunda binanın dinamik ve statik yükler altında ne kadar yük taşıyıp taşıyamayacağına karar verilir. Binadaki yük geriliminin ne şekilde dağıtıldığı, ancak bu yolla tespit edilir. Bu çalışmalar yapılırken binanın zemin özellikleri de göz önünde bulundurulur. Dolayısıyla bu denli uzmanlık ve inceleme gerektiren bir konuda önüne gelenin değerlendirmede bulunması ve yapılarla ilgili olarak görüş belirtmesi yanlıştır. Bu değerlendirmeyi yapabilmek için bahsi edilen yol ve yöntemlerin izlenmesi, bilimsel bilgiler ve deneylerden yola çıkılarak çeşitli bilgilere sahip olunması gerekir.” şeklinde konuştu.
Herhangi bir veriye, gözleme ve deneye dayanmadan yapılan değerlendirmelerin, söz konusu binalarda yaşayan insanların huzuru bakımından da sakıncalı olduğuna dikkati çeken Bingöl, “Herkes kendi anladığı işle meşgul olacak, tedirginlik ve panik meydana getirebilecek değerlendirmelerden uzak kaçılacak. Yapılaşma ve binaların güvenliği gibi konulara ise, önüne gelen değil, ancak işin uzmanları müdahil olacak.” dedi.