Hava sıcaklığının düşmesi nedeniyle hava kirliliği artmaya başladı. Türkiye'de en fazla kömürün tüketildiği illerden Erzurum'da kış mevsiminde, özellikle akşam saatlerinde dışarıya çıkmak mümkün olmuyor. Uzmanlar, kirlilikte kömür kullanımının etkin olduğunu belirtirken, rüzgârın olmamasının da kirliliği artırdığını vurguluyor.
ERZURUM ÜSTÜNDE GRİ TABAKA
Doğu Anadolu Bölgesi, son yılların en soğuk Aralık aylarından birini yaşıyor. Erzurum'da hava sıcaklığı gece saatlerinde sıfırın altında 20 derecenin altına düşerken, şehirde özellikle akşam ve gece saatlerinde hava kirliliği nedeniyle dışarıya çıkmak mümkün olmuyor. Gündüz saatlerinde Palandöken Dağı'ndan şehir merkezinin fotoğrafı çekildiğinde ise şehrin üzerinde bulunan gri tabaka kirliliğin boyutlarını gözler önüne seriyor.
KİRLİLİK ORANI DEĞERLENDİRMESİ
Erzurum Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Tahsin Öztürk, şehirde hava kirliliğinin 16.00 ile 24.00 saatleri arasında tavan yaptığını söyledi. Öztürk, diğer saatlerde ise oranların normal görüldüğünü belirtti. Şehirde kirliliğin sadece bir istasyondan ölçüldüğünü dile getiren Öztürk, istasyon sayısını artırmak için çalıştıklarını ifade etti. İstasyon yerinin de ölçümün sağlığı açısından önemli olduğunun altını çizen Öztürk, "Yeni istasyonlar en riskli yerlerde kurulacak. Lokal olarak bazı yerlerde kirlilik olabilir. Bunun yanında, kirliliğin havanın inversiyon olayı ve katı yakıtlarla ilgili boyutu da var. Biz iyileştirme için elimizden geleni yapıyoruz. Amacımız, Erzurum'un hava kalitesini Avrupa standartlarına ulaştırmak." dedi.
BİLİMSEL İRDELEME
Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Sezer Turalıoğlu da şehirde hava kirliliği sorunu yaşandığını dile getirdi. Kirliliği, burnundan aldığı hava ile hissettiğini vurgulayan Doç. Turalıoğlu, "Özellikle rüzgâr olmadığı zamanlarda kirlilik daha iyi hissedilir. İnversiyonun oluştuğu saatler sabah güneşten, akşam ise genelde çökelmeden kaynaklanır. Kirlilik konusunda bakanlığın ölçümlerinde ortalamalar çok düşük görünüyor. Sonuçlara epeydir bakmıyorum, çok da ciddiye almıyorum. Partikül madde saatlik ortalama geçiş sürecindeki en yüksek konsantrasyonu 300'dür. Kükürtdioksit oranının ise 400 olması lazım. Bakanlığın verilerinde, özellikle kükürtdioksit oranı çok düşük çıkıyor. Halbuki partikülün yarısı kadar kükürtdioksit oranı çıkması lazım. Ben kükürtdioksit verisinin doğru olduğuna inanmıyorum." diye konuştu.
Erzurum'daki sorunun kömür kullanımından kaynaklandığını söyleyen Doç. Dr. Turalıoğlu, "Erzurum'da özellikle kış mevsiminde hava kirliliği sorunu var. Özellikle soğuk aylarda, hem soğuğun neticesinde daha fazla kömür yandığı için daha fazla kirletici atmosfere atılıyor, hem de zaman zaman soğuk havalarda rüzgârın olmadığı zamanlarda kirletici taşınmıyor. Bunun için de hava kirliliğini hissediyoruz. Bunun çözümü ise doğalgaz kullanımını yaygınlaştırmak. Doğalgaz ne kükürt ne partikül içerir." ifadelerini kullandı.