Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, Yakutiye Kent Meydanının, şehrin sosyal hayatına canlılık kazandırdığını belirterek “Erzurum’un kalbi Yakutiye Kent Meydanında atacak. Çeşitli etkinlikler, yapılmayan etkinlikler tarihi medresenin güzelliğiyle halkımızla buluşacak” dedi.
Yakutiye Kent Meydanı, Erzurum’un kalbinin attığı tek mekan olma özelliğini geliştirerek sürdürüyor. 1310 yılında İlhanlılar tarafından yaptırılan ve Selçuklu mimarisinin seçkin örneği olma özelliğine sahip Yakutiye Medresesini çevreleyen Yakutiye Kent Meydanı, birbirinden ayrı etkinlikler ile Erzurum halkının uğrak yeri oluyor. Geçtiğimiz haftalarda Erzurum’un ilk otomobil fuarının gerçekleştirildiği alan, Ramazan etkinlikleri, madalya törenleri, televizyon canlı yayınları ile şehrin tek mekanı oldu. Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, “Erzurum, tarihi mekanlarını insanla birleştirme noktasında adeta uyutulmuş. Bizim dönemimizde bir ilke imza atarak Yakutiye Medresesinin çevresini sert zemin ve yeşilde oluşan Erzurum’un tek kent meydanı olarak düzenledik. 2 yıldır, yaz kış Erzurum’un her etkinliğine ev sahipliği yaptı. Madalya törenleri, canlı yayınlar, ramazan etkinlikleri, otomobil fuarı ile tek merkez noktasına geldi. Önümüzdeki yıllarda daha görkemli otomobil fuarları, sergiler ve çeşitli kültürel etkinlikler bu mekanda gerçekleşecek. Erzurum halkına daha büyük bir kent meydanını Üç Kümbetler çevresinde kazandıracağız. Bu güzelliklerde payım olduğu için mutluluk duyuyorum” dedi.
YAKUTİYE MEDRESESİ UYKUSUNDAN UYANDI
Yakutiye Medresesi’ni çevreleyen 17 dönüm alanı kent meydanına dönüştüren Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, bu çalışmayla medresenin yüzlerce yıllık uykusundan uyanmasını da sağladı. Yakutiye Medresesi Selçuklu mimari tarzının nadide örneklerinden. İlhanlılar zamanında Gazanhan ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından 1310 yılında yaptırılmış.
Selçuklu dönemi mimarisinin Erzurum'daki anıtsal yapılarından biri olarak dikkat çekmekte. Tuğla minaresindeki özgün çini süslemeleriyle hayranlık uyandırır. Bu eşsiz minarenin birinin başı yukarıda, öbürününki aşağıda olmak üzere stilize lale biçiminde yuvalar halinde çini mozaik süslemeleri bulunmakta. Her yuvadaki çini süslemeler dönemin mimarî zevkini gözler önüne serer. Bu güzel esere ithafen Erzurum'un merkez ilçesine bu ad verilmiş.
HAYAT AĞACI TÜRK SEMBOLÜ
Cephede yer alan bitkisel, geometrik motifler ve sembolik tasvirlerde de denge ve simetriye önem verilmiştir. Gerek taçkapısındaki ve hücre kapılarındaki süslemeler gerekse minaredeki çini süslemeler o dönemde, sanatta gelinen noktayı ve sanata verilen önemi göstermektedir.
Taçkapısının her iki yüzünde, silme kemerler içerisinde altta ajurlu bir küre, hayat ağacı, her iki taraftaki pars figürleri ve üstte çift başlı kartal, Selçuklu Döneminde dini inançların anlatımını da içeren ve bazı farklılıklarla değişik yapılarda karşımıza sık sık çıkan bir semboldür.