Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının 2011 yılı bütçesi üzerinde MHP grubu adına söz alarak konuşma yaptı.
Tarım’ın stratejik bir sektör olduğunu ve ülke için olağanüstü bir sosyal, ekonomik değeri bulunduğunu kaydeden Ertugay, “AK Parti iktidarının tarım ve hayvancılıkla ilgili politikaları, uygulamaları ve bu bütçeler gösteriyor ki bu iktidar bu önemin farkında değildir. Tarımı ve tarım kesimini gözden çıkarmıştır. Bunun içindir ki bugün bu ülkede üretici, çiftçi perişandır. Üretim düşmüştür. Temel ürünler dahil Türkiye dışarıya bağımlı hale gelmiş, ithalatçı konuma düşürülmüştür. Ve maalesef bu vahim durum hükümetin umurunda olmadığı gibi. Sayın Bakan da durumun ciddiyetinin farkında değildir. “dedi.
Tarım Bakanı Eker’i sert dille eleştiren Ertugay, “Bir müddet önce bu mecliste ‘Arkadaşlar, hiçbir zaman Türkiye kendi kendine yeterli olmadı. O bir masaldı!’ diyen Sayın Bakan geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği beyanatta, Türkiye tarımda dünya 8 inciliğine yükseldi bu konuda AB’den üstünüz diyebilmiştir. Bu büyük bir çelişkilidir. Büyük bir tutarsızlıktır. Doğrusu bu ifadelerin ikisi de yanlıştır. Gerçek şudur; Sayın Bakan devri iktidarınızdan önce kendine yeterliydik, bugün sayenizde bağımlı hale geldik. Türkiye’nin üretim potansiyelini değerlendiremediniz, değerlendirmeye de niyetiniz yok. Türkiye’yi et, süt, tahıl gibi temel ürünlerde dahi dışarıya bağımlı hale getirdiniz.”diye konuştu.
/ Türk Tarımının ciddi açmazlar içine düşürüldüğünü öne süren Ertugay şunları kaydetti, “
Kendine yeten ve 15 yıldır ve bir gram et ithal etmeyen bu ülke bugün kasaplık canlı hayvan, et ve kurbanlık hayvan ithal ediyor. Bir dediğiniz bir dediğinize uymuyor. Önce sadece canlı hayvan ithal edeceğiz dediniz. Sonra karkas et ithal ettiniz. Kurbanlıkta sıkıntı yok dediniz kurbanlık ithal ettiniz. Sadece kurban bayramıyla sınırlı, kurbanlık koyun ithal edeceğiz dediniz. Şimdi kurban sonrası, kasaplık koyun ithal ediyorsunuz. Kurban Bayramını geçeli 1 ay olmasına rağmen ve de ithalat devam etmesine rağmen et fiyatlarındaki yükseliş bir türlü durmuyor. İnsanlar sayenizde et yiyemiyor. İki yılda 850 bin damızlık süt hayvanı kesime gitmiş-Krizin ana nedeni budur- ne Türk halkı, çocuklarımız yeteri kadar süt içebiliyor ne de süt üreticisi ayakta durabiliyor. Türkiye süt tozu ithal ediyor. Sonuç üretici çaresiz, tüketicide perişan. Bu tablo bu ülke için utanılacak bir tablodur.”
TARIMDA MUHTAÇ ÜLKE KONUMUNA DÜŞTÜK
Türkiye’nin tarımsal potansiyel zenginliğine rağmen, tarımda muhtaç ülke konumuna taşındığını öne süren Ertugay şunları söyledi, “ Her vesile ile yüksek tarımsal potansiyelinin altını çizdiğimiz, kahve ve kakao gibi birkaç ürün hariç hemen hemen her türlü ürünün yetiştiği, doğru politikalarla, iyi idare edilip, iyi değerlendirildiği takdirde sadece kendisini değil bölgesini de besleyecek bu ülke artık AKP iktidarları döneminde net tarım ürünleri ithalatçısı bir ülke konumuna getirilmiş ve bu potansiyel heba edilmiştir. Son 8 yılda Türkiye’nin işlenmemiş tarımsal ürün ithalat tutarı 28 milyar 167 milyon dolardır. (8 yılda 2 milyar dolara yakın dış ticaret açığımız vardır. Tarım sektörü Cumhuriyet tarihinin en büyük dış ticaret açığını yine bu hükümetin işbaşında olduğu dönemlerde 2007 yılında 643 milyon dolar, 2008 yılında 2 milyar 228 milyon dolar, 2009 yılında da 112 milyon dolar açık vererek bir rekora imza atmıştır.) Bu ülkenin 24,5 milyon hektar tarım alanı var bu alan AB üyesi 5 ülkenin (Hırvatistan, Avusturya, Belçika, Hollanda ve Moldova’nın) toplam yüzölçümünden fazla, İngiltere’nin ise yüzölçümüne eşit büyüklüktedir. Türkiye’nin, her yıl nadasa bıraktığı alan Hollanda’nın yüz ölçümü kadar.Böyle bir varlığa sahip bir ülkenin işlenmemiş tarımsal ürün ithalatı ihracatından fazla ise kim ne derse desin bu ülke tarımı feci durumdadır demektir. Bu ülke durup dururken bu hale gelmedi. 8 yıllık AK Parti iktidarının yanlış politikaları ve yüksek girdiler altında ezilen Türk çiftçisi artık üretemez hale geldi..”
MALİ AFTA ÇİFTÇİ NEREDE?
TBMM tarafından çıkarılacak mali affa değinen Ertugay, “ Şimdi bakın, yeni bir mali af çıkarıyorsunuz. Bu affın içerisinde her kesim var. Bir şey demiyoruz olsun. Ama hırsızı, dolandırıcısı, tefecisi bile var. Çiftçi yok. Çiftçiye verdiğimiz krediyi 20 misli artırdık dediğiniz. Yani bir o kadar borçlandırdığınız çiftçilerimiz bugün, Ziraat Bankası ve Tarım Krediye olan borçlarından dolayı perişan, destek alamıyor, üretim yapamıyor. Hayvancılıkta gelinen nokta ve son 7 ayda yaşananlar, bu ülke için yüz karasıdır. Hayvancılıkta yaşanan krizin gerçek sebebinin yerli üretimin düşmesinden ve hayvan sayısındaki azalmadan ileri geldiğini görmemek büyük bir gaflettir. Başka bir hata da çözümü yerli üretimin artırılmasında değil ithalatta aramaktır. İthalatla bu işi asla çözemezsiniz. Bu ikazlarımızı defalarca yaptık. Bakın şuana kadar EBK ve özel sektör aracılığıyla ithal edilen canlı hayvan ve etin toplamı yaklaşık 65 bin ton karkas ettir. 7 aydır ithal ettiğiniz et Türkiye’nin 1 aylık bile ihtiyacı değildir. Bu konuda söyleyeceğim şudur. Umarım, Sayın Bakan başlangıçta meselenin önemini idrak edemeyip, üç-beş spekülatörün işi olarak gördüğü ve basite aldığı meselenin, doğrusunu görür hatasını anlar doğru tedbirler alır. Bütçe rakamlarına zaman darlığından fazla girmek istemiyorum. Şu kadarını ifade edeyim bu bütçe geleceğe dair bir umut vermemektedir. Bugüne kadar doğru ve işe yarar bir destekleme politikası olmayan hükümetin, bu bütçede tarım desteklerine ayrılan miktar son derece yetersizdir. (GSMH yüzde 1’inden az olmaması gereken destekleme miktarı 2009 yılında binde 52’lere kadar düşmüştür.) Bu anlayışla, bu yaklaşımla, bu kafayla tarımın hiçbir problemini çözemezsiniz. Gelin bu konularda, başından beri ısrarla yaptığımız önerilerimizi dikkate alın, tarıma gerektiği kadar kaynak ayırın. Ülke kalkınmasındaki tercihlerin başına tarımı alın. Çiftçiyi, üreticiyi, toprağında alın teriyle ayakta durmaya çalışan insanları dramına son verin.