ERZURUM (İHA) - Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çeşitli kademelerinde uzun yıllar görev yaptıktan sonra, doğum yeri Erzurum’a Emniyet Müdürü olarak atanan Halit Turgut Yıldız, “Polislik, güllük- gülistanlık bir iş değildir. Bazen gider duvara toslarsınız. Mesleki gücünü kullananın gözünün yaşına bakmam.” dedi.
Erzurum’da görev başı yaptıktan sonra hayırlı olsun ziyaretlerini kabul eden Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, güven ve huzur için çalışmalara başladığını belirtti.
PROFESYONEL KÖRLÜK
Emniyet Müdürü Yıldız, ilk etapta teşkilat içerisinde kim nerede başarılı, problem var mı? Bunların tespitinde olduğunu ifade ederek, “Her emniyet müdürünün tarzı ve bakış açısı vardır. Kendisi ile hadiseyi götürebilecek, birlikte, yarı yolda bırakmayacak insanlarla çalışacak. Henüz bir karar vermiş değilim çalışıyorum. Akşamları mesai sonrası brifing alıyorum. Şu an net bir şey söylemem erken olur. Birbirimizi tanıyoruz. Veya bir iki rötuş veya ufak ufak makyajlar olur. Bu bir bayrak yarışıdır. Bazen başka birimde çalışmak olumlu olabilir. Yeni bir hava, yeni bir kan değişikliği iyidir. O yönetici için de iyidir. ‘İletişim körlüğü’ deniliyor, ben ona ‘profesyonel körlük’ diyorum. İnsan bir yerde, uzun yıllar çalışınca, alacağını almış görüyorum.” dedi.
İŞİNİZİ SEVMELİSİNİZ
İnsanların üzerine düşen vazifesini yerine getirmeleri için, işine aşık olması gerektiğini anlatan Yıldız: “Bu gönül işidir. İyi niyet gayret, sevmek gerekir, severseniz başarırsınız, güçlü operasyonlara imza atarsınız, rahat fedakârlık yaparsınız. Bir insan mesleğini ne kadar severse, o kadar başarılı olur, burnu da kanarsa onun sorumluluğu bize aittir. Şunu da ifade etmek isterim, meslek büyüğümüz olan eski Erzurum Emniyet Müdürü şimdi de başarılarıyla Kocaeli Emniyet Müdürü görevini yürüten Sayın Yusuf Çalkavur’un tavsiyelerini aldım.” diye konuştu.
ERZURUM BÜYÜK KENT
Polis telsizlerinde sıkça duyulan durum çevrimi konusunun küçük kentlerde olabileceğini kaydeden Yıldız, şunları söyledi: “Haber merkezindeki telsiz çevirme Erzurum’da olmaz. Bakınız büyük bir kent burası. Uzun süre istasyonların ‘durum normal’ anonsu yapması, yarım saati alabiliyor. Yarım saat süre zarfında bir şey olursa, yönlendirmeyi yapamazsa, bu büyük problem olur. Bu arkadaşlarımız ayakta olsun, duyarlı olsun şeklinde bir harekettir. Arkadaşlarımızın gece vakti olabilir. Bu yönüyle önemlidir. Ama hızlı bir şekilde intikal edilmesi gereken durumlarda, eğer o anons nedeniyle kalacaksa, o bir kayıp gibi değerlendiririm. Bu konuya arkadaşlarıma birlikte değerlendireceğim. Aynı görüşte olurlarsa değerlendirip, bunu en kısa sürede temelinde kaldırmaya niyetim var.”
YUVAYA DÖNÜŞ..
Erzurum’a atanmasıyla ilgili olarak “Ben Erzurum’un havasını almış, suyunu içmiş bir insan olarak, yuvaya dönüş, öze dönüş mutlu oldum.”diyen Yıldız, düşüncelerini şöyle ifade etti: “ İbrahim Müdürümüzün ailevi nedenle ayrılması ile bize görev verildi. İçimiz kaynadı tabii ki; Erzurum’a yakın bir ilgimiz var. ‘Ya ben Erzurum doğumluyum nasıl gidebilirim.’dedim. Bir dönem Erzurum’da Emniyet Müdürlüğü görevini yapan İsmail Köse Milletvekilimi saygı ile anıyorum. On’unda meslek tecrübesi olarak görüşlerini almak istiyorum.”diye konuştu.
Çabuk hareket edebilen bir insan olduğunu vurgulayan Yıldız, daha sonra şöyle konuştu: “Erzurum gibi bir ilin prestijli bir hizmet binasına ihtiyacı var. Erzurum’umuzun kabuğu değişiyor. Ama bizde bunu görüyoruz. Milletvekillerimizi de ziyaret etmeye çalıştım. Kararname çıktı. Sayın vekillerimizi ziyaret ederek kendimi tanıtma fırsatı buldum. Benim bu manada ciddi bir tecrübem var. Pasaport Daire Başkanlığı dönemimde 2 bin 500 metrekare alanda binanın temellerini attık. Ankara’da hizmet anlayışımız çerçevesinde nasıl daha iyi bir hizmet verebiliriz. Bir planlamaya gittik. Erzurum’a layık olan bir hizmet binası sorunun çözeceğim. Her şubeyi ele alarak eksiklik var mı? Tabi ki karakollarımız insanlarımıza bakan bizim önemli bir vitrinimizdir.”
“OLAYLARA POPÜLİST YAKLAŞMAM”
Popülist olarak hiçbir olaya asla yaklaşmadığını vurgulayan Yıldız, şunları söyledi:
“Yapılması gerekeni yaparım neticelendiririm, Benim işim bu. ‘Bu işi ben yapmalıyım’. Bir başkasının yapabileceği bir işi nasıl ihale ederim. Bu benim sorumluluğumumdur. Yanlışı herkes yapabilir. Yeter ki, kasti ve bilinçli olmasın. Emniyetçilik, polislik, güllük-gülistanlık iş değildir. Bazen gider duvara toslarsınız. Kusurlu bulduğum personelinin gözünün yaşına bakmam, o arkadaş kendi gözünün yaşına bakmamış ki, ben bakayım. Her şeyin bir bedeli vardır. Gücümü kullanayım, insanlara zarar vereyim, Allah muhafaza, ihtar ettim uyardım, kötüye gidişi var ama müsaade edemem. Mesleki ahlakım ve yaradılışım buna kesinlikli müsait olmaz. Güzel geldik güzel gideriz inşallah.”