Babacan'dan Başbuğ'un tavrına övgü: Genelkurmay Başkanı da açılıma kafa yordu. Sayısız görüşme yaptı. Bu konuda araştırma yapan çok insanı dinledi. O bizim için bir şans. 'Benim görev alanım budur, sadece buna bakarım' diyebilirdi. MGK eskiden kolay bir araya gelmeyen herkesi toplamak için iyi bir yermiş ama şimdi MGK'da kim varsa herkes birbiriyle gayet iyi görüşüyor
Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ile Londra dönüşünde Türkiye'nin gündemini oluşturan 'demokratik açılım' konusundaki görüşlerini konuştuk. Hükümetin açılım sürecini sürdürme yönündeki kararlılığına işaret eden Babacan, zamanlama konusunda 'Hem dış dünyadaki gelişmeler hem de içerideki reform süreci ortamı hazırladı' dedi. Türkiye'nin insan hak ve özgürlükleri konusunda zaten bir transformasyon sürecine girdiğini belirten Babacan, 'Demokrasinin iyi işlemesi konusunda tek yönlü bir yola girdik. Bu noktadan sonra Türkiye'yi durdurmak, geri çevirmek kolay değil' görüşünde.
Sürecin halkta karşılığını bulduğuna işaret ederek TRT-6 örneğini gösteren Babacan, 'Şimdi böyle bir kanal çok doğal geliyor ve 'niye bugüne kadar yoktu' deniyor. Atacağımız adımlar da bir iki sene sonra aynen böyle karşılanacak' diye konuştu. Babacan şu mesajları verdi:
BATIDAKİ İŞSİZLİĞİN SEBEBİ TERÖR: Terörden sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu değil tüm Türkiye etkileniyor. Mersin'in, İstanbul'un semtlerine bakın. Bazı şehirlerimizde işsizlik had safhadaysa sebebi budur. Sorun çözüm yoluna girdiğinde Edirne'de, İzmir'de ve Muğla'da yaşayanlar da istifade edecek bundan.
BAŞBUĞ AÇILIMA KAFA YORDU: Dışarıdan nasıl algılanıyor bilmiyorum, önceki dönemleri de çok bilmiyorum. Ama bilenler söylüyor. Gerçekten kurumlarımız arasında bakış açıları farklıymış. Şimdi iyi bir bilgi paylaşımı, beraber çalışma ortamı var. Biliyorsunuz Genelkurmay Başkanı da kafa yordu. Askeri çözüm önemli ama bunun dışındaki enstrümanlar konusunda sayısız görüşme yaptı. Bu konuda araştırma yapan çok insanı dinledi. O da bizim için bir şans. Kurumların sadece kendi perspektifinden değil de farklı bir perspektiften bakabilmesi, yaklaşabilmesi önemli. 'Benim görev alanım budur, ben sadece buna bakayım' da denebilir. Ama biraz daha geniş bakabilmek önemli. Çok farklı enstrümanları, politikaları iyi bir eşgüdüm ve zamanlamayla uyguladığınız zaman sonuç alabiliyorsunuz.
ARTIK HERKES GAYET İYİ GÖRÜŞÜYOR: ('Hükümet açılım kapsamındaki adımları TBMM'ye getirmeden MGK toplanacak mı?' sorusuna) Milli Güvenlik Kurulu iki ayda bir toplanıyor, olağanüstü toplanmasına gerek yok. Çünkü zaten gerek duyulduğunda Başbakan ile Genelkurmay Başkanı bir araya geliyor. Başbakan MGK üyesi bakanlarla toplanıyor. Güvenlik zirvelerinde bakanlar, komutanlar ve Genelkurmay İkinci Başkanı ile bir araya geliyor. MGK eskiden kolay kolay bir araya gelmeyen herkesi toplamak için iyi bir yermiş ama şimdi MGK'da kim varsa herkes birbiriyle gayet iyi görüşüyor. Ben 2007'den bu yana katılıyorum ve tartışmalar rahat, açık yüreklilikle yapılıyor. Önceki dönemi bilen arkadaşlar 'Bu dönemde daha rahat' diyor. Abdullah Bey'in cumhurbaşkanlığı döneminde MGK daha verimli oluyor.
GÜL YAKINDAN İZLİYOR: ('Abdullah Gül, açılım sürecinin ilk sinyalini veren isimdi. Ancak uzun bir süredir bu konuda sessiz' sözleri üzerine) Çok fazla kamuoyunun önüne çıkmasa da Cumhurbaşkanı konuyu yakından takip ediyor.
NEMALANANLARA DİKKAT: Türkiye'de terörden, çözümsüzlükten maddi ya da siyasi olarak nemalanan çevreler ve kurumlar var. Bu sorun çözüm yoluna girer, Türkiye'de terör ciddi anlamda azalırsa buna dikkat etmemiz gerekir. Hem bölgede hem Avrupa'da PKK'nın finansal uzantıları var. Kaç bin kişilik örgütü orada tutuyorsunuz. Ciddi bir olay bu.
Finans gerektiren bir operasyon. Bunun bir maliyeti var. Çok ciddi paralar topluyorlar. Bu adımları atarken bunları da düşünmek gerekecek.
CHP VE MHP KAZANMIYOR: Özellikle MHP'nin tavrı düşündürücü. Çünkü ülkenin bütünlüğü gibi konulardaki tezler üzerine politika yapan bir partinin ülkenin bir bölümünde siyaset yapamaması, sadece belli kısımda ve bir segmente yönelik politika yapması ciddi sıkıntı ve ironi. Söylemlerine baktığımızda bütünleştirici mi, ayrıştırıcı mı? Söylemleriyle, söylediklerinin fiili olası sonuçları 180 derece farklı.
(İki partinin açılıma muhalefet ederek oy kazandığı tezine) Bize böyle bilgi gelmiyor. Hükümet, kamuoyunun yanlış algılamasını önlemek için açılımın amacını ve neleri içerip neleri içermediğini anlatmaya devam edecek. Bazen ne olduğunu anlayamayabiliyor insanlar. Şunlar olmayacak deyip iki üç dakika izah ettiğimizde o kaygılar kalmıyor.
Richard Nixon'u gafil avlayan gazeteciye bankacılık anlattı
BABACAN, Londra'daki temasları sırasında ünlü gazeteci David Frost'a mülakat verdi. Eski ABD Başkanı Richard Nixon ile, görevinden istifasından sonra 1977 yılında yaptığı röportajla efsane haline gelen Frost, şu anda El Cezire kanalı için program hazırlıyor. Frost, Babacan'a 'Türkiye'deki bankacılık sektörünün krizi nasıl sağlam atlattığını ve Avrupa'nın bundan ne ders çıkarması gerektiğini' sordu. Babacan da '2001'de biz kendi krizimizi yaşadığımızda ders alıp, gereken ne varsa kararlı biçimde yaptık. Sert tedbirler aldık' yanıtını verdi.
Economist dergisi tarafından düzenlenen konferansta da Babacan'ın, Türk bankacılık sisteminin krizi hafif atlatmasının ardında 'Banka sahipleri ve yöneticilerinin bankaların başarısızlığından şahsi olarak sorumlu tutulması uygulaması'nın yattığını belirtmesi salondaki uluslararası yatırımcıları gülümsetti.
Uçaktaki sohbetimizde bu sözlerini şöyle destekledi Babacan: 'Bizi kurtaran o uygulama oldu. Risk alıp karar vereceksin, banka para kazanırsa bonus alacaksın ama kaybederse riskin olmayacak. Öyle olmaz. Bankacılık yasasında koruduk onu. Çok tartışıldı. Öyle kalsın, o hayırlı madde dedik.'
Erken seçim hastalığına kapılmayalım
BABACAN ile özellikle iş çevrelerinde yoğun olarak gündeme gelen 2010'da erken seçim söylentilerini de konuştuk. 'Kesinlikle yok' diyen Babacan şunları söyledi: 'Bu hastalığa Türkiye yeniden kapılmamalı. Daha yeni 5'ten 4'e indirdik. Yani 'Üç senede bir yapalım' desek iki sene sonra 'Erken seçim var mı' diye soracaklar. Böyle bir şey olmaz ki. Türkiye'ye icraat zamanı da lazım. Yani iş yapıp sonucunu görmek için. Aksi halde tüm hükümetler 3-6 aylık süre için karar alırlar. Arada süre olsun ki kısa vadede sıkıntısı olsa bile uzun vadedeki yararları için bazı kararları korkmadan alalım.'
Niyet Cem'den açılış Babacan'dan
ALİ Babacan İngiltere'de Oxford Üniversitesi bünyesinde kurulan Güneydoğu Avrupa Etütleri Programı'nı (SEESOX) açtı. Programın kurulması kararı İsmail Cem'in Dışişleri Bakanlığı döneminde Yunan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile birlikte alınmıştı. Amaç Türk-Yunan yakınlaşmasını ve Türkiye'nin AB entegrasyonunu desteklemekti. Yunanistan, 2002'de mali destek vermeye başlarken, Türkiye'nin desteği ancak Ali Babacan'ın Dışişleri Bakanlığı döneminde geldi. Babacan, İngiltere ziyaretinde projeye emek veren Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Yiğit Alpogan ile Oxford'a giderek SEESOX-Türkiye işbirliğinin resmi açılışını yaptı. Program kapsamında üç Türk akademisyen Oxford'da çalışma yapıyor.
Patriotlar Babacan'ı da heyecanlandırdı
BAŞBAKAN Yardımcısı Babacan'a ABD'den 7 milyar dolara Patriot savunma sistemleri alımını da soruyoruz. 'Ben de görünce şaşırdım' diyor. Tam da Orta Vadeli Program ve bütçe üzerindeki çalışmalar sırasında duymuş haberi. 'Bunun parası var mı, yok mu derken ortaya çıktı. Bambaşka bir şeymiş. Çok eski proje. Karar bizim hükümetimizden önce alınmış' diyen Babacan, Genelkurmay'dan yapılan ve füze savunma sistemlerinin çok daha düşük bir miktara tamamlanacağı yönündeki açıklamaya işaret etti.
Akşam