Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet gazetesi Ankara Bürosu’nun dinlenmesini, “savcının delil toplama yetkisi” olarak nitelendirdi. Bir muhabirle yaptığı görüşme dinlemeye takılan Kılıçdaroğlu’nun suç duyurusunu işleme koymayan Bakanlık, savcıların bu görüşme nedeniyle suçlama yöneltmemesini de “olumlu davranış” olarak değerlendirdi
Milliyet Gazetesi'nden Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre; Adalet Bakanlığı’nın, Cumhuriyet gazetesi Ankara Bürosu santralının dinlemeye alınmasını, hakkında suç şüphesi olmayan kişilerin yaptıkları telefon görüşmelerinin Ergenekon davası dosyasına konulmasını “savcının delil toplama ve değerlendirme yetkisi” olarak nitelendirdiği ortaya çıktı.
Cumhuriyet gazetesi muhabiri İlhan Taşçı’yla yaptığı görüşme dinlemeye takılan CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun suç duyurusunu işleme koymayan Bakanlık, savcıların, görüşmeleri usulsüz biçimde kayda alınan Taşçı ve Kılıçdaroğlu’na görüşmeleri nedeniyle suçlama yöneltmemesini de “olumlu davranış” olarak yorumladı.
Ergenekon savcılarının, Cumhuriyet gazetesi Ankara bürosunun santralı için dinleme kararı çıkardığı kamuoyuna yansımıştı.
Haklarında herhangi bir suç şüphesi olmamasına rağmen muhabirlerden Taşçı’nın Kılıçdaroğlu ile Fırat Kozok’un bir RTÜK üyesi ile yaptığı görüşmeler de tutanak haline getirilerek Ergenekon davasının ekleri arasına konuldu. Kılıçdaroğlu, bunun üzerine Adalet Bakanlığı’na başvurup, altı Ergenekon savcısı hakkında soruşturma açılmasını talep etti.
Yanıt bekleyen sorular
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Kılıçdaroğlu’nun şikâyetiyle ilgili olarak soruşturma açılmasına yer olmadığına karar verdi. Tetkik Hâkimi Metin Durgun imzalı 24 Ağustos 2009 tarihli kararda, Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği Ergenekon iddianamesinde, elde edilen deliller doğrultusunda şüphelilerin suç teşkil eden eylemlerinin anlatıldığı belirtildi. Kararda, santral numaralarının dinlemeye alınmasının, gazetedeki sekreterden muhabire kadar tüm çalışanların görüşmelerinin dinlenmesi sonucunu doğurması dikkate alınmadan, şikâyete konu dinlemenin, şüphelilerin üzerlerine atılı suçların aydınlatılması bakımından yapıldığı ifade edildi.
Kararda, mevzuata göre, suç konusu olmayan dinleme kayıtlarının imhasının gerekmesine rağmen haklarında suç şüphesi bulunmayan Kılıçdaroğlu ve Taşçı’nın görüşmelerinin neden kayda alınarak tutanağa döküldüğü üzerinde ise durulmadı.
Tutanağın neden iddianame eklerinin arasına konulduğunun da tartışılmadığı kararda, “Bu görüşme nedeniyle Kılıçdaroğlu ve Taşçı’ya herhangi bir suçlama yapılmadığı anlaşılmıştır” denildi. Bu ifadeyle şüpheli sıfatı bulunmayan kişilerin görüşmeleri nedeniyle suçlanmaması, savcılar lehine unsurlar arasında sayıldı.
Kararda, Kılıçdaroğlu’nun Taşçı ile yaptığı görüşmenin kayıtlarının iddianamede yer almadığı belirtilirken, iddianamenin devamı niteliğindeki delil klasörleri arasında neden yer aldığı ise açıklanmadı.