Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun demokrasilerde parti kapatmanın yanlış olduğu ifadesi ile halt ettiğini söyleyerek, “HDP’yi savunuyor, bölücülüğün avukatlığına utanmadan soyunuyor. O dediği meşruiyet ve hukuk sınırları içinde faaliyet gösteren partiler için geçerlidir, HDP bunun dışındadır ve zaten parti marti de değildir” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) son otuz yılda Irak’a yönelik iki ayrı savaşının siyasi sonuçlarını sebepleri ile değerlendirildiğinde, Türkiye’yi kıvama getirmek için kullanılan bölücülük ve bölücü terör oyunun yer yönüyle berraklaşacağına dikkati çeken Bahçeli, “HDP bu oyunda asal bir figüran, asıl bir faildir. Parti görünümlü bu bölücü odağın kumanda odası zalimlerin denetim ve kontrolündedir. PKK silahlı saldırı konusunda kışkırtılıp tembihlenirken, HDP silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirilmiştir” diye konuştu.
“Otu çekip köküne bakıldığında HDP’nin PKK’dan, PKK’nın HDP’den hiçbir farkı olmadığı gerçeği gün gibi ortaya çıkacaktır”
Türkiye üzerinde oyun kuranların, tarihsel hesaplaşmaları canlı tutmak için fırsat kollayanların, yine bölücülük üzerinden yürüdükleri, ihanete teşne olan küçük bir azınlığın ağızlarına bal diye zehir sürmek suretiyle devşirdiklerinin net olarak görüldüğünü dile getiren Bahçeli, “Otu çekip köküne bakıldığında HDP’nin PKK’dan, PKK’nın HDP’den hiçbir farkı olmadığı gerçeği gün gibi ortaya çıkacaktır. Milletin ahlak ve yürek gücünü yıkarak, belirecek çatlaktan bölücülüğün serpilip meşrulaşmasına çanak tutanlara karşı uyanık olmak bizim için vatan görevidir. Çünkü konu sıradan bir asayişsizlik veya organize suç şebekesi konusu değil, Türk milletinin var oluş yok oluş davasıdır. Buna tarafsız ve tepkisiz kalanların ihanete ortaklıkları tartışmasızdır” ifadelerine yer verdi.
“(HDP’nin kapatılması) Artık seçenek kalmamıştır; ya ihanet kazanacak ya da millet iradesi ihaneti kazıya kazıya temelinden söküp atacaktır”
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davanın ilkini reddedip ikincisini inceleyerek kabul etmesinin kendilerine göre hayırlı bir gelişme ve adaletin tecellisi açısından ümit verici bir teselli olduğunu ifade eden MHP lideri Bahçeli şunları kaydetti:
“Eğer hukuk varsa, eğer adalet hakimse, eğer Türkiye tarihi haklarından ve milli bekasını savunmaktan vazgeçmemişse terörizmin siyaset ayağı hiçbir ad altında açılmamak üzere kapatılmalıdır. Kılıçdaroğlu, eline vicdanına koyup söylesin, kimin yanındadır? Kimin tarafındadır? Bölücülüğü, terörü ve şiddeti mi destekliyor? Yoksa Türkiye’nin ve şühedanın safında mı duruyor? Bu meselenin arası-ortası, kıyısı-köşesi, şurası-burası yoktur. Artık seçenek kalmamıştır; ya ihanet kazanacak ya da millet iradesi ihaneti kazıya kazıya temelinden söküp atacaktır.”
“Toprakla üzeri örtülen şehitlerine içli içli ağıt yakmaları CHP’nin, İYİ Parti’nin ve diğerlerinin yüreğini titretmeye hiç mi kafi gelmedi”
“Babalar Günü’nde, yetim yavrularımızın şehit babalarının mezar taşındaki resimlerini okşayıp öpmesi Kılıçdaroğlu’nun vicdanını sızlatmaya yetmedi mi?” ifadesini kullanan MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları söyledi:
“Gece üşümesinler diye evlatlarının üzerini örten anaların, ilahi takdir bu ya, gün geldiğinde toprakla üzeri örtülen şehitlerine içli içli ağıt yakmaları CHP’nin, İYİ Parti’nin ve diğerlerinin yüreğini titretmeye hiç mi kafi gelmedi? Kına yakıp askere gönderilen kahramanları al bayrağa sarılı naaşlarıyla karşılayan gelinler, bacılar, babalar, analar, yavrular ne yapsın, demokrasi var diyerek, nasılsa sandıktan oy aldılar bahanesiyle dökülen kanları mı unutsunlar? Geçmişe sünger mi çeksinler? HDP’yi meşru mu görsünler?”
“(CHP lideri Kılıçdaroğlu) HDP’yi savunuyor, bölücülüğün avukatlığına utanmadan soyunuyor”
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun demokrasilerde parti kapatmanın yanlış olduğu ifadesi ile halt ettiğini söyleyerek, “HDP’yi savunuyor, bölücülüğün avukatlığına utanmadan soyunuyor. O dediği meşruiyet ve hukuk sınırları içinde faaliyet gösteren partiler için geçerlidir, HDP bunun dışındadır ve zaten parti marti de değildir. Adalet ve vicdan terazisi bu rezalete onay veremez, cinayet ve melanetleri normal göremez. HDP, pek çok vahim özelliğinin yanında Türk demokrasisine biçilmiş kefen, doğrultulmuş silah, tuzaklanmış patlayıcı, döşenmiş mayındır. HDP kapatılmalıdır, bu örgütün bölücü yöneticileri hakkında hukuk ve adalet tesirini mutlak surette göstermelidir” diye konuştu.
“BU VATANI KORUMAK YALNIZCA VE YALNIZCA ANADOLU’NUN KAVRUK YÜZLÜ YİĞİTLERİNİN Mİ SORUMLULUĞU ALTINDADIR”
Lüks otellerin lobilerinde ‘bu kadar oy alan bir parti kapatılır mı, Türkiye’nin çivisi çıktı, bu ülke nereye gidiyor’ ifadesini kullananların yediklerinin önünde yemediklerini arkasında olduğunu dile getiren Bahçeli, “İnsanın haya perdesi yırtıldı mı, kalbi taşlaştı mı olması beklenen tamamıyla bu kokuşmuşluktur. Meseleyi demokrasiyle telif ve tercüme etmeye çalışanlar, bir saatliğine de olsa bu vatanın yalçın kayalarında, karlı ovalarında, buz kesmiş gecelerinde ellerine silah alıp nöbete girsinler de görelim adamlıklarını? Bu vatanı korumak yalnızca ve yalnızca Anadolu’nun kavruk yüzlü yiğitlerinin mi sorumluluğu altındadır? Nerede bu yüz karası televoleciler, nerede bu eğlence dolu gecelere akan kimliksizler, ne yapıyor bohem hayatın lekeli müdavimleri?” değerlendirmesini yaptı.
“Buyursunlar saltanat sürdükleri bu vatanın külfetine de bir zahmet katlanmayı denesinler”
MHP Genel Başkanı Bahçeli şunları söyledi:
“Millet salgınla boğuşurken İzmir Alaçatı’da, Bodrum Yalıkavak’ta, İstanbul Nişantaşı’nda nasıl caka satıyorlarsa, buyursunlar saltanat sürdükleri bu vatanın külfetine de bir zahmet katlanmayı denesinler. Dilemem ama, ailelerinden birisi teröre kurban gitseydi, yine böyle abuk sabuk konuşmaya yürekleri elverecek miydi? HDP’nin hukuk konusu olduğu bir dönemde, şu tuhaf zamanlamaya bakınız ki, İzmir HDP il binasına yapılan hunhar saldırı ve suikast elbette şiddetli bir provokasyon, alçak bir komplo olarak değerlendirilmelidir.”