“…bay İ.T. bizleri tehdit etmeğe başladı ve eğer burada cereyan edenleri Jandarmaya aktarırsanız hepinizin kafasını keserek öldürürüz dedi ve ekledi; hududa kadar peşinizden gelir ve Türkiye’den canlı çıkmanıza izin vermeyiz…
… bizden özür dilemeniz gerekiyor, bunun için hepiniz salona gelin. Dolayısı ile hepimizi tekrar salona götürdüler ve erkekli bayanlı hepimizi sıraya dizdiler. Bizden diz çökmemizi istediler, diz çöktük, bizden ellerini öpmemizi ve alnımıza koymamızı istediler ve eğer yapmazsak hemen orada silahlarıyla öldüreceklerini ifade ettiler.
Bu arada erkekleri eşlerinin ve diğer bayanların önünde sürekli sille tokat dövüyorlardı, sürekli ölüm tehditleri yağdırıyorlardı.
Diz çöküp ellerini öpüp alnımıza koyduktan sonra bile bizleri dövdüler ve ağza alınmayacak çok çirkin küfürler yağdırdılar…”
Yukarıdaki satırları okuduğumda olayın GUANTANAMO esir kampında geçtiğini sandım.
Siz de öyle sandınız tabii…
Oysa ki bu hadise ne guantanamo’da nede nazi kamplarından birisinde yaşandı.
Bu hadise, “PALANDÖKEN DEDEMAN OTEL”de yaşandı.
Geçtiğimiz iki üç hafta önce.
Otelin roof salonunda, odalarında…
İran’dan gelen müşteriler, aileleriyle gece oturdukları “tv room” salonda piyano çalmakta olan Ç.K. isimli şahıstan bir “İran müziği” seslendirmesini isterler.
İnsanlığa sığmayacak hadiseler bu istekten sonra başlar.
Olaya İ.T. isimli güvenlik müdürü de dahil olur ve akıl almaz işkenceler yapılır, İranlı misafirlere…
Sonrasında, İranlı misafirler apar topar, kaçar gibi, dönerler ülkelerine.
Olayın takibini İran Erzurum Başkonsolosluğu takip eder.
Otel yetkilileri olayın üstünü örtmeye çalışırlar bu arada.
Savcılığa şikayette bulunulur, konsoloslukça.
Gelinen nokta itibariyle başkonosluğun endişesi ”sanki savcılık ta olayın üstünü örtmeye çalışıyor…” şeklinde.
Zira şikayeti, şikayetçiler bizzat yapmalı gibi ifadeler dolaşıyor ortalarda…
Ben olayın adliye bölümüne takılmıyorum.
Adaletin bu konuyu kapatacağına inanmam.
Adalet er geç yerini bulacaktır…
Benim üzerinde durduğum; “DEDEMAN OTEL’İN, BU PİSLİĞİNİ NASIL TEMİZLEĞECEYİDİR…”
Nasıl bu insanların gönlünü yeniden kazanabilecektir.
Erzurum’un adını nasıl temize çıkaracaktır.
Merakla bekleyeceğiz Erzurum olarak.
Israrla takipçisi olacağız, atılan adımların…