TİM Erzurum Ocak – Temmuz dönemi ihracatta sektörel performans sonuçlarını paylaştı. Erzurum’da bu yılın Temmuz ayında 13, Ocak – Temmuz ayları arasında ise 15 sektör ihracat gerçekleştirdi. 7 aylık boyutta 2020 yılının aynı dönemine göre 5 sektör ihracatında artış, 13 sektör ihracatında ise düşüş gözlendi.
TEMMUZ AYI ERZURUM VERİLERİ
Erzurum’dan Temmuz 2021 döneminde en yüksek değerde ihracat kaydeden 3 sektör otomotiv endüstrisi, hububat ve Madencilik Ürünleri sektörleri oldu. Bu yılın 7 ayında ise en fazla değerde ihracat gerçekleştiren 6 sektör Madencilik, Çimento, Hububat, Kimya ve Otomotiv endüstrisi olarak sıralandı.
7 AYLIK ERZURUM VERİLERİ
DOSİAD analizlerine göre, Erzurum’dan Ocak – Temmuz döneminde 1 milyon dolar üzerinde ihracat gerçekleştiren sektörlerin ihracat payı madencilik sektörü payı yüzde 23,63, çimento sektöründe yüzde 22,16, kimyevi maddeler sektörü payı yüzde 13,45, Hububat sektörü payı yüzde 16,74, demir ve demirdışı metaller sektörü payı yüzde 6,02 olarak gerçekleşti.
5 SEKTÖR İHRACATINDA ARTIŞ
Yılın Ocak - Temmuz arasında bir önceki yılın aynı dönemine göre 5 sektör ihracatında artış, 13 sektör ihracatında ise düşüş yaşandı. Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri, Deri ve deri mamulleri, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri, Madencilik ürünleri, sektörleri ihracat artışı kaydeden sektörler olarak belirlendi
ARTIŞ ORANLARI
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinde, bir yıllık süreç bazında ihracat değeri artış oranı deri ve deri mamullerinde yüzde 111,9, çimento sektöründe yüzde 131,8, madencilik ürünlerinde yüzde 41,6, Mobilya, kağıt ve orman ürünlerinde yüzde 46,9, hububat, bakliyat ve ürünlerinde ise yüzde 1682 olarak değerlendirildi.
DÜŞÜŞ KAYDEDEN SEKTÖRLER
7aylık süreçte, bir önceki yıla göre ihracat değeri düşüşünün en yüksek oranda kaydedildiği sektörler meyve sebze ile su ürünleri sektörü oldu. Kimya, Makine, Çelik, otomotiv, Diğer sanayi, İklimlendirme, elektrik - elektronik, demir ve demir dışı metaller, halıcılık ve hazır giyim, tekstil sektörleri önceki yıla göre ihracat değerinin azaldığı sektörler olarak kaydedildi.
DÖNEMSEL DÜŞÜŞ ORANLARI
Dönemsel kayıtta ihracat değeri düşüş oranı su ürünleri ile meyve ve sebze sektöründe yüzde 100, halı sektöründe yüzde 53,1, elektrik ve elektronik sektöründe yüzde 12,7, iklimlendirme sanayisinde yüzde 66,1, otomotiv endüstrisinde yüzde 38,1, makine ve aksamlarında yüzde 33,6, kimyevi maddeler sektöründe yüzde 23,4, çelikte yüzde 44,1, diğer sanayi ürünlerinde yüzde 82.9, hazır giyimde yüzde 63,3, demircilik sektöründe ise yüzde 27.7, tekstil sektöründe yüzde 34.9 olarak belirlendi.
TEMMUZ’DA ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER
Erzurum’da Temmuz ayında ihracat değerleriyle öne çıkan sektörler 1.0 milyon dolarla otomotiv endüstrisi, 914.7 bin dolarla hububat, 314.2 bin dolarla madencilik, 313.0 bir dolarla çimento, 237.6 bin dolarla kimya, 56.1 bin dolarla demircilik, 41.0 bin dolarla mobilya, 13.8 bin dolarla halıcılık, 12.9 bin dolarla dericilik sektörü oldu.
OCAK – TEMMUZ DÖNEMİ İHRACAT DEĞERLERİ
Erzurum’dan bu yılın Ocak – Temmuz ayları kapsamında 15 sektör ihracat yaptı. Dönemde Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri sektörü 4.2 milyon dolar, madencilik ürünleri sektörü 4,5 milyon dolar, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörü 2,5 milyon, Hububat 3.2 milyon dolar, demir sektörü 1.1 milyon dolar, otomotiv endüstrisi 2.1 milyon dolar, makina ve aksamları sektörü 616,7 bin, çelik sektörü 140.7 bin, mobilya sektörü 185,9 bin, iklimlendirme sektörü 135,8 bin, hazırgiyim sektörü 38,1 bin, tekstil sektörü 25,0 bin, deri sektörü 85,9 bin, elektrik ve elektronik sektörü 84,2 bin, halı sektörü 15.5 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi.
BAKAN MUŞ’UN DEĞERLENDİRMESİ
Bakan Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Bakanlık Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında temmuz ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Yılın ilk yarısının rekorlarla kapatıldığını ve haziranda aylık, 6 aylık ve 12 aylık bazda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaşıldığını anımsatan Muş, "Temmuz ayı ihracatımız da geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 16,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu tutar, bugüne kadar gerçekleştirilen en yüksek temmuz ayı ihracatıdır." diye konuştu.
Muş, 9 günlük Kurban Bayramı tatili dikkate alındığında iş günü bazında ihracat tutarının da oldukça yüksek olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Bu sayede ocak-temmuz dönemi ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artışla 121,4 milyar dolara yükselmiştir. Yine pandemi öncesine göre kıyaslarsak 2019 yılı ocak-temmuz dönemine göre de ihracatımız yüzde 16,4 artış sağlamıştır. Son 12 aylık ihracatımız da 201,5 milyar dolara yükselerek yeni bir Cumhuriyet rekoruna imza atmıştır. İlk defa 200 milyar doları geçmiş bulunuyoruz. İthalatımız ise temmuz ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 17 artış ile 20,7 milyar dolar olmuştur. Ocak-temmuz döneminde ithalatımız, 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 26 artışla 146,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiş durumdadır."
DIŞ TİCARET HACMİ
Dış ticaret hacminin de 268,2 milyar dolara yükseldiğini belirten Muş, "Bir diğer önemli gösterge olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı, ocak-temmuz döneminde, geçtiğimiz yıla göre 5,6 puan artışla yüzde 82,7'ye çıkmıştır. Benzer şekilde, dış ticaret açığımız ocak-temmuz döneminde geçtiğimiz yıla göre yüzde 5 azalarak 25,5 milyar dolara gerilemiştir. İhracat tutarımız kadar, ihracata yönelen firma sayımızdaki artış da ihracatın tabana yayılması açısından bizleri sevindirmektedir. Ocak-temmuz döneminde ihracat yapan firma sayısı yüzde 10 artışla 80 bine yaklaşmıştır." diye konuştu.
"1972 YILINDAN BU YANA ÜSTLENİLEN PROJE MİKTARI 428 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"
Muş, Bakanlık olarak gerek iç ticarete yönelik düzenlemelerde gerekse dış ticaret politikası ve gümrük işlemlerinde zaman, kaynak kayıplarının önüne geçmek için büyük bir özveriyle çalıştıklarına işaret ederek, şunları kaydetti: "Bu noktada iş insanlarımızın, her boyutta firmalarımızın ve girişimcilerimizin daha özverili davranış sergilemelerini, kendileriyle yarışırcasına üretime ve ihracata yönelik rekabetçiliklerini geliştirmelerini bekliyoruz. Eximbank tarafından geçtiğimiz yıl uygulamaya başlanan 'Yurt Dışı Teminat Mektubu Programı' kapsamında temmuz ayında ilk defa gemicilik sektöründe ihracat gerçekleştirilmiş olması, memnuniyet verici bir gelişmedir. Bu alanda gemi inşa ve yat imalatıyla alakalı üreticilerimize daha fazla destek çıkacağız.
Türk müteahhitlik sektörümüz, 33 ülkede 100 proje ile 6 ayda 6,6 milyar dolarlık iş üstlenmiştir. Böylece, müteahhitlerimizin yurt dışına açıldığı 1972 yılından bu yana üstlenilen proje miktarı 428 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yıl şimdiye kadar en fazla proje üstlenilen ilk iki ülkenin geleneksel ihracat pazarlarımız dışından olduğunun altını çizmek isterim. Zambiya'da 1,3 milyar dolarlık ve Slovenya'da 750 milyon dolarlık Türk şirketleri iş üstlenmiştir. Hizmet ihracatımızın artırılması için yeni kurduğumuz Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğümüzün bu alandaki çalışmalarımıza daha da yoğunlaşacağını bilhassa vurgulamak isterim."
YÜZDE 20’LİK BÜYÜME
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, göstergelerin ikinci çeyrekte baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20 civarında ciddi büyümeye işaret ettiğini belirterek, "Hep söylediğimiz gibi, büyümenin miktarı kadar sağlıklı ve dengeli olması da çok önemlidir." dedi.
Türkiye'de ve küresel ekonomideki toparlanmanın aşılama faaliyetleri ve normalleşme adımlarına paralel olarak devam ettiğini ifade eden Muş, Avro Bölgesi, ABD ve İngiltere'deki gelişmelerin Türkiye'nin ihracat potansiyeli için olumlu bir gösterge olduğunu söyledi.
Muş, hükümet ve Merkez Bankasının, küresel ekonomik gelişmelerin enflasyon üzerinde oluşturduğu baskının en aza indirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla gerekli tüm adımları atmaya devam ettiğini vurguladı.
Ülke ekonomisinde 2020'nin son çeyreğinde yakalanan ivmenin bu yılın ilk çeyreğinde de devam ettiğini ve yüzde 7’lik bir büyüme performansı yakalandığını anımsatan Muş, öncü göstergelerin bu ivmenin güçlenerek devam ettiğine işaret ettiğini aktardı.
Muş, ekonomik verilerdeki olumlu seyre değinerek, "Özellikle, başta istihdam potansiyeli olmak üzere, birçok açıdan ekonomimizin önemli bir parçası olan hizmet sektöründeki toparlanmayı bir hayli önemsiyoruz. Göstergeler ikinci çeyrekte, baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20 civarında ciddi bir büyümeye işaret etmektedir. Hep söylediğimiz gibi, büyümenin miktarı kadar sağlıklı ve dengeli olması da çok önemlidir. Ekonomimiz talep, üretim ve ihracat açısından dengeli bir büyüme ortaya koymaktadır. Bu durum, cari işlemler dengemizde yapısal bir iyileşmenin önünü açmakta, dış kaynak ihtiyacını azaltarak ekonomimizin sürdürülebilir temeller üzerinde yükselmesine imkan tanımaktadır." diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin girişim ekonomisi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğine dikkati çeken Muş, birçok Türk teknoloji girişiminin bu yıl uluslararası arenada ciddi yatırımlar aldığını hatırlattı.
DİJİTALLEŞME
Muş, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik kavramlarının önemine işaret ederek, "Değişimden çekinenlerin ve yeniliklere ayak uyduramayanların, rekabette geride kalacakları bir çağda yaşıyoruz. Bunun için kuralları ve kalıpları kırabilmeli, birikimlerimize güvenmeli ve yeniliklere açık olmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
"İHRACATIMIZIN HEM MENZİLİNİ HEM DE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ"
Muş, geçen hafta Tataristan ve Moskova'ya düzenledikleri ziyaretlerin meyvelerini alacaklarını düşündüklerini söyledi. Ziyaretlerle, söz konusu ülkelerde yatırımları bulunan Türk şirketlerinin yaşadıkları sıkıntıları tespit ederek çözüm üretmeyi amaçladıklarını belirten Muş, "İhracatımızın önünde engel olacak, hızımızı yavaşlatacak hangi sıkıntı varsa, bunu çözmenin yolunu arıyoruz. İhracatımızın hem menzilini hem de ürün çeşitliliğini artırmayı amaçlıyoruz. Daha çok yüksek teknolojili ürün ihracı için çaba sarf ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN FIRSATLARI İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ"
İklim değişikliğinin yarattığı sorunların çözümüne yönelik politikaların, uluslararası ekonomi ve ticaret politikalarının da merkezine yerleştiğini vurgulayan Muş, "Bu noktada bizim de devlet ve özel sektör iş birliğiyle, iklim değişikliğiyle mücadelenin önemli bir boyutunu teşkil eden yeşil dönüşümün neden olacağı sorun ve fırsatları iyi değerlendirmemiz gerekmektedir." dedi.
Muş, yayımladıkları "Yeşil Mutabakat Eylem Planı" ile uluslararası ticaret ve ekonomideki değişimlere hazırlanırken, Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği sayesinde sağlanan bütünleşmenin derinleştirilmesini de hedeflediklerini dile getirdi.
Planda yer alan hedef ve faaliyetlerin kamu, özel sektör ve ilgili tüm paydaşlarla etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla, Bakanlık başkanlığında "Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu" kurulduğunu söyleyen Muş, bu kapsamda özel sektörden dijital ve yeşil dönüşüm konusunda sorumlu bir anlayışla hareket etmeyi bir ilke haline getirmesini beklediklerini dile getirdi.