Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Savaş Eğilmez, Terör örgütü PKK’nın, Avrupa'dan İran, Suriye ve Kuzey Irak'a gelen militan ve lojistik desteğin geçiş noktası olarak genelde Ermenistan'ı kullandığını söyledi.
Ermenistan'daki kampların çok yoğun bir faaliyet içerisinde olduğunun bilindiğini dile getiren Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Savaş Eğilmez, “Son dönem de ise alternatif olarak Gürcistan kullanılmaya başlanmıştır. Terör örgütü Kafkasya ve Orta Asya’yı her anlamda ciddi faaliyetler yürütüyor. Kaçakçılık, uyuşturucu ve silah ticaretinin yanında Türkiye ve Avrupa'dan götürdüğü gençlerin Türk Cumhuriyetlerinin bazılarında eğitim görmelerini sağlıyor.
Örgüt için Ermenistan büyük önem taşıyor. Örgütün daha çok Gümrü, Spitag, Erivan, Laçin ve Kelbecer'de aktif olduğu biliniyor. Ermenistan'da pkk ya en büyük desteği Taşnak Partisi veriyor. Tamamen terör örgütünün kontrolünde olan gazete ve örgütün propagandasını yapan Erivan’ın Sesi adı altında radyo var. Örgüt aldığı uluslararası destekle Ermenistan’ın yanına Gürcistan’ı da koymak istiyor. Bunu yaparken de bölgede yaşayan Kürt kökenli Yezidilerden yaralanmaya çalışıyor ve bunu da maalesef başarıyor. İşin tuhafı aslında alışılmış tarafı da Gürcistan’daki bu faaliyetlerini Avrupa Birliği’nin desteği ile gerçekleştiriyor. Gürcistan'da faaliyet gösteren Kürtlerin Hakları ve Dini Vakfı, Gürcistan Kürt Gençleri Birliği, Kürt Kültür Derneği, Yezidi Kürt Kadınlar Derneği terör örgütünün kontrolünde” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, PKK’nın coğrafyadaki son gözdesisin Gürcistan Kürt Gençleri Birliği (Union of Kurdish Youth of Georgia (Yektiya Cahalên Kurd yê Gurcistanê) olduğunu dile getirerek, “Bunun üzerinden hem kendini sempatik göstermeye çalışıyor hem Avrupa Birliğinden para alıyor hem de örgüte militan topluyor. Sözde kardeşlik ve barış adına çeşitli projelerle ortaya çıkan bu birlik ilk kez 1996 yılında Agit Mirzoev başkanlığında faaliyetlerine başladı. 2010 yılından itibaren de Elene Khudoian birliğin başkanlığını yapıyor. Birliğin en önemli faaliyetlerinden birisi terörist başı Öcalan’ın serbest bırakılması için çeşitli etkinlikler yapmak. Bunun için 2001 yılında Gürcistan’da bir miting bile düzenlenmiştir.
Birlik üyeleri 2011 yılı Nisan ayında Türkiye’ye bir gezi düzenliyor ve bu gezinin adını da Kürdistan’a kutsal seyahat diye koyuyor. Son olarak 5-10 Eylül 2012 tarihi için “Birlikte Barışa Doğru” diye bir gençlik kampı çağrısı yaptılar. Bu kampa sadece Türkiye, Irak, Gürcistan ve Ermenistan’dan 18-35 yaşları arasındaki Türkler, Kürtler ve Ermeniler başvuru yapabilecekler. Kampın en önemli amacının Türk-Ermeni ve Türk-Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak olduğu iddia ediliyor. Terör örgütünün taşeronlarında biri olan bu birlik, barış için yola çıktığını iddia ederken bile bölücülüğe hizmet etmektedir. Ama biz kabul edilmeyeceğimizi bile bile, dertlerini bir de yerinde anlayabilmek için bu kampa katılmak için başvurumuzu yaptık. Bakalım sonuç ne olacak?
Terör örgütü ile ermeniler bir çok alanda birbirini tamamlayan ilişkiler içerisinde bulunuyorlar. Bu iki mihrak ellerine geçen her türlü fırsatı kullanarak ülkemiz aleyhine çalışmalar yapıyor. Şimdi de Kafkasları organize edip Türkiye ye karşı yeni bir cephe açma uğraşındalar. Bu nedenle hem devlet hem de millet olarak çok dikkatli olmamız gerekiyor. Ülkemize karşı oynanan oyunun ne kadar büyük olduğu herkes tarafından açık ve net bir şekilde anlaşılması lazım. Umarız artık anlamışızdır.”