Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Anadolu Masallar Projesi kapsamında açılan Masal Evleri'ni çok önemsediğini belirterek, "Masallarla birlikte çocuklarla olan bağımızın güçlendiğini ve büyüklerimizin yaşadıklarını ve yaptıklarını çok daha iyi hissettiğimizi görüyoruz. Çocuklara değerler ve kültür nasıl aktarılmalı sorularının cevabı tam olarak Masal Evleri’nde yatıyor" dedi.
Bakan Selçuk, kültürel mirası yaşatmak adına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Anadolu Masalları Projesi kapsamında Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Keçiören ilçesi Vatansever Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın Eğitim Kampüsü’nde açılan Ankara Masal Evi’nin açılış törenine katıldı. Törene Bakan Selçuk'un yan sıra Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı da katıldı.
Proje kapsamında yaklaşık 300 bin öğretmen Masal Anlatıcısı Sertifikası Programı'na davet edildi. Yaklaşık 200 bin masal kitabı dağıtılarak, sosyal medya platformları kurulup yaklaşık 30 milyonun üzerinde izlenme sağlandı. 30’a varan Masal Evlerinin 15 tanesi bu yıl içerisinde Türkiye’nin farklı noktalarında açıldı. Proje kapsamında eğitim alan öğretmenler her hafta 3 milyon çocuğa masal anlatıyor.
“TÜRKİYE’DE MASAL EVLERİ İLE İLGİLİ MASALSI BİR DÖNÜŞÜM OLUŞTURACAĞIZ”
Masal Evi projesinin geçmişten geleceğe kültürü ve masalları aktardığını belirten Bakan Selçuk şunları kaydetti:“Masal Evleri'ni çok önemsiyorum. Çünkü çocuklarımızla gerçekçi bir bağ kurabiliyoruz. Bunun yol açtığı yansımaları gördükçe yaptığımız bütün projeler içerisinde bu Masal Evleri çok özel bir yere sahip oluyor. Çünkü 300 binden fazla öğretmenimizin Anadolu ve Dede korkut masallarını öğrenmiş olması, evrensel masallarla tanışmış olması, drama ile destek almış olmaları, bütün öğretmenlerin Anadolu kültürü ile yeniden tanışmış olması ve somut olarak da bunun karşılığını bulması anlamına geliyor. İşte tam da bu nedenle öğretmenlerimizin masalları öğrenirken kendi evlerindeki çocuklara da bu masalları anlatmaları, derslerini sunarken masal tadında derslerini sunmaları için de bir fırsat oluşturuyor. Bütün bu sebeplere baktığımızda çocuklarımızın, öğretmenlerimizin Masal Evleri’ndeki duruşları, oturuşları, gülümsemeleri bambaşka bir duygu uyandırıyor bizde. Orada olmaktan ne kadar mutlu olduklarına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ben bu büyük emek ve yolculuğun içerisinde başta öğretmenlerimiz olmak üzere bütün çocuklarımızın da katkısı olduğunu düşünüyorum. Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğümüzün UNESCO’nun katkısı ile ortaya koyduğu bu çabaları daha da büyüteceğiz ve tüm Türkiye’de Masal Evleri ile ilgili masalsı bir dönüşüm oluşturacağız. Çünkü masallarla birlikte çocuklarla olan bağımızın güçlendiğini ve büyüklerimizin yaşadıklarını ve yaptıklarını çok daha iyi hissettiğimizi görüyoruz. Çocuklara değerler ve kültür nasıl aktarılmalı sorularının cevabı tam olarak Masal Evleri’nde yatıyor. Çocuklarımızın masal tadında bir eğitim ve terbiye süreci içerisinde yaşamalarına katkı sağlamış oluyoruz.”