NURETTİN TOPÇU’DA PROJE BAŞARISI
TÜBİTAK'ın bölge elemelerinde, Nurettin Topçu Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin 8 projesi sergilenmeye değer bulundu. Matematiğin Doğa ve Yaşamla İlişkisinin İncelenmesi Projesi'ni hazırlayan Akif Polat ve Gizem Kılıç; esnaf, öğrenci ve öğretmenler üzerinde yaptıkları çalışmada, matematiğin daha çok para kaynağı olarak görüldüğünü ve insanların farkında olmadan matematiği kullandığını ifade etti.
MATEMATİK YAŞAMIN PARÇASI
Öğrenciler, bitkiden vücut organlarına kadar her şeyde matematikteki altın oran değerinin bulunduğunu vurgulayarak, bunun ise bilinmediğini tespit ettiklerini açıkladılar. Mekke'nin kuzey kutup noktasına olan uzaklığı ile güney kutup noktasına olan uzaklık oranının 1.618 olan altın oran rakamını verdiğini belirten öğrenciler, Kabe'nin dünyanın altın oran noktası olduğunu ifade ediyor. Bir bütünün ve onun parçaları arasındaki ahenge verilen ve 1.618 olarak hesaplanan altın oran değeri, yaratıcının matematikteki üstün tasarım oranı olarak da biliniyor.
ERKEK ÖĞRENCİLER BABALARIYLA AYNI TAKIMI TUTUYOR
Kız öğrencilerden Gülşen Eryılmaz ve Fatma Altınay da konusu fanatizm olan projeyi hazırladı. 'Ne Yaşa Ne Başa Bakar, Fanatizm Her Yerde Yaşar' adlı proje kapsamında, 15-19 yaş arasındaki 344 öğrenciye değişik sorular yöneltildi. Eryılmaz ve Altınay'ın ulaştıkları sonuç ise ilginç. Kız öğrencilerden fanatik olanların, ileride çocuklarının kendisiyle aynı takımı tutmasını istediğini dile getiren öğrenciler, fanatizmin aileden başladığı sonucuna ulaştıklarını söyledi. Çocukların tuttukları takımda ebeveynlerin büyük etkisi olduğunu tespit ettiklerini açıklayan öğrenciler, 'babanızla aynı takımı tutar mısınız' sorusuna ankete katılanların çoğunun 'evet' cevabı verdiğine dikkat çekiyor. Projeyle ilgili diğer sonuçlar ise şöyle: "Erkek öğrenciler kendileriyle aynı takımı tutan arkadaşlarıyla daha iyi anlaşmaktadır. Erkek öğrenciler, kızlarla aynı ortamda maç izlediklerinde şiddet eğiliminin azalacağını düşünüyor. Milli maçların toplumsal bütünlüğü sağladığı düşünülüyor."
ÜNİVERSİTEYE GİDEN YOL
Ebru Koçak ve Işılay Tuysuz tarafından hazırlanan, Üniversiteye Giden Yol Dershaneden (mi) Geçer? projesi kapsamında ise 200 öğrenciye sorular yönetildi. Proje sahibi Koçak ve Tuysuz, şunları ifade ettiler: "Öğrenciler, dershaneye gitmeden de sınavın kazanılabileceğini düşünüyor. Veliler ve öğrenciler aslında okuldan alınan eğitimle üniversite sınavının kazanılabileceğine inanmaktadırlar. Buna rağmen, liseden sonra üniversite okuyabilmenin her şeyden daha önemli olarak görülmesi, dershaneye giden öğrencilerden geri kalma endişesi gibi nedenlerden dolayı öğrenciler dershaneye gidiyor."
DİLDEKİ KİRLİLİK
Tubanur Atik ve Büşra Kaya ise 'Dilimiz Dilim Dilim' projesiyle dildeki kirlenmeyi araştırdı. Anket yoluyla 453 öğrenciye 18 soru yönelttiklerini anlatan Kaya ve Atik, internet kullanımının artmasıyla öğrencideki dil kirliliğinin de arttığını, kız öğrencilerdeki dil kirliliğinin erkek öğrencilere göre ileri düzeyde olduğunu, öğrencide sözlük kullanma alışkanlığı azaldıkça dil kirliliği arttığı sonuçlarına ulaştıklarını belirtti. Ümmigülsüm Akyol ve Seda Akın isimli öğrencilerin hazırladığı 'Akarları Biliyor musunuz? Akarlar İçimizde!' projesinde ise akarlar sistematik yönden inceleniyor.