Türkiye’nin deprem fay hatları açısından en riskli bölgelerinden biri olan Erzurum’da vatandaşın deprem konusunda yeterli olmadığı yapılan istatistiklerle gözler önüne seriliyor. 2. derecede deprem kuşağı arasında yer alan Erzurum’da deprem sigortası konusunda yeterli ölçüde duyarlılık olmadığı görülüyor.
Son olarak Van’da meydana gelen yıkıcı depremin etkileri halen devam ederken deprem gerçeği ile yaşamak zorunda kalan başta Erzurum olmak üzere Doğu illerinin birçoğunda binaların sigortalatılması dikkate alınmıyor.
Bu durumda olası yıkıcı bir depremde mağduriyetlerinde büyük olacağı tahmin ediliyor.
SİGORTALATMA DUYARLILIĞI
Doğal Afet Sigortaları Kurumu'ndan (DASK) edinilen bilgiye göre, Türkiye'de 16 milyon 375 bin 840 konut var. DASK'tan alınan veriler milyonlarca konutun da sigortasız olduğunu ortaya çıkardı. Türkiye'de yaklaşık 3 milyon 803 bin konutun sigortalı olduğu bildirildi.
Türkiye genelindeki bu olumsuz durum Erzurum’da da farklı değil.
DASK verilerine göre, konutların yüzde 23'ü sigortalı. Sigortalılık oranı en fazla Marmara Bölgesi'nde olurken, en düşük sigortalılık oranı ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde. Marmara Bölgesi'nde 5 milyon 550 bin 760 konuttan 1 milyon 663 bin 356'sı, İç Anadolu Bölgesi'nde 3 milyon 78 bin 470 konutun 706 bini, Ege Bölgesi'nde 2 milyon 434 bin 640 konutun 572 bin 618'i sigortalı. Akdeniz Bölgesi'nde 2 milyon 76 bin konutun 361 bin 425'i, Karadeniz Bölgesi'nde 1 milyon 576 bin 510 konutun 262 bin 97'si,
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 927 bin konutun yaklaşık 20 bini, Doğu Anadolu Bölgesi'nde 732 bin 310 konutun 118 bin 835'ini sigortalı.
ERZURUM’DA 6 KONUTTAN BİRİ SİGORTALI
Deprem Sigortası yaptıranların çoğunluğu Marmara Bölgesinde bulunurken, deprem fay hatlarının ve riskin en fazla olduğu Doğu illerinde bu rakam oldukça düşük. Doğu’da en fazla konutun bulunduğu il olan Malatya’da 156 bin 400 konuttan yalnızca 19 bin 944 konut sigortalı iken Erzurum’da 113 bin 170 konutun 18 bin 44’ü sigortalı gözüküyor. Sigortalı olan konutların birçoğunun ise taşınmaz alım satımlarında sigorta yaptırımının mecburi olmasından kaynaklandığı belirtiliyor.