Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bugün İsrail iki mahkemenin kararıyla kendi sonunun yaklaşmış olduğunu görmektedir. Bunu Siyonist İsrail rejiminin iyi günleridir. Daha kötü günleri gelecektir, insanlık bunu görecektir” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Filistin’de İnsan Hakları İhlalleri ve Gazze Soykırımı’ raporu tanıtımına katıldı. TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen tanıtıma Kurtulmuş’un yanı sıra Adalet Balkanı Yılmaz Tunç, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Muharrem Kılıç, yabancı misyon temsilcileri ve diğer yetkililer katıldı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye atılması gerekse adımlar attığını belirterek, “Ne yazık dünyanın birçok yerinde hükümetleri başka şekilde davranırken, sokağa çıkarak Gazze halkının yanında olduğu, Filistin davasına sahip çıktığını haykıran insanlar oldu. Ama birçok hükümetin Filistin davasına sahip çıkan kitlelere karşı yeri geldi acımasızca onlara karşı tedbirler almaya çalıştılar. Ayrıca birçok hükümetinde İsrail’in eli kanlı hükümetinin yapmış olduğu soykırıma seyirci kalmanın ötesinde birçok kere fiilen açık şekilde destek verdiklerini gördük” dedi.
Kurtulmuş, Filistin’in Türkiye için milli mesele olduğunu söyleyerek, “Bugün Netanyahu ve Gallant hakkında yakalama kararı çıkarılmışsa, hiç şüphesiz mahkeme heyetinin bütün baskılara rağmen olağanüstü cesaretle bu konunun üzerine gitmesi her türlü takdirin üzerindedir. Bugün öyle bir karar çıktıysa, yıllar boyunca Filistin halkının yanında duran vicdan ve insaf sahibi milyonlarca insanın gayreti ve payı vardır. Uluslararası Ceza mahkemesi iki savaş suçlusu hakkında yakalama kararı vererek, ikinci adım atılmış oldu. İsrail’e bir kere daha dokunulmuş oldu. Bugün İsrail iki mahkemenin kararıyla kendi sonunun yaklaşmış olduğunu görmektedir. Bunu Siyonist İsrail rejiminin iyi günleridir. Daha kötü günleri gelecektir, insanlık bunu görecektir” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, başta Filistin olmak üzere çok sayıda mazlum coğrafyada insan haklarının ayaklar altına alındığına dikkat çekerek, “Uluslararası kuruluşların ve mekanizmaların, insanlığın sorunlarını çözmekteki yetersizliğine ve etkisizliğine hepimiz üzülerek şahit oluyoruz. Bugün tüm insanlık, özellikle de Batı dünyası, insan haklarının evrensel olma vasfını teoriden pratiğe geçirememiş, Filistin'deki insanlık sınavını geçememiş, sınıfta kalmıştır. Filistin'de zulüm ve gözyaşı hakimdir. 14 aydır tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'de soykırım yapılıyor. İsrail saldırılarında çok sayıda kadın ve çocuğun hayatını kaybetti. Çocuk haklarını, kadın haklarını savunduklarını söyleyenler, Filistinli çocuklar, Filistinli kadınlar söz konusu olduğunda çifte standartla davranıyor” şeklinde konuştu.
Tunç şunları kaydetti: “İsrail'in sivilleri hedef alan vahşi saldırıları en temel insan hakları sözleşmelerine, uluslararası insancıl hukuk normlarına ve Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne açıkça aykırıdır. Bu hukuksuz tabloya rağmen, insan hakları ve demokrasi savunuculuğunda sözüm ona öncülüğü kimseye bırakmayan devletler İsrail'in pervasızca insan haklarını ihlal etmesine ses çıkarmamış, bilakis açık şekilde destek vermeyi tercih etmişlerdir. Söz konusu mazlumların hakları olunca uluslararası insancıl hukuk, güç sahipleri tarafından işletilmemekte, rafa kaldırılmaktadır. Tüm bu haksızlıkları engelleme noktasında bugüne kadar etkili bir adım maalesef atılamamıştır. Buna güvenerek daha da vahşileşen bebek katilleri, işledikleri suçların hesabını bir gün mutlaka uluslararası hukuk önünde verecekler ve mahkum olacaklardır.”
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Kılıç, İsrail’in saldırıları sonucu ölenlerin 17 bin 210’unun çocuk, 11 bin 742 kadın olduğunu belirterek, “Uluslararası Hukukta en ağır insan hakları ihlalleri olan soykırım, savaş, insanlığa karşı suçlardır. Bugün İsrail’de tüm insan hakları norm, değer ve kurumlarrı yok sayarak , tüm dünyanın gözleri önünde bu suçları işlemektedir. Silahlı çatışmalar esnasında korunacak insan hakları standartları ortaya koyn insani hakları de ihlal etmektedir” ifadelerini kullandı.