Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, Cimcime Hatun Türbesi’nin altında bulunan mezar ve gizli odayla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Aynı zamanda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun da Başkanı olan Gündoğdu, türbenin, 20. yüzyıl başlarında talan edildiğini hatırlatarak, bulunan iskeletlerin kime ait olduğunun, yapılacak incelemeden sonra anlaşılabileceğini dile getirdi.
//GÜNDOĞDU’NUN BAŞI AÇISI
Türbenin alt katındaki odaya ait tavanın, krita taşıyla örülü olduğunu, kapısının dikdörtgen ve mezar kapısının da, kuzeye doğru açıldığını anlatan Gündoğdu, kemiklerin bulunduğu mezarların, etrafı kiremitlerle örülü biçimde kıbleye doğru baktığını belirterek, “Mezarların şeklinden anlaşıldığına göre, örme işi gelişigüzel biçimde, yığma olarak yapılmış. Burada muhtemelen 2 ya da 3 mezar olmalı. Kapatılmış olan mazgallarda da, bazı iskelet kalıntıları bulunuyor.” diye konuştu. Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, Cimcime Hatun Türbesi’nin, 20. yüzyılın başlarında talan edildiğinin bilindiğini, türbede bugün rastlanan kalıntıların da, bu talan dönemine ait olduğuna işaret ederek, “Cumhuriyet Caddesi’nin yapıldığı dönemde, bu türbede bir takım değişiklikler yapıldığını tahmin ediyoruz. Sonradan çevresi dükkanlarla falan kapatıldı. Türbe muhtemelen bu süreçte bir takım müdahalelere de maruz kalmış olabilir. Mesela bulunan kemikler, o dönemde bir araya toplanarak içeriye atılmış olabilir.” dedi.
//KÜMBETE ÇEVRE DÜZENLEMESİ
Cimcime Hatun Türbesi’nin etrafının açılması için tam 30 yıldır beklendiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, bu hususta Müze Müdürlüğü ile de çeşitli görüşme ve istişarelerde bulunulduğunu kaydederek, “Bundan sonraki süreçte burayla ilgili olarak nasıl bir karara varılacağını şimdiden söylemek çok zor. Fakat türbede bir takım rölyef çalışmaları yapılacağını biliyoruz.” diye konuştu.
//CİMCİME HATUN TÜRBESİNİN BİLİNEN TARİHÇESİ
Erzurum, Cumhuriyet Caddesi’nde, Ulu Cami’nin kuzeyinde bulunan Cimcime Sultan Kümbeti’nin XIV.yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Türbenin büyük bir kısmı yol seviyesinin yükselmesinden ötürü toprak altında kalmıştır. Kümbet Erzurum’un yöresel Sivişli (Keverk) taşından yapılmış olup silindirik gövdeli taş konik külahlıdır. Kümbetin gövdesi birbirine bağlanmış yuvarlak kemerli sütunlarla bir revak konumuna getirilmiştir. Konik külahın altında dışa taşkın bir silmesi bulunmaktadır. Türbenin su basmanının yukarısındaki gövde, birbirine paralel, kalın çift kabartma çubuklarla daire şeklinde kemerler oluşturmuştur. Böylece dıştan 12 köşeli olmamasına rağmen böyle bir gövde görünümü vermektedir.