Türk Dil Kurumu Sözlük Kolu Üyesi Prof. Dr. Hamza Zülfikar, bugün siyasilerin ekonomide, siyasi alanlarda çok başarılı işler yaptıklarını ama dil konusunun ihmal edildiğini belirterek, "Türkçeyi
en iyi konuşan siyasetçimiz Başbakan" dedi.
6’INCI DİL KURULTAYI
Dil Bayramı etkinlikleri kapsamında, Bilkent Üniversitesi
Erzurum Eğitim Bilimleri Enstitüsünde düzenlenen "6. Uluslararası Büyük Türk Dili Kurultayı" farklı ülkelerden bilim adamlarının katılımıyla başladı.
Bilkent Üniversitesi ve
Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr.
Ali Doğramacı, açılış töreninde yaptığı konuşmada, dilin toplumu geçmişle bütünleştirdiğini belirterek, "Dil bugünümüzü, yarınımızı da şekillendiriyor. Nasıl düşünüyoruz? Tabii bildiğim kelimeler kadar düşünüyorum. Bildiğim kavramları düşünürüm, daha fazlasını düşünemem ki. Bilgi çağındayız. Yani geleceğimizi şekillendiren bilgileri biz ne kadar kullanabilirsek, yarınımızı da öyle şekillendireceğiz" diye konuştu.
YABANCI DİL EĞİTİMİ
Yabancı dil eğitiminin öneminden de bahseden Doğramacı, şöyle konuştu: "Kitapların çoğu İngilizce çıkıyor. Kitap,
İngiltere'deki bir üniversitedeki öğrencinin masasına konulduğu zaman, benim öğrencimin de masasına konuluyor. Tercümanı bekleyecek zamanım yok benim. Aynı anda o kitabı ben de öğrenebiliyorum. Dünya ile yarışacaksanız, başka dili bilmek bana zarar vermiyor. Ama onlarla yarışı başka türlü yapamam. İşte,
Türkiye'deki
Üniversite öğrencilerinin yüzde 5'i bu kadarını yapabiliyor. Yabancı dil konuşmanın
güzelliği, hissiyatı var. Bir de içeriği var. Bilkent Üniversitesi olarak, Türkçe öğretmenlerimizi de yurtdışına gönderiyoruz. Çünkü, yarıştığımız başkaları, kendi ana dillerini nasıl kullanıyor, onu görsün ki halkımıza kendi dilimizi öyle anlatsın."
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Küçükler de dilin öneminden bahsederek, "Dile çok önem verilmesi gerekiyor. Elbette bilim dili anlamında, bilim dili kavramlarını alabiliriz. Genel anlamda bir bilim dili oluşturulabilir. Ama günlük dilde, kendi öz dilimizi kullanabilmemiz lazım" dedi.
Bir millet için dilin önemli olduğunu vurgulayan Küçükler, bir milletin dili bozulursa, kültürünün de bozulacağını, kültürü bozulan milletin de birçok alanda sıkıntılara, yozlaşmalara sebebiyet vereceğini dile getirdi.
TÜRK DİLİNDE YOZLAŞMA TEHDİTİ
Türk Dil Kurumu Sözlük Kolu Üyesi Prof. Dr. Zülfikar da gazetecilere yaptığı açıklamada, sempozyumun diğer anlamıyla bilgi şöleninin
Erzurum'da yapılmasının önemli olduğunu belirterek, bugün Dil Bayramı'nın sadece
Erzurum'da değil, bütün yurt köşelerinde kutlandığını söyledi.
Sempozyumda, Türk dilinin tarihi gelişimleri, ses bilgisi, cümle bilgisi konularındaki yeni gelişmeler üzerine konuşmalar yapılacağını ifade eden Zülfikar, "Bunlar sonradan yayımlanacak. Bilkent Üniversitesi'nin buna önayak olması çok güzel bir hareket oldu. Dolasıyla bu toplantının olumlu geçtiğini söyleyebilirim" diye konuştu.
Zülfikar, "Daha evvel çeşitli görüşler vardı, yazım kılavuzunda. Bu son baskıda bu görüşleri toplayan ve hakikaten doğru bir yola sevk eden gelişmeler oldu. Tahmin ederim ki bundan sonra Türk dilinde, yazıda, imlamızda büyük farklılıklar olmaz. Artık aradan 70-80 yıl geçti. Bizim de dilimizde bu yazım sorunu, imla sorunu giderek hallolur" diye konuştu.
Türk dilinde bir yozlaşma yaşandığını ifade eden Zülfikar, "Ancak bu yozlaşmanın sebebi, batıdan gelen sözlerin yeterince Türkçe kelimelerle karşılanmamasıdır. Bir taraftan Arapçasının, bir taraftan Türkçesinin, bir taraftan da batıdan gelen karşılıklarının bir arada kullanılması bir bozulmaya sebebiyet veriyor. Aslında bu kadar da kısa sürede halledilecek bir konu değil" dedi.
"SİYASİLER DİLE ÖNEM VERMELİ"-
Türkçedeki yozlaşmanın giderilmesi için derinlemesine araştırmalar yapılması gerektiğini belirten Zülfikar, şunları söyledi: "Bir de siyasilerimiz bu konulara biraz ağırlık vermesi lazım. Bugün siyasilerimiz ekonomide, diğer alanlarda, siyasi alanlarda çok başarılı işler yapıyorlar ama bana kalırsa, dil işi biraz ihmal edilmiştir. Türkçenin yabancı kelimelerle yeniden buluşması, yeniden yabancılaşması tehlikesi var. Bunu, 41 yıldır bu mesleğe hizmet eden bir kişi olarak söylüyorum. Bugün siyasi ortamımızda konuşulan dil, bazı siyasilerimize göre mükemmel, bazı siyasilerimize göre de gerçekten yeteri kadar doğru, anlaşılır, bilinçli değil. O bakımdan siyasilerimizin dile çok daha değer vermeleri gerekir. Çok iyi konuşanları var aralarında ama Türkçeye çok aykırı şeyler de duyabiliyoruz. Türkçeyi en iyi konuşan siyasetçimiz Başbakan. Başbakanın konuşmalarını beğeniyorum."