Erzurum’un Pasinler’de ortaya çıkan toplu mezarın salgın hastalıklardan şehit düşen Türk asker ve subaylarına ait olduğu bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoglu, Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Yalçın Tavukçu ve Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Öğretim Elemanı Uzman Mevlüt Yüksel, Pasinler ilçesinde ortaya çıkan toplu mezarla ilgili bilimsel çalışmalarını tamamlayarak sonucu bir raporla kamuoyuna duyurdular.
Yapılan açıklamada, harfiyat yapılan alanda ortaya çıkan toplu mezardaki iskeletlerin salgın hastalık neticesinde şehit düşen 3. Ordu`nun asker ve subaylarına ait olduğunun kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya çıktığını kalıntıların alana çok yakın bir noktadaki şehitliiğe nakledilmelerinin uygun olacağı sonucuna varıldığını bildirdi.
Açıklamada toplu mezarla ilgili şu değerlendirme yapıldı:
“6 Nisan 2011 tarihinde Erzurum-Pasinler ilçesinin Batı Kışlasının doğusunda başlatılan Anadolu Lisesi inşaatının harfiyat çalışmaları esnasında çok sayıda insan iskeletlerine ait kafatası ve kemiklerin çıktığı bilgisi üzerine, Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürlüğü tarafından adı geçen bölgede 18 Nisan 2011 tarihinde tarihçilerin ve arkeologların katılımıyla bir alan çalışması yapılmıştır.
Harfiyat alanında 1.30 m. derinliğinde, 6. m. genişliğinde ve 70 m. uzunluğundaki bir alanda çok sayıda insan iskeletlerine ait kafatası ve kemik kalıntılarına rastlanmıştır.
Harfiyat alanından çıkarılan kemikler ve kafatasları üzerinde yapılan incelemelerde herhangi bir kurşun, bıçak, hançer v.b. aletlere ait darp izleri görülmemiş, iskelet kalıntılarında çürümeye bağlı olarak bir takım bozulmaların bulunduğu görülmüştür.
Ayrıca yapılan bu alan çalışması sonucunda iskelet kalıntılarının bulunduğu alanda giysi parçaları v.b. kişisel malzemelerden herhangi birisine rastlanmamış olması, tespit edilen diğer bir önemli husustur.
Elimizdeki mevcut arşiv belgeleri (Başbakanlık Osmanlı Arşivleri ve Genelkurmay Başkanlığı Arşivleri), kaynaklar, hatıratlar ve 1993 yılında yine Pasinler-Tımar Köyü’nde yapılan bilimsel toplu mezar kazı çalışmalarının elde edilen sonuçlarına göre I. Dünya Savaşı içerisinde 1914-1918 yılları arasında Pasinler (Hasankale) ve çevre köylerinde Taşnak Ermeni çeteleri tarafından yerli ahaliye yönelik bir Müslüman-Türk katliamı gerçekleştirilmiştir.
Pasinler (Hasankale),de yaklaşık 1500 Müslüman sivil ahalinin katledildiğini 13 Mart 1918`de Hasankale`ye giren Süvari Alay Kumandanının raporundan anlaşılmaktadır.
Fakat Batı Kışlası`nın doğusundaki harfiyat alanından Ermeni çetelerinin katlettiği Müslüman-Türklere ait bir toplu mezar olmadığı ihtimali yapılan söz konusu alan çalışması sonucunda ortaya çıkarılmıştır.
Şöyle ki, I. Dünya Savaşı`nın devam ettiği 1915-1916 yıllarında 3. Türk Ordusu`na bağlı Seyyar bir hastanenin bu alanda kurulmuş olması ve bu tarihlerde en büyük askeri sağlık kuruluşlarından birinin de Hasankale`de olması araştırmalarımızın sağlık sahasında yoğunlaşmasına sebep olmuştur.
Yine aynı tarihlerde 3. Türk Ordusu`nda tifo, tifüs ve kolera gibi salgın hastalıkların yaygın bir şekilde ölümlere sebep olduğu bilinen bir gerçek olması da çalışma ve değerlendirmelerimizin bu eksende yürütülmesini etkileyen başka önemli bir faktör olmuştur.
Bu tarihlerde 3. Ordu bir taraftan Ruslara ve Ermenilere karşı Doğu Anadolu`da amansız bir savaş sürdürürken diğer taraftan tifo, tifüs, kolera ve lekeli tifo gibi salgın hastalıklarla mücadele etmekteydi.
Gerçekten de bölgedeki salgın hastalıklarla mücadele etmek amacıyla Hasankale`de Ocak 1915`de yaralıların tedavisi için 700 yataklı bir seyyar hastane kuruldu. 9. Kolordu`ya bağlı 28. Tümen Hasankale`de konuşlandırılmıştı.
Bu tümenden her gün Seyyar Hastaneye 300-400 hasta asker, subay geliyordu. 3. Ordu`da görevli doktorlar ve diğer sağlık personellerinin özellikle de salgın hastalıklara karşı olağanüstü mücadele etmelerine rağmen her gün birkaç askerimiz salgın hastalıklardan birine yenik düşerek şehit düşüyorlardı.