Anayasa paketinin sadece yüksek yargı ve parti kapatmayla ilgili üç maddesini referanduma götürme yönündeki CHP önerisine Başbakan Tayyip Erdoğan şartlı yeşil ışık yaktı. “Yasal zemini varsa biz varız, millete götürülecekse biz çekinmeyiz” diyen Erdoğan, ardından “Ama gizli oylamada 330-367 aralığını nasıl bulacağız, ona nasıl güveneceğiz” sözleriyle çekincesini ortaya koydu.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa paketinin sadece yüksek yargı ve parti kapatmayla ilgili üç maddesini referanduma götürme yönündeki CHP önerisine şartlı yeşil ışık yaktı. Erdoğan, “Yasal zemini varsa biz varız, millete götürülecekse biz çekinmeyiz” dedi, ardından “Ama gizli oylamada 330-367 aralığını nasıl bulacağız, ona nasıl güveneceğiz” sözleriyle çekincesini ortaya koydu. Erdoğan, ABD gezisine çıkmadan İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlarken CHP’nin önerisi için TBMM Başkanı’nı adres gösterdi. Başbakan’a yakın kaynaklar bu ifadeyi Cumhurbaşkanlığı’nın günlük siyasete çekilme girişimine karşı tepkiye bağladı. Erdoğan daha sonra ANA uçağında kendisine eşlik eden gazetecilere ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Erdoğan’a yöneltilen soru ve yanıtları şöyle:
Siyasete çekme
* Neden Cumhurbaşkanı değil de TBMM Başkanı?
Yasalara uygunsa her türlü kolaylaştırıcı çıkış yoluna, katkıya açığız. Ama Cumhurbaşkanı’nı siyaset minderine çekme, taraf haline getirmeye karşıyız. Parlamento işini bitirecek paket ondan sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın önüne gidecektir.
* CHP de TBMM Başkanı’na gitsin diyorsunuz...
Yasal olarak bu sürecin kontrolü, muhatabı Meclis Başkanlığı’dır. Grup Başkan Vekilleri ile Meclis Başkanı haftada bir zaten görüşüyor, orada gündeme gelir, değerlendirilir.
* Peki CHP, TBMM Başkanı’na giderse paket bölünür mü?
Yasal zemini varsa biz varız. Millete götürülecekse biz çekinmeyiz.
* Yani bölünmeye karşı değilsiniz?
Yalnız ona nasıl güveneceğiz. Sonuçta gizli oylama. 330-367 aralığını nasıl bulacağız.
Karşı değilim
* Güven yaratılırsa paket bölünür mü?
Ben arkadaşlarıma, yetkili kurullarıma danışıp karar vereceğim. Ama kişisel olarak karşı değilim. Milletime güveniyorum, milletimin kanaatini biliyorum.
* Nedir milletin kanaati?
Madem ki egemenlik hakkı bendendir, yüksek yargıyı belirleme gücüm olmalı. “Var mıyım?” yok, “benim seçtiklerim var mı?” o da yok. Sadece atanmışların seçtikleri yüksek yargıya vatandaş olumlu bakmıyor. Orada da 1982 Anayasası’na geliyoruz.
Muhalefet ne derse aynısını söylüyorlar
* BAŞBAKAN Almanya ve İtalya’dan örnekler vererek bu ülkelerdeki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi yapılarını anlatıyor. YARSAV’ın brifingini “Kimlerin gerginlik çıkarmak istediği ortada” diyerek eleştiriyor ve ekliyor: “Şimdi reform paketi ile ilgili brifing verecekmiş. Şu ana kadar neredeydiler. Benim bakanım hepsini tek tek ziyaret etti. Reform paketi ile ilgili görüşlerini istedi. Hiçbiri görüş vermedi. Çalışmalara destek vermedi. Şimdi paketin yarısı Meclis Komisyonu’nda geçti. Süreç ilerliyor. Kafa karıştırmaya çalışıyorlar. Bu samimi değil. Yargıyı siyasallaştırma çabası var. Bunu ne yazık ki Yüksek Yargı mensupları yapıyor.” Erdoğan yüksek yargıyla ilgili soruları şöyle yanıtlıyor:
Şimdiki Başkan hukukçu mu
* Yüksek yargının anayasa eleştirileri sürüyor.
Diyorlar ki ‘Anayasa Mahkemesi’ne hukukçu olmayan üyeler atanacak. Mevcut Başkan da hukukçu değil. İyi de 20-25 yıldır bu sistem işliyor. Oraya atanmış büyükelçiler de var. Onları neden söylemiyorsunuz. Emeklisi, onursalı vesaire şimdiye kadar nerede idiniz?
* Cüppeyi çıkartıp siyasete girsinler diyorsunuz, geri dönüş alıyor musunuz?
Hayır bir araya gelme fırsatı olmadı. Ama olursa oturur bunları da müzakere ederiz. Bizim saklayacak bir şeyimiz yok, onlar da samimi olmalı. Yeter ki birbirimize açık olalım.
İnandığımı söyleyemiyorum
* Olmuyor mu?
Ana muhalefet ne diyorsa aynısını söylüyorlar. Bunu satır satır tespit ettik. Mikrofon uzatılınca “inandığımızı söylüyoruz” diyorlar. Olur mu öyle şey, yasalar ne kadarına müsaade ediyorsa, o kadarını söyleyeceksin. Biz inandığımızı söyleyemiyoruz. Onlar da söyleyemez. Ben de sınırsız konuşamıyorum. Konuşursam yüksek yargı devre giriyor. (Gülüyor) Hatta üst yargıya bile gerek kalmıyor bazen.
* Yargıyı AK Partilileştirme planından söz ediliyor?
Maddeler ortada, muhalefet somut konuşsun. Yargıyı çaycıya kadar değiştireceğini söyleyen parti varsa, aranıyorsa bu CHP’dir. O günleri TV programlarında anlatacağız. Yargıda kamplaşma, gerginlik varsa, kökleri o günlerde yatıyor. Bir bakıyorsunuz, bir mahkeme hatta bir kişi bırakıyor, üç kişi, aynı mahkeme tutukluyor. Bunu nasıl izah edeceksiniz?
Baskı yapılırsa dönüşte anlatırım
* İran’a yaptırımların BM Güvenlik Konseyi’nden oy birliği ile geçmesi için size baskı yapılacağı yorumları var.
Yapılırsa size dönüşte anlatırım, dönüşe de malzeme kalsın. (Gülüyor)
* Sözde soykırım tasarısıyla ilgili olarak Obama görüşmesinde gerginlik yaşanır mı?
Gerginliği oraya bırakmadık. Erivan ve Bakü’ye özel temsilcimizi gönderdik. Tabii burada Minsk üçlüsüne iş düşüyor. Geçen hafta Sarkozy’e de söyledim. Sorun çözülsün sınırı açmak mesele değil. Atlar trene, arabaya sınırı beraber geçeriz.
* Türkiye’deki NATO üslerindeki nükleer başlıklar ne olacak?
İncirlik üssünde gelişmeler söz konusu. Bizim iktidarımızdan önceki gibi değil.
* KKTC’deki seçimler barış görüşmelerini etkiler mi?
Talat garantör sıfatıyla Türkiye’ye de danışarak barış görüşmelerini sürdürdü. Gönül ister ki seçim sonuçları görüşmeleri, takvimi etkilemesin.
* İsrail’e nükleer baskı yapılmayacağı ve konunun açılmayacağı sözü verildi mi?
Bizim konuşmamızın içeriğini sadece biz biliriz. Onlarınkini de biz bilmeyiz. Bu konuda yorum yapmam.