Türkiye’de 2016 yılında gerçekleşen başarısız darbe girişimi sürecinde burada bulunan uluslararası öğrenciler o gece yaşadıklarını 4 yıl sonra bugün anlattı.
Demokrasiye karşı yapılan darbe sırasında, okumak için dünyanın dört bir tarafından Türkiye’ye gelen yabancı öğrenciler de o gece sokaklarda bulunmuştu. Türk vatandaşlar günlerdir meydanlarda nöbet tutarken, bu yabancı öğrenciler de onlarla omuz omuza vererek Türkiye’nin yanında olduklarını dile getirmişti. Ailelerinden binlerce kilometre uzakta olan bu öğrenciler Türkiye’yi ikinci vatan olarak kabul ederken, 15 Temmuz gecesinde yaşadıkları onları de korku salmıştı. Öğrenciler Türk vatandaşların direnişi sebebiyle başarısızlığa yönlendiren darbe, dünya için bir demokrasi dersi olduğu belirtildi.
“BİZ ORADAYDIK”
İran’dan gelerek Eskişehir Anadolu Üniversitesinde doktora yapan Masoud Derakhshandeh, o gece yaşadıklarını anlattı. Masoud, “Ben o gece yeni bir eve taşınıyordum. Sonra eski evime döndüğüm zaman normal olarak televizyonu açtım. Orada da hiçbir şey yoktu. Ama biraz sonra İran’dan bir telefon aldım. Dayım aradı. ‘Türkiye’de darbe mi oldu’ diye sordu. Bense öyle bir şey olmadığını söyledim. Daha sonra TRT kanalını açtım ve bir gariplik hissettim. Bu sırada TRT’de darbe bildirisi okunmaya başlandı. İlk önce çok korktum. Tedirgin oldum. Çünkü çok hayallerimiz vardır. İran’dan Türkiye’ye geldik. Artık özgürce çalışabiliriz diye. Ama burada da darbe olunca tabi hem kendimiz için hem de Türkiye için korktum. Daha sonra burada ağabeylere aradım. Ne oluyor diye. Onlardan haber alır almaz sokağa çıktım. Eskişehir AK parti binasının önünde nöbet tuttuk. Böyle devam ettik ve günlerdir süren nöbette de diğer yabancı öğrencilerle meydandaydım hanımla birlikte. Türkiye’nin yanında olduğumuzu göstermek için oradaydık” diye konuştu.
“ÜLKEMDE HERKES CAMİLERE KOŞTU, DUA ETTİ”
Darbe gecesinde ülkesi olarak Moritanya’da bulunan diğer bir doktora öğrencisi Mohamed Lemine Sidi, yaz tatilini ailesi ile geçirmek için ülkesindeyken, gelişen darbe sürecinde Moritanya’da gördüklerini anlattı. Sidi, “Ben yaz tatili için memleketteydim. Böyle normal bir akşamdı. Ailemde oturuyordum. Böyle biranda son dakika haberi diye çıktı ve Türkiye’de darbe olduğu öğrendim. Daha sonra internetten TRT izlemeye başladım ve o darbe bildirisini izledim. Artık emin oldum ki ‘Türkiye’de darbe oluyor’ diye. Sonra gerçekten durumun ciddiyetine vardım. Ülkemden ne yapabilirim diye düşündüm. Ailemle dua etmeye başladım Türkiye için. Az sonra baktım insanlar camilere koşuyor. Evlerden yüksek ses çıkmaya başladı. Türkiye için toplanmaya başladılar. Toplu dua etmeye başladılar. Bizim halk hem o gece hem de daha sonraki günlerde Türkiye için dua ettiler. Çünkü bizim halkımızın kalıbında Türkiye ve Cumhurbaşkanı için ayrı bir yer var. O gece bunu bir daha anladım. Allah şükür darbe başarısız oldu. Bu darbe başarılı olsaydı, İslam dünyanın kaderi değişebilirdi” diye anlattı.
“GÖZYAŞI DÖKEN SOMALİLİ ARKADAŞIMDAN DARBE HABERİ ALDIM”
15 Temmuz'un kara gecesinde Erzurum’da bulunan Tacikistanlı Hasan İsoev geceyi şöyle anlattı:
“Ben darbe sırasında Erzurum’daydım. Çünkü yüksek lisansımı orada devam ediyordum. Bir anda Somalili bir kardeşim odama girdi ve gözlerinde yaş vardı. Darbe olduğu söyledi. O gece artık yurttan çıkamadık. Ama yurt mescidinde hepimiz topladık ve dua ettik. Sonraki günlerde sürekli Erzurum’un meydanında bulunduk uluslararası öğrenciler olarak. Allah şahit, ben bir ay boyunca Türkler meydanlarda teheccüd kılmasını gördüm ve çok etkiledim. İnşallah, Allah bu milleti, tekrar böyle bir sınavlar karşı karşıya getirmesin. Biz her zaman Türkiye’nin yanındayız. İyi günlerde olduğumuz gibi kötü günlerde de Türk milletinle beraberiz” diye belirtti.
Yıllardır uluslararası öğrencilerle ilgilenen Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneği (YUDER) Başkanı Nihat Demir, o süreçte yabancı öğrencileriyle yaptığı faaliyetlerini dile getirdi. YUDER Başkanı Demir, “Biz Cumhurbaşkanın ‘sokağa çıkın’ çağrısının ardından hemen sokağa çıkmıştık. Uluslararası öğrenci kardeşlerimiz de bize yazmaya başladı. ‘Abi ne oluyor’, ‘Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı’ diye. Bizde onları durumu anlattık ve ‘isterseniz toplandığımız yere gelebilirsiniz’ dedim. Bundan sonra İran, Somali, Orta Asya, Asya, Irak, Filistin, Afganistanlı kardeşlerimiz bize geldi ve AK Parti binasının önündeydik. Daha sonraki günlerde de bu arkadaşlar, her gün meydanlarda nöbet tuttu. Biz o süreçte anladık ki; Türkiye, Türkiye’den de büyüktür. Bu öğrenciler ülkemizden yediği ekmeğin hakkını o süreçte verdi. Eskişehir’de çatışma olmadı ama olsaydı belki gazi ve şehit olan kardeşlerimiz olabilirdi. Bu öğrenciler ülkemizi vatan yerine koydu ve koyuyorlar” şeklinde konuştu.