MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, “4+4+4” şeklinde adlandırılan kesintili ve esnek zorunlu eğitim sistemi modelini değerlendirdi. Güvenli, “Mevcut eğitim sistemi toplumun talep ve beklentilerini karşılayamadığı gibi, çeşitlilikten de uzaktır. Bu bakımdan kesintili ve esnek zorunlu eğitim sistemi büyük bir ihtiyaca cevap verecektir” dedi.
Zorunlu eğitimin 4+4+4 şeklinde formüle edilerek 12 yıla çıkarılmasını öngören düzenleme TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ederken, yeni sisteme verilen destekler çığ gibi büyüyor. MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, 8 yıllık kesintisiz eğitim sisteminin terk edilerek, zorunlu eğitimin 4+4+4 biçiminde 12 yıla çıkarılmasını öngören çalışmayı desteklediklerini bildirdi.
Hükümetin, bu çalışmayla devletin tekelinde ve tek tipçi bir anlayışa sahip olan eğitim sistemini değiştirmek için önemli bir adım attığını vurgulayan Güvenli, “Hepimiz biliyoruz ki, mevcut eğitim sistemi toplumun taleplerini karşılamaktan çok uzak bir yapıya sahiptir. Bu sistem içerisinde özgürlükten, genişletme ve çeşitliliği kucaklamaktan asla söz edilemez. Meselenin bir de mesleki eğitim boyutu var ki, hiçbir izahat 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasını haklı çıkartamaz. Çünkü 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, Türkiye’de en büyük darbeyi mesleki eğitim sürecine vurmuştur. Bugün nitelikli işgücü ve beşeri sermayenin yetersizliğinden yakınıyorsak, bunun başlıca müsebbibi 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasıdır” diye konuştu.
GÜVENLİ: “TÜM EĞİTİM SİSTEMİ ALT-ÜST OLDU”
MÜSİAD Şube Başkanı Güvenli, 28 Şubat ürünü olan 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının hangi amaç doğrultusunda devreye sokulduğunun altını da çizdi. Güvenli, “Türkiye’de önce 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, ardından katsayı eşitsizliğiyle İmam Hatip’lerin önü kesilmek istendi. Hafızlık eğitimi neredeyse imkansız hale getirildi, haliyle hafız yetiştiren Kur’an kurslarının sayısı da azaldı. İmam Hatip okullarıyla ilgili paranoya nöbetlerine tutulan 28 Şubat zihniyeti, 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasıyla aslında bütün eğitim sistemini alt-üst etti. Mesleki ve teknik eğitim süreci dumura uğratıldı, yüz binlerce öğrenci sırf bu sistemin kurbanı oldu. Dünyada bir benzeri daha bulunmayan bu sistemin yerini kesintili ve esnek zorunlu eğitim sisteminin alacak olması, işte bu yüzden büyük bir önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
ŞUBE BAŞKANI GÜVENLİ, ELEŞTİRİLERİ DE DEĞERLENDİRDİ
Söz konusu yasa taslağıyla ilgili olarak bazı STK’lar ve bir kısım çevreler tarafından yapılan eleştirilere de değinen MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Güvenli, “TBMM’de görüşülmesine devam edilen taslağı eleştirenlerin, eğitim sistemimizin demokratikleşmesi, çoğulcu bir yapıya kavuşması ve sivilleşmesi adına hiçbir öneride bulunmuyor olmaları hayli ilginçtir. Merak ediyoruz; planlanan yeni sistemin özellikle kız çocuklarının okutulmasının önünde büyük bir engel teşkil edeceği görüşünü savunan bir kısım çevreler, başörtüleri yüzünden okuma hakları ellerinden alınan kızlarımızı neden hiç gündem konusu yapmadılar? İşte bu çelişki, esasen 28 Şubat zihniyetinin gerçek yüzünü ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“MEVCUT SİSTEMİN YETERSİZLİĞİ TEŞHİS EDİLEN ORTAK BİR EKSİKLİKTİR”
MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Güvenli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut sistemin, çocukların yeteneklerini erken yaşta tespit etmek ve doğru yönlendirme yapmak konusunda da yetersizliği hem hizmet alanlar hem de hizmet verenler tarafından teşhis edilen ortak bir eksikliktir. Dolayısıyla büyümekte olan bir ekonominin en büyük ihtiyacının çağın gerekliliğini yakalamış nitelikli insan gücü olduğu gerçeği ile hareketle, ülkemizin sanayisi, kaliteli bir meslek eğitim sistemini acil olarak beklemektedirler. Aynı zamanda, eğitim sistemimizi öğrencilerimizin zekâlarını kullanabileceği ve kabiliyetlerini, becerilerini geliştirebileceği bir şekle dönüştürmek hepimizin ortak arzusu olmalıdır. Bu bağlamda, meslek liselerimizi de Türkiye'nin kalkınmasındaki taşıdığı öneme göre yeniden şekillendirmeliyiz. Bu bağlamda, dünya ülkelerinin pedagojik verilere dayanarak oluşturdukları yaş aralıkları üzerinden bir eğitim modeline yöneldikleri bir dönemde, ülkemizde de 12 yıla çıkması önerilen kesintili ve esnek zorunlu eğitim yaklaşımının kaliteyi artıcı olacağına inanmaktayız”