Selçuklu ve Osmanlı döneminin özellikleriyle kentin kültürünü yansıtan tarihi Erzurum evleri, sahipsizlik kurbanı. 25’inci Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları sonrası önemli bir turizm merkezi olması beklenen kentte, tarihi evlerin bakımsızlıktan viraneye dönmesi vatandaşların tepkisini çekiyor.
Kentin kuruluş süreci içerisinde yer alan Erzurum evleri, iklim şartları, savaşlar, afetler ve son yıllarda yaşanan bakımsızlıktan dolayı harabeye dönerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. En eskilerinin tarihi 18’inci yüzyıla kadar giden, Selçuklu ve Osmanlı döneminin özellikleriyle kent kültürünü yansıtan Erzurum evleri adeta kaderlerine terk edildi. Kentin en işlek semti olan Cumhuriyet Caddesi’ndeki Erzurum Kalesi çevresinde bulunan onlarca tarihi ev, sahipsizlik ve bakımsızlık kurbanı. Birçoğu boş olan evlerin kapıları ve pencereleri kırılırken, bazılarında da yer yer yıkılmalar olmaya başladı.
2011’deki Kış Oyunları’yla birlikte önemli bir turizm merkezi olacak Erzurum’da tarihe karşı gösterilen vurdumduymaz tavrı eleştiren vatandaşlar, “Turistler buraya sadece kayak yapmak için mi gelecek. Bu kadar tarihi eseri olan bir kentte, geçmişi bu güne taşıyan mimari yapılara karşı neden kimse gereken ilgiyi göstermiyor. Bir dönem günlük yaşamın parçası olan evlerin kaderine terk edilmesini kabullenemiyoruz. Yetkililer bu konuda gereken hassasiyeti gösterirse hem bu evler kurtulmuş hem de turistler için yeni mekanlar oluşturulmuş olur” diye konuştu.
Erzurum evlerindeki yapı sanatı kuşaktan kuşağa gelişerek sürdürülmüş ve evlerin iklim koşullarının olumsuzluklarına göre biçimlenişi yöre mimarlığına ayrı bir özellik kazandırıyor. Büyük boyutlu olan evler kalın kesme taş duvarlarla inşa edilirken belli aralıklarla yatay ahşap hatıllarla birbirine bağlanıyor. Bu uygulama ağır taş yapımının deprem yüklerini karşılayabilmesi için yapılıyor. Tarihi Erzurum evlerinin yapılarında çeşitli taş cinsleri uygulanmış ve bunlardan koyu renkli bazalt türü Karataş temellerde ve su basmalarında, hafif kalker cinsi olan boztaş ise binanın dış yüzeylerini oluşturan duvarlarda kullanılmıştır Kırmızı ve pembeye çalan kamber taşına bazı varlıklı ailelerin evlerinde rastlanmaktadır. Evlerin, ara duvarlarda tuğla malzemelerden yararlanılmıştır. Ancak taş ve ahşap kadar kullanım alanı yoktur. Ahşap ise taştan sonra en çok kullanılan yapı malzemesidir. Söğüt, kavak ve çam türlerinden başka ağaç cinslerine pek rastlanılmaz. Çıralı çam dayanıklı olduğundan taşıyıcı kirişlemelerde, pencere ve kapılarda, taş duvar içindeki ahşap hatıllarda kullanılmıştır.