Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Özbek, Avusturya kültürü ve edebiyatına yaptığı bilimsel ve kültürel katkı nedeniyle Avusturya Cumhuriyeti Altın Liyakat Nişanı’yla ödüllendirildi.
Prof. Dr. Yılmaz Özbek’e nişanı, Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen törende Avusturya Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Heidemaria Gürer tarafından takdim edildi.
Törende konuşan Dekan Prof. Dr. Özbek, dünyanın en kutsal işinin çalışmak ve üretmek olduğunu söyledi. Ödülü almaktan sonsuz gurur duyduğunu dile getiren Özbek, “Üretmek ortam işidir. Bize bu ortamı sağlayan rektörümüze, çalışma arkadaşlarıma ve öğrencilerime teşekkür ediyorum” dedi.
Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak ise konuşmasında Prof. Dr. Yılmaz Özbek’in seçkin bir şahsiyet olduğunu belirterek, “Özbek daha fazlasını hak ediyor. Şahsı ve üniversitem adına gurur duydum” diye konuştu.
ALTIN LİYAKAT NİŞANI
Büyükelçisi Heidemaria Gürer de konuşmasında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Türkiye’nin en iyi Germanist bölümüne sahip olduğunu ve bu bölüm hocalarının özellikle Avusturya edebiyatına derinden vakıf olduklarını ve Avusturya edebiyatının Türkiye’de tanınmasında öncü rol oynadıklarını ifade etti.
Büyükelçisi Heidemaria Gürer, daha sonra Avusturya Cumhurbaşkanı’nın Prof. Dr. Yılmaz Özbek’e hitaben hazırlanan Berat’ını okudu ve Cumhurbaşkanı adına Altın Liyakat Nişanını takdim etti.
Programın sonunda kısa bir keman ve piyano dinletisi sunulurken, etkinliğe fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler de katıldı.
“BARBARA FRİSCHMUTH KÜTÜPHANESİ”
Daha sonra Büyükelçi Heidemaria Gürer, Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak ve Dekan Prof. Dr. Yılmaz Özbek Edebiyat Fakültesi’nde kurulan Barbara Frischmuth Kütüphanesi’nin açılışını yaptı. Açılışta Gürer, Rektör Koçak’a kütüphane ile ilgili bilgi verdi.
Kütüphaneye Avusturya Büyükelçiliği önemli miktarda kitap bağışında bulundu. Kütüphanenin açılışında konuşan Avusturya Türkiye Büyükelçisi Heidemaria Gürer, “Kütüphaneyi desteklemeye devam edeceklerini” bildirdi.
BARBARA FRİSCHMUTH KİMDİR?
Avusturyalı yazar Barbara Frischmuth yapıtlarında Türk kültürüne yer verdi. Barbara Frischmuth’un 1960 yılında geldiği Erzurum’da 9 ay kalarak Erzurum kültürünü yakından tanımaya çalıştı. Frischmuth’un Türkiye’yle, özellikle de Türkiye’nin doğusunda yer alan Erzurum’la bu gönül bağı, eserlerindeki Türkiye ve Türk imajının olumlu olması ve yine eserlerinde iki kültürü birbirine yaklaştıran iyi niyeti nedeniyle Alman Dili ve Edebiyatı bölümündeki kütüphaneye “Barbara Frischmuth Kütüphanesi” adı verildi.