Eğitim - Bir- Sen’e bağlı sendika üyesi öğretmenler bugün Yakutiye Kent Meydanında toplanarak seslerini duyurmaya çalıştı. Eylem öncesi yağan yağmur ve rüzgar nedeniyle öğretmenler ellerinde tuttukları pankartları kontrol etmekte güçlük yaşadı. Zaman zaman şapka ve pankartları başlarında tutan öğretmenler ıslanmamak için bu şekilde korundular.
Yağmur ve rüzgarın durmasının ardından yapılan basın açıklamasında ek ders birim ücretlerinin artırılması talep edildi.
BASIN AÇIKLAMASI
Öğretmenler adına basın açıklaması yapan Eğitim - Bir- Sen Erzurum Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Bugün 81 ilde aynı saatte eğitim çalışanları olarak sesimizi duyurmak üzere toplandık. Eğitim çalışanlarının emeğinin karşılığını alamadığını hatırlatmak ve “eşit işe eşit ücret” düzenlemesinde “Sizin muadilinizi bulamadık, onun için dışarıda kaldınız” diyen hükümet yetkililerine, biz buradayız ve ülkenin en önemli işini yapıyoruz demek için buradayız.” dedi.
2,5 milyon kamu çalışanının beşte ikisinin eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda bulunduğunu ifade eden Şimşek, “Hükümet, eğitime önem verdiğini her fırsatta dile getirmekte, merkezi yönetim bütçesinden en fazla payı eğitime ayırdığını ifade etmektedir. Eğitim ile ilgili tarihi öneme haiz düzenlemeler yapılmakta, tartışmalar yürütülmekte ve ses yükseltilmektedir. Eğitimi, eğitim çalışanlarını da kapsayacak şekilde bir konsept içerisinde düşünmeyenler kesinlikle doğru yapmamaktadır.
666 sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda çalışan personele yönelik “Eşit işe eşit ücret” düzenlemesi ile denge sağlamaya çalışan hükümet, eğitim-öğretim hizmet sınıfında 650 bin öğretmene ve 100 binden fazla öğretim elemanına ‘sizin muadilinizi bulamadık, onun için toplu sözleşme masasında görüşmek üzere kapsam dışı bıraktık” dercesine masayı işaret etmiştir. Ek ödeme alamayan öğretmen ve öğretim elemanları, üzülerek ifade etmeliyiz ki, kamuda en düşük ücret alan çalışan konumuna düşürülmüştür. 9/1 öğretmenin 1.624 TL, 7/1 öğretim görevlisi 1.856 TL, maaş aldığı bir ortamda kimse kalkıp eğitimle ilgili büyük laflar etmesin. Eğitim çalışanlarının, eğitimi ve ülkeyi geleceğe taşımayı bırakın, kendilerini gelecek aya taşıyacak mecalleri kalmamıştır. Sabır taşları çatlamış, sinirleri gerilmiştir. Bu ülkede demokrasinin korku tünelinden çıkması sürecindeki mücadelede eğitim çalışanları en önde olmalarına rağmen, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde en sonda olmayı bırakın, kapsamın bile dışında tutulmuştur.” diye konuştu.
Kamuda eşitlik adına denge sağlanırken, eğitim çalışanlarının kapsam dışında tutulduğunu öne süren Eğitim - Bir- Sen Erzurum Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Mart 2012 itibarıyla yıllık enflasyon TÜFE’de 10.45’i bulmuş, 2012 yılında kullanılan maktu harçların artırılmasında yeniden değerleme oranı 10.26’ya yükselmiş, sadece Mart ayında, evlerde kullanılan elektriğe yüzde 9.26, doğalgaz fiyatına yüzde 18.70 zam yapılmıştır. Yapılan zamlarla akaryakıtın litre fiyatının geldiği noktayı açıklamaya bile gerek yok. Eğitim çalışanları olarak 19 aydır yasamızı bekledik, “Bir gecede adrese teslim sipariş yasalar çıkarırken, 2,5 milyon kamu çalışanını ve 1,8 milyon kamu emeklisini ilgilendiren Toplu Sözleşme Yasasında ‘yoran hükümet’ oldunuz. Başta hizmet kolu sendikacılığı olmak üzere Yasa’da istediğimizi aldık ve şimdi Masa gözüktü. Masada ortamı geren değil, eğitim çalışanlarının hakkını ‘veren hükümet’ olmalısınız” diye haykırmak için buradayız. Bir an önce toplu sözleşme masası kurulmalı ve hükümet, enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir teklifle kamu çalışanlarının karşısına çıkmalıdır. Ek ödeme mağduru öğretmenler ve öğretim elemanları olarak, 4/C’li personel olarak, hizmetli, memur, şef, şube müdürü, denetmen, uzman, sayman, teknisyen, şoför ve kütüphaneci olarak buradayız. Kısacası bütün eğitim çalışanları için buradayız. Eğitim çalışanları olarak bize reva görülen ücreti protesto etmek için buradayız. Emeğimizin karşılığını alamadığımızın altını çizmek, adımıza düzenlenen bordroları yakmak için buradayız.” şeklinde konuştu.
Hükümete seslenenen Şimşek, “Toplu sözleşme masasında içimize sinen, emeğimizin karşılığını ifade eden yeni bordroyu ortaya koymasını istiyoruz. Toplu sözleşmeye ilişkin genel taleplerimiz Konfederasyonumuz Memur-Sen tarafından daha önce kamuoyu ile paylaşıldı. Genel taleplerin yanında kamuda çalışanların beşte ikisini oluşturan eğitim çalışanları olarak taleplerimizden bazılarını burada açıklamak ve altını özellikle çizmek istiyoruz. Ek ödeme mağduru öğretmenler ve öğretim elemanlarına 50 puan artış yapılmasını, yani 314 TL ek ödeme verilerek ek ödeme mağduriyetinin giderilmesini, eğitimcinin hak ettiği ekonomik seviyeye çıkarılmasını bekliyoruz. Her şey zamlanırken, ek ders birim ücreti 7,82 lirada kalmıştır. İki yıl önce 18. Milli Eğitim Şurası’nda ek ders birim ücretinin 12 TL olması kararlaştırılmıştı. Günümüz şartları dikkate alınarak ek ders birim ücretinin 15 TL’ye çıkarılmasını ve ek ders esaslarının değiştirilerek adaletli bir dağıtımın ortaya konulmasını bekliyoruz. İstihdamda güçlük çekilen yörelerde bazı kamu çalışanlarına ek tazminat uygulayan hükümet, eğitimciye gelince ek tazminat yerine ek fedakârlık istiyor. Bu çarpıklığın düzelmesini, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli 4 sayılı Cetvel’de yer alan yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. bölgede görev yapanlara yüzde 10, 2. bölgede görev yapanlara yüzde 20, 3. bölgede görev yapanlara yüzde 30, 4. bölgede görev yapanlara yüzde 40, 5. bölgede görev yapanlara yüzde 50, 6. bölgede görev yapanlara yüzde 60, 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmesini istiyoruz.
Vergi matrahının yükseltilmesini, ilk altı ay verilenin ikinci altı aylık sürede geri alınmamasını, ek ders ücretlerinin, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmamasını istiyoruz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e de seslendiklerini belirten Şimşek, “Eğitimde eğer başarılı olacaksanız, eğitimcileri yanınıza alarak başarılı olabilirsiniz. Eğitimcileri karşınıza alarak başarılı olacağınızı düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz Sayın Bakan diyoruz. Özür grubu tayin uygulamasında mağduriyetler var. Kariyer basamakları uygulamasındaki belirsizlik hala sürüyor. 4+4+4’le ilgili çelişkili açıklamalarınız toplumu da, eğitimciyi de huzursuz etmekten başka bir işe yaramıyor. KİK toplantılarında imza altına aldığımız kararlar hala hayata geçirilmedi. Eğitim çalışanları olarak umudumuzu koruduğumuzu haykırıyor ve sorunlarımıza eğilen bir Bakanlık görmek istiyoruz Eğitim çalışanları olarak buradan hükümete sesleniyoruz: Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Emeğimizin ve alın terimizin karşılığını istiyoruz. ‘Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor’ diyenlere, eğer büyüme varsa o zaman büyümeden payımızı verin diyoruz. Eşitlik ve adalet adına düzenleme yapanların ortaya çıkardıkları eşitsizlik ve adaletsizliğin giderilmesini istiyoruz. Bugünden itibaren bir hafta boyunca derslere, ‘Eğitim Çalışanıyız, İnsanca Yaşam İçin Hakkımızı İstiyoruz’ yazan kokartlarla gireceğiz. Bütün arkadaşlarımızı, kokartları yakalarına takmaya davet ediyor, önümüzdeki hafta yapacağımız eylemde buluşmak üzere herkese teşekkür ediyoruz.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra öğretmenler maaş bordrolarını yakarak eylemi sonlandırdılar.