İmam Gazzali, vefatının 900. yılında İstanbul’da “Uluslararası Gazzali Sempozyumu” ile anıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Hüccetu’l İslam Ebu Hamid Muhammed Gazzali’nin kendisinden önceki dört asrı yorumlayarak sistemleştiren ve kendisinden sonra gelen herkesi her bakımdan etkileyen büyük bir alim olduğunu dile getirdi.
GÖRMEZ GAZZALİ’Yİ ANLATTI
İmam Gazzali’in hayatının, ilmi kişiliğinin, tefsir, hadis, kelam, fıkıh usulü, tasavvuf, felsefe, mantık ve ahlak gibi ilim dallarına olan katkılarının çok değerli hocalar tarafından ele alınacak olmasının, ülkeye ve tüm islam alemine ve hatta tüm insanlığa yeni ufuklar açacağını belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gazzali’nin İhya’u Ulumi’d-din adlı eserinin İslam dünyasını en çok etkileyen ve etkilemeye de devam eden bir eser olduğunu vurguladı. Bozulmuş bir toplumu ıslah etmek isteyen ahlaki bir ihya hareketinin en önemli ürünü olarak İhya’yı işaret eden Başkan Görmez, Gazzali’nin el-Munkız Mine’d-Dalal adlı eserinin de batıda bir çok düşünüre kaynaklık ettiğini ve üniversitelerde ders olarak okutulduğunu söyledi.
GAZZALİ’NİN SÜNNET VE HADİSE BAKIŞI
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, kendisinin de bir hadis öğrencisi olarak Gazzali’nin sünnet ve hadise bakışını konu edinerek araştırmalarda bulunduğunu ve “Gazzali’de Sünnet, Hadis ve Yorum” adlı bir eser kaleme aldığını hatırlattı.
GÖRMEZ’İN SUNUMU
Başkan Görmez, Gazzali’nin, hadislerin anlaşılması ve yorumlanmasında açtığı metodik pencerenin önemine vurgu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Coğrafyamızın yetiştirdiği Gazzali gibi büyük alim ve müteffekkirlerimizi tanımanın, bilgi ve tecrübelerinden yararlanmanın; onları ve mirasını yeni nesillerimize tanıtmanın temel bir görevimiz olması gerektiğini düşünüyorum.
Yine bu bağlamda Gazzali’yi tanımadan bilgi ve kültürümüzün beslendiği kaynakları, onların diyalektik mekanizmalarını, aklın ve gönlün imkan ve sınırlarını anlamanın çok zor olduğunu düşünüyorum. Zira Gazzali, çağının çok yönlü bir sentezi ve arayış ufkudur. Bugün de onun gibi dönüştüren, içselleştiren bir senteze ve özü sıçratacak bir atılıma ihtiyaç vardır.
Son olarak bizlerin bugün tüm İslam alemi olarak kendi kendimize şu soruyu yöneltmekte çok geç kaldığımızı söylemeden geçemeyeceğim. Vefatının 900. Yılında İmam Gazzali’nin ilmi birikimini konuşurken, acaba bugün niçin yeni İmam Gazzali’ler yetiştiremiyoruz? Bu soruyu hepimiz kendimize yöneltmeliyiz.” Sempozyuma, İran’dan, Pakistan’dan ve Türkiye’den çok sayıda ilim adamının yanı sıra araştırmacılar ve öğrenciler de katıldı.