Dünya İnsan Hakları Günü Erzurum’da çeşitli etkinliklerle kutlanmaya devam ediyor. Gün dolayısıyla İnsan Hakları Kurulu tarafından Milli Eğitime bağlı okullarda açılan resim, şiir ve kompozisyon dallarında dereceye giren öğrencilere Vali Sebahattin Öztürk tarafından çeşitli hediyeler verildi.
DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERE ÖDÜL
Erzurum Valiliğinde yapılan törende, resim yarışmasında dereceye giren Celal Akın İlköğretim Okulu Öğrencileri Elif Özenç, Selçuk Topaç ve Talip Başoğlu’na, şiir yarışmasında dereceye giren Bağbaşı Çok Programlı Lisesi öğrencisi Dilek Keskin, Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Halime Dursun ve Oltu Lisesi öğrencisi Büşra Çelik’e, kompozisyon yarışmasında ise dereceye giren Ilıca Yavuz Selim Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencisi Fatma Seven, Sebahattin Solakoğlu İlköğretim Okulu öğrencisi O. Orhan Seferoğlu ve Türk Telekom Nurettin Topçu Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Emine Balıkçı’ya çeşitli hediyeler verildi.
ÖZTÜRK’ÜN DEĞERLENDİRMESİ
Vali Sebahattin Öztürk, ödül töreninde yaptığı konuşmada, ülkemizde insan hakları konusunda yaşanan gelişmelere vurgu yaptı. Öztürk: “İnsan hakları, devletimizin, hukukumuzun teminatı altında olmalıdır. Bizim için en büyük kazanç bu tür faaliyetlerle İnsan Haklarının vatandaşımızın kafasına kazınmasıdır. Ülkemizde insan hakları ihlalleri parmakla gösterilecek seviyeye gelmiştir. Bu yüzden şimdi bu ihlalleri görünce etlerimiz dikenleniyor. Ülkemizde bulunan herkesin insan haklarından yararlanması temel gayemizdir. Çağdaş devlet, çağdaş hukuk bunu gerektirir. Hem kamuyu denetlemek, hem insan hak ve hukukunu gözetmek İnsan Hakları Kurulu için çok önemlidir. Türkiye kendi bulunduğu coğrafyada parlayan yıldızdır. O yüzden insanlarımıza ‘İyi ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ dedirtmemiz lazım. İnsan hakları konusuna ilgi duyan ve duyarlılık gösteren öğrencilerimize, velilerimize ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Vali Öztürk konuşmasının ardından öğrencilere ödüllerini verdi. Şiir ve kompozisyon dallarında birincilik kazanan öğrenciler eserlerini kurul üyelerine okudular. Ödül törenine Vali Yardımcısı Naci Aktaş ve İl İnsan Hakları Kurul Üyeleri katıldılar.
İL İNSAN HAKLARI KURULUNDAN AÇIKLAMA
Bu arada, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Erzurum Valiliği İl İnsan hakları Kurulu Başkanlığından bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Birleşmiş Milletler bünyesinde 1946 yılında insan haklarının geliştirilmesi amacıyla bir İnsan Hakları Komisyonu oluşturulmuş ve bu alanda “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ilk kez 10 Aralık 1948 tarihinde BM Genel Kurulunca kabul edilmiştir.
BM Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini kabul etmesi ve insan haklarının uluslararası düzeyde korunması yönünde ilk önemli adım olması nedeniyle, her yıl tüm dünyada 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ
Evrensel Bildirgenin ilanından sonraki yıllarda tüm dünyada insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik uluslararası mekanizmalar oluşturulmuş ve işletilmeye başlanmıştır. Öyle ki artık insanlık suçu işleyenlerin yargılanabileceği uluslararası mahkemeler oluşturulması aşamasına ulaşılmıştır. Tüm bu gelişmelerin anlam ve öneminin Dünya kamuoyunca paylaşılması, insan haklarının korunması ve güvence altına alınması konusunda tüm dünyada insanların bilgilendirilmesi, insan hakları bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla Evrensel Bildirge’nin kabul edilişinin yıldönümü olan 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.
Çağdaş insan hakları anlayışını yansıtacak ve tüm Birleşmiş Milletler üyesi devletler için geçerli standartları içeren bir belgeye duyulan ihtiyaç sonunda bu metin ortaya çıkmıştır. 1946 yılında kurulan İnsan Hakları Komisyonu öncelikli çalışma konusu olarak böylesine bir uluslararası belgenin hazırlanmasını kararlaştırmıştır. Bildirgenin hazırlanması sürecinde kişilere tanınacak hakların listesi ve insan hakları konusundaki uluslararası denetimin ulusal egemenlik karşısındaki gücü ve etkinliği konularında Genel Kurulda önemli tartışmalar yaşanmıştır.
TÜRKİYE BİLDİRGEYİ 62 YIL ÖNCE ONAYLADI
Türkiye Beyannameyi 6.4.1949’da onaylamıştır. Devletimiz özellikle Avrupa Birliğine giriş sürecinde işi ciddiye alarak temel kriter olan Kopenhag Kriterlerinin de ortaya koyduğu gibi “Çağımızın temel “kalite standardı”, insan haklarına saygı ve bunu garanti edebilecek istikrarlı kurumların varlığıdır” diyerek ciddi bir çalışmanın içine girdi. Devletimiz uluslararası sözleşmelerin gereği gibi görünse de hak ihlallerinin önüne geçilmesinin yolunun ancak milletiyle birlikte gerçekleştirilebileceğinin farkına vararak halkın sorunlarını ve beklentilerini süratli ve etkin biçimde devlet çarkına ulaştıracak bir yol, tabiri caizse bir “katalizör” arayışı içine girmiştir. Bir anlamda devlet, ülke çapında yayılmış, esnek çalışabilen ve uzmanlık bilgisinden de yararlanılan yeni birimler aracılığıyla, milletin bazen yargı, parlamento, basın gibi demokrasinin ana unsurlarına duyuramadığı sesini en düşük frekanslarda bile duyabilmeyi ve doğru algılayabilmeyi hedeflemiştir.
İL VE İLÇE İNSAN HAKLARI KURULLARI
İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları, işte bu yeni arayışın sonucu olarak, 2 Kasım 2000 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” ile 81 il ve 850 ilçede tesis edilmiştir. Temel amacı insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılması olarak belirlenen Kurulların üstlendiği görev, ülkemizin hepimizi gururlandıran ve “toprağı vatanlaştıran” değerlerinin arasına evrensel insan hakları kriterlerini eklemek şeklinde ifade edilebilir. Söz konusu Yönetmelikte 23 Kasım 2003 tarihinde yapılan değişiklikle kurul üyelerinin sivil karakteri daha da güçlendirilmiştir.
Kurulumuz da bu yönde güzel çalışmalara imza atarak, tüm başvuruları titizlikle inceleyerek ve gereğini yapmış böylelikle de diğer illere örnek gösterilebilecek bir kurul olmuştur. Bugüne kadar büyük gayretler gösteren Kurul Üyelerimizin misyonu, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerden yararlanmalarının önündeki engellerin kaldırılarak ülkemizdeki insan hakları standardının yükseltilmesidir. Milletimizi oluşturan bireylerimizin, muhtemel insan hakları ihlallerine karşı bizlerin varlığını somut bir güvence olarak hissetmeleri için var gücümüzle çalışacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Hiç kuşkusuz yargının yerini alacak veya ona alternatif oluşturacak bir güvenceden söz etmiyoruz. Kurulumuz, kazanılmış insan hakları değerlerinin toplumsal ve siyasal düzlemde korunması ve geliştirilmesi anlamında sürekli bir çaba içerisinde olacaktır.”