Şehit Aileleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hatem Tetik, hükümetin teröristleri değil, teröristlerin hükümeti teslim aldığını ileri sürdü. Habur Sınır kapısında giriş yaparak teslim olan teröristlerin bir kez bile pişman olduğu dile getirmediğini belirten Başkan Hatem Tetik, dernek kapısına kilit vurduktan sonra “Teröristler bir kere bile ‘pişmanlık yasası’ndan yararlanmak istediklerini söylemeyerek, terörden ve adam öldürmeden rahatsızlık duymadıklarını göstermişlerdir. Bizler bu vatan için evlatlarımızı, kardeşlerimizi şehit verdik. Ama devletimiz, şehit ailelerinin acılarını bir yana bırakarak teröristlere kucak açmıştır. İmralı Adasında yatan vatan haini terörist başının emriyle Habur sınır kapısındaki teröristleri teslim alma töreninde siyasi otoritenin bir eksikliğini gördük. O da gelen teröristlere madalya vermeleri, kırmızı halılarla karşılamaları, gül vermeleri ve kurban kesmeleri eksikti. Bu ihanetin bedelini kısa zamanda yüce Türk Milletinin önünde ödeyeceklerdir” diye konuştu.
Gez Mahallesindeki Şehit Aileleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin kapısına kilit asılması ve Başkan Hatem Tetik’in konuşmasından sonra otobüslerle Karskapı Şehitliğine gidildi. ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganlarıyla şehitliğe kadar yürüyen kadın, erkek, çocuk, yaşlılardan oluşan Şehit Aileleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinin protestosunda Başkan Hatem Tetik ile dernek üyelerinden bazıları, göğüslerinde taşıdıkları övünç madalyalarını yerlere attılar.
ŞEHİT YAKINLARININ DİNMEYEN FERYATLARI
Eşi Cahit Yıdırım’ı geçtiğimiz yıl Aktütün karakoluna yapılan baskında kaybeden Nur Yıldırım, beş yaşındaki oğlu Furkan’la birlikte katıldığı törende, gözyaşlarını tutamadı. Kocasının mezar taşına sarılan Nur Yıldırım, “Aşkım bizi bırakıp niye gittin” diye gözyaşı döktü. Nur Yıldırım ve ne olduğundan habersiz annesini izleyen 5 yaşındaki Furkan, çevrede bulunanlar tarafından babasının mezardan uzaklaştırıldı.
Oğlu Vedat Topal’ı 1993’te Tendürek dağındaki çatışmada şehit veren 70 yaşındaki Canip Topal da, “Bu vatan için bir evladımı şehit verdim, ikincisini de veririm. Ama teröristlerin bu şekilde karşılanmasını kabullenemiyorum. Sen bir İsrail kadar olamadın. İsrail, bir askeri için Arabistan’ı kırdı. Sen milletin arkasında duracaksın. Durmazsan dağılır bu millet, bu vatan. Bu millet oy verdi, hata mı etti kardeşim? Allah rızası için söyleyin. Haçını boynundan çıkardı sonunda” diye konuştu.
BAŞBAKANA YAZDIĞI ŞİİRİ OKUDU
Kardeşi Tuncay Yurdakul’u 1997’de Şırnak’ta çıkan çatışmada kaybeden Selma Yurdakul ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı ‘Teşekkürler Sayın Başbakanım’ şiirini okudu. Selma Yurdakul şiirinde, şu duygu ve düşüncelere yer verdi:
‘Gecenin karanlığında Azrail oldular/ Şehre indiler bey oldular/ Davulla zurnayla karşılanır oldular/ Siz sağolun Sayın Başbakanım.
Yıkılan yuvalar düzelir mi?/ Dağdan inenler dost edinilir mi?/ Eşkıyaya söz verilir mi?/ Siz sağolun Sayın Başbakanım.
İçten içe yıktılar nice ocakları yaktılar/ Sevgi bağına bomba attılar/ Tüysüz yetimleri yaktılar/ Adaletiniz buysa siz sağolun Sayın Başbakanım.
Hem yaktılar hem yıktılar/ Kader ocağımıza baykuş bıraktılar/ 32 bin insanın canını aldılar/ Bunları tebrik etmek sizlere düşer Sayın Başbakanım.’
Şehit Aileleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği üyelerinin binalarına kilit vurmaları ve şehitlikte protestoları, yaklaşık bir saat sürdü. Şehit ve yakınları, eylemin ardından sessizce gözyaşları arasında dağıldılar.