Çeyrek yüzyıldır Erzurum’da bulunduğunu, gözlemleri ve izlenimlerine göre, Erzurum insanının sanat düşkünü olarak nitelendirilebileceğini kaydeden Şimşek, “Erzurum insanı sanatı gerçekten seviyor. Edebiyatı, müziği, tiyatroyu, velhasıl sanatın her türlüsünü seviyor. Elbette sanatın hasını, edeplisini ve ahlâklısını seviyor. Sevmemesi de düşünülemez zaten” ifadelerini kullandı.
Özellikle müzik alanında, “Göç göç oldu göçler yola düzüldü”, “Erzurum dağları kar ile boran”, “Erzurum çarşı Pazar”, “Kırmızı gül demet demet”, “Tutam yâr elinden tutam”, “Eledim eledim” gibi onlarca türkünün yakıldığı bir şehir olan Erzurum’da, müzik zevki ve kültürü üst düzeyde olduğunu kaydeden Şimşek, “Sümmani, Emrah başta olmak üzere onlarca âşığı bağrından çıkaran Erzurum'un şiire ve musikiye kayıtsız olması mümkün müdür? Hasib Dede, Haydar Telhüner gibi musiki ustalarını da, Erzurum noktasında unutmamak gerekir.” yiye konuştu.
Nef’i, Hazık Mehmed Efendi, İbrahim Hakkı ve Alvarlı Efe gibi zatları yetiştiren Erzurum’un, edebiyata ilgisiz kalamayacak bir şehir olduğuna dikkati çeken Şimşek, “Bugün, konserlerde salonların dolması, bu şehirde rafine bir müzik zevkinin olduğunu gösteriyor. Üniversitemizin düzenlediği konserlerde salonların dolduğunu görünce bu ilgi açıkça gözler önüne seriliyor. Çocuklarını çeşitli saz kurslarına götüren, gönderen insanlar, bir müzik zevkini de açığa vurmuş oluyorlar.” ifadelerini kullandı.
ERZURUM BİR KÜLTÜR ŞEHRİ VE MEDENİYETLER MERKEZİ…
Erzurum için tiyatronun da ayrı bir keyif olduğunu dile getiren Tacettin Şimşek, “Erzurum'da tiyatroya olan ilginin yüksek olduğunu görmek için tiyatro solanlarına bakmak yeterlidir. Resim sergilerinde bu sanata meraklı insanlar da dikkatimizi çekiyor. Geleneksel sanatlarımızdan Ebru ve Hat gibi sanatlar kurslar ve sergilerle meraklı izleyicisini buluyor. Erzurum bir üniversite şehri. Daha doğrusu üniversiteler şehri olma yolunda. Bu çok önemlidir. Daha da önemlisi: Erzurum bir kültür şehridir. Bir medeniyet merkezidir. Tarihi kimliğiyle, milli ve manevi değerleri koruyan tavrıyla. Böyle şehirlerde sanat zevki vardır. Estetik duyuş vardır ve daima olacaktır. Bu zevk ve duyuşa seslenen sanat faaliyetlerini artırmak, sanatla uğraşan insanların sorumluluğudur. Her sanat dalında en güzel örnekleri Erzurum insanına sunmak zorundayız. Çünkü bu şehir insanı sanattan anlıyor ve nitelikli sanat eserleriyle buluşmayı hak ediyor.” dedi.