Bilhassa son iki yıl içerisinde, tarım arazilerimiz, dedelerimizden miras alıp, torunlarımızın bize emaneti olan ve ancak üç milyar senede oluşan, artık dünyada en kıymetli varlık olarak değerlendirilen ”toprak”: hobi bahçesi adı altında heba ediliyor. Ve başta Vali olmak üzere herkes sessizce sadece izliyor…
Türkiye’ öncelikle ve mutlaka korunması gereken toplam “265 büyük ova” var ve bunlardan ikisi de Erzurum da.
Birisi Daphanın da içinde olduğu Erzurum ovası, diğeri Pasin ovası.
Mutlaka korunması gereken tarım arazilerimiz hobi bahçesi, ahır vesairelerle birer birer yok ediliyor, Erzurum İl Toprak Koruma Kurulu ki başkanlığını Vali Okay Memiş yapıyor işi çözüp kökünden atmıyor veya atamıyor…
Yine edindiğim bilgilere göre, bu kurulda tarım arazilerinin mutlaka muhafaza edilmesi yönünde samimi olan iki üç taraf var. Birisi Ziraat Mühendisleri Odası (temsilcisi Doç.Dr. Müdahir Özgül), diğeri Ziraat Odası (başkan Şahset Karaman), Tema Vakfı (temsilci Işıl Bedirhanoğlu)…
Diğerleri, sadece ve sadece, Valinin ve siyasetçilerin ağzının içine bakıyorlar maalesef…
Oysa ki bundan daha üç ay evvel, 3.Tarım Şurası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı ve Cumhurbaşkanı, ısrarla, tarım alanlarının korunmasına değinerek; “Verimli tarım alanlarının azaldığı, su kaynaklarının giderek kıtlaştığı, denizlerin kirlendiği, iklimlerin değiştiği, hava olaylarının öngörülemez hale geldiği ürkütücü bir dönemin içindeyiz. Bu yeni dönemin alametifarikalarından biri de toprağın, suyun, tarım alanlarının stratejik öneminin ve rekabetinin artmasıdır. Geçtiğimiz asırda yeraltı kaynakları için yürütülen mücadelenin aynısı bugün tarım alanlarının ve su kaynaklarının kontrolü için veriliyor." demesine rağmen...
Ve yine Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendisinin okuduğu kapanış bildirgesinde; “Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetim ilkeleri çerçevesinde kullanılması, korunması ve izlenmesinin sağlanması” demesine rağmen…
Burada, sadece, Valiyi ve kurul üyelerini sorumlu tutmak yanlış elbette.
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere, diğer Belediye Başkanları, Ak Parti İl Başkanı, Milletvekilleri ve vicdan sahibi herkes sorumludur, tarım arazilerinin çarçur edilmesinden…
Tabii bu arada, kimse tarlasının bir köşesine çiftçinin yaptığı kulübeye bir şey demiyor.
Bence ilgili herkesin gidip kurula destek vermesi ve kanunun neyi emrediyorsa onu yapmalarını söylemesi gerekir…
Velhasıl: “hobi bahçesi olmadan bunları tarım arazilerinden söküp atın” bu mevzu Cumhurbaşkanının kulağına gitmesin.
Yoksa kimsede kulak kalmaz.