Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Sondaj faaliyetlerimizi devam ettirerek 2025 yılında 145 yeni sondaj yapmayı hedefliyoruz. Gabar sahasıyla birlikte yurt içi ve yurt dışında ulaştığımız 160 bin varil üzerindeki günlük üretimimizle 6.4 milyon aracın ihtiyacını karşılayabiliyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ve Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerin e katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bayraktar, madenciik yatırımlarının özellikle ilgili yerel ekonomiye önemli bir katkı sağladığını söyleyerek, “İstihdam oluşturur ve sosyal refahı arttırır. Bugün madencilik sektörü olarak biz 155 bin emekçimizle büyük bir aileyiz. Madenlerimizin güvenilir ve sürdürülebilir bir şekilde işletilmesini temin edebilmek için arama faaliyetlerinden üretim süreçlerine kadar her aşamada radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi farklı teknolojileri kullanarak kapsamlı denetimler yapıyoruz. Bu çerçevede 2024 Kasım sonu itibariyle yaptığımız denetim sayısı 8 bin 546’ya ulaştı. İnşallah yıl sonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetimi gerçekleştirmiş olacağız. Faaliyeti tamamlanan maden sahalarının rehabilite edilmesi temel öncelik onlarımızdan bir tanesi. Madenciliğin çevreyle, doğayla ilgili boyutunu asla göz ardı etmiyoruz. Aslında bunu sadece bugünün sorumluluğu değil aynı zamanda gelecek nesilleri olan bir borç olarak görüyoruz. Onun için çevreyle uyumlu, çevreye rağmen değil, çevreyle birlikte madencilik anlayışını benimsiyoruz. Madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı alanları yeniden doğaya kazandırıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar 45 ilde 9 bin hektar rehabilitasyon alımına 21 milyon ağaç diktik. Madencilik sektörümüzün gayri safi yurt dışı hasta içindeki yeri 20 yıl içinde bugünkü fiyatlarla 65 milyar liradan 270 milyar liraya yıllık maden ihracatımızı ise aynı sürede AK Parti iktidarları döneminde 7 kat artırarak 5.7 milyar dolara yükselttik” ifadelerini kullandı.
"2.5 milyon ton bor ürünü satışından toplam 1.3 milyar dolarlık satış geliriyle inşallah bu sene yeni bir rekora imza atacağız"
Bayraktar, bor rezervlerinde katma değerli üretimini sağladıklarını belirterek, “2024 yılında yüzde 97’si ihracat olmak üzere 2.5 milyon ton bor ürünü satışından toplam 1.3 milyar dolarlık satış geliriyle inşallah bu sene yeni bir rekora imza atacağız. 2023 yılında kömür ve altın dahil ara ve uç ürünler hariç olmak üzere toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolara ulaştı. Özellikle son dönemde dünyada yaşanan tedarik zinciri sorunları ve madencilik ürünlerinin bir ticari yaptırım aracı olarak kullanılması nedeniyle ülkemizin ihtiyaç duyduğu madenlerin kendi kaynaklarımızdan sağlanması hayati bir önem arz ediyor. Bunun için madencilikte yurt içi üretimin yanında yurt dışındaki sahalarımızda da üretime odaklandık. Asya'dan Afrika'ya farklı coğrafyalarda yürüttüğümüz madencilik çalışmaları kapsamında Nijer'de ruhsat sahibi olduğumuz altın sahalarının birinde 2025 yılında ilk üretime başlıyoruz. Stratejik ve kritik madenlere, savunma sanayi ve ileri teknoloji gerektiren alanlarda özellikle enerji dönüşümünün temel unsurları olan yenilenebilir enerji, depolama, elektrikli araçlarda yoğun olarak ihtiyaç duyulmakta. Nadir toprak elementleri alanında Eskişehir Beylikova'da keşfettiğimiz rezervleri işleyeceğiz ve ülkemizin bu alanda çok önemli tedarikçi haline getireceğiz. Dünyanın ikinci en büyük nadir toprak elementleri rezerv sahasında üretimimizi geliştirmek için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
"Şırnak'ın adı artık terörle değil, üretimle, istihdamla ve kalkınmayla anılmaktadır"
Petrol konusunda Bayraktar, “En önemli ithalat kalemlerimizden biri olan petrolde ise zorlu bir coğrafyada bir zamanlar terör lafı var. Gidilemeyen, girilemeyen Şırnak Gabar'da Cumhuriyet tarihimizin en büyük petrol rezervini, bu keşifle birlikte Şırnak'ın adı artık terörle değil, üretimle, istihdamla ve kalkınmayla anılmaktadır. Gabar'da üretimin arttırılması ve yeni sahalarda arama çalışmaları için Ankara'dan İzmir'e kadar bir mesafeye denk gelen toplam 540 kilometre yol yaptı. Buradaki üretimimizi son bir yıl içerisinde 2.5 kat arttırarak bugün itibariyle 61 bin var. Sondaj faaliyetlerimizi devam ettirerek 2025 yılında 145 yeni sondaj yapmayı hedefliyoruz. Gabar sahasıyla birlikte yurt içi ve yurt dışında ulaştığımız 160 bin varil üzerindeki günlük üretimimizle 6.4 milyon aracın ihtiyacını karşılayabiliyoruz” dedi.
Nükleer enerjinin arz güvenliği ve iklim hedefleri açısından önemine değinen Byraktar, “Bu nedenle ülkemizin 70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeği dönüştürüyoruz. Dünyadaki en büyük nükleer güç santral şantiyesi olan Akkuyu'da tüm ulusal ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak dört nükleer reaktörün inşası aynı anda devam ediyor. Santralin ilk ünitesini en kısa zamanda tüm engellemelere rağmen devreye almayı hedefliyoruz. Akkuyu sahasında şu anda 30 binin üzerinde insan çalışıyor. Santral tamamen devreye alındığında da 4 bin kişiye sürekli bir şekilde istihdam sağlayacak. Diğer taraftan Sinop ve Trakya Nükleer Güç Santrali projelerimiz ve küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Nükleer enerji sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımız kısa bir süre içinde uluslararası düzeyde yetkililik kazanmalıdır”diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Sondaj faaliyetlerimizi devam ettirerek 2025 yılında 145 yeni sondaj yapmayı hedefliyoruz. Gabar sahasıyla birlikte yurt içi ve yurt dışında ulaştığımız 160 bin varil üzerindeki günlük üretimimizle 6.4 milyon aracın ihtiyacını karşılayabiliyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ve Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerin e katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bayraktar, madenciik yatırımlarının özellikle ilgili yerel ekonomiye önemli bir katkı sağladığını söyleyerek, “İstihdam oluşturur ve sosyal refahı arttırır. Bugün madencilik sektörü olarak biz 155 bin emekçimizle büyük bir aileyiz. Madenlerimizin güvenilir ve sürdürülebilir bir şekilde işletilmesini temin edebilmek için arama faaliyetlerinden üretim süreçlerine kadar her aşamada radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi farklı teknolojileri kullanarak kapsamlı denetimler yapıyoruz. Bu çerçevede 2024 Kasım sonu itibariyle yaptığımız denetim sayısı 8 bin 546’ya ulaştı. İnşallah yıl sonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetimi gerçekleştirmiş olacağız. Faaliyeti tamamlanan maden sahalarının rehabilite edilmesi temel öncelik onlarımızdan bir tanesi. Madenciliğin çevreyle, doğayla ilgili boyutunu asla göz ardı etmiyoruz. Aslında bunu sadece bugünün sorumluluğu değil aynı zamanda gelecek nesilleri olan bir borç olarak görüyoruz. Onun için çevreyle uyumlu, çevreye rağmen değil, çevreyle birlikte madencilik anlayışını benimsiyoruz. Madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı alanları yeniden doğaya kazandırıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar 45 ilde 9 bin hektar rehabilitasyon alımına 21 milyon ağaç diktik. Madencilik sektörümüzün gayri safi yurt dışı hasta içindeki yeri 20 yıl içinde bugünkü fiyatlarla 65 milyar liradan 270 milyar liraya yıllık maden ihracatımızı ise aynı sürede AK Parti iktidarları döneminde 7 kat artırarak 5.7 milyar dolara yükselttik” ifadelerini kullandı.
"2.5 milyon ton bor ürünü satışından toplam 1.3 milyar dolarlık satış geliriyle inşallah bu sene yeni bir rekora imza atacağız"
Bayraktar, bor rezervlerinde katma değerli üretimini sağladıklarını belirterek, “2024 yılında yüzde 97’si ihracat olmak üzere 2.5 milyon ton bor ürünü satışından toplam 1.3 milyar dolarlık satış geliriyle inşallah bu sene yeni bir rekora imza atacağız. 2023 yılında kömür ve altın dahil ara ve uç ürünler hariç olmak üzere toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolara ulaştı. Özellikle son dönemde dünyada yaşanan tedarik zinciri sorunları ve madencilik ürünlerinin bir ticari yaptırım aracı olarak kullanılması nedeniyle ülkemizin ihtiyaç duyduğu madenlerin kendi kaynaklarımızdan sağlanması hayati bir önem arz ediyor. Bunun için madencilikte yurt içi üretimin yanında yurt dışındaki sahalarımızda da üretime odaklandık. Asya'dan Afrika'ya farklı coğrafyalarda yürüttüğümüz madencilik çalışmaları kapsamında Nijer'de ruhsat sahibi olduğumuz altın sahalarının birinde 2025 yılında ilk üretime başlıyoruz. Stratejik ve kritik madenlere, savunma sanayi ve ileri teknoloji gerektiren alanlarda özellikle enerji dönüşümünün temel unsurları olan yenilenebilir enerji, depolama, elektrikli araçlarda yoğun olarak ihtiyaç duyulmakta. Nadir toprak elementleri alanında Eskişehir Beylikova'da keşfettiğimiz rezervleri işleyeceğiz ve ülkemizin bu alanda çok önemli tedarikçi haline getireceğiz. Dünyanın ikinci en büyük nadir toprak elementleri rezerv sahasında üretimimizi geliştirmek için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
"Şırnak'ın adı artık terörle değil, üretimle, istihdamla ve kalkınmayla anılmaktadır"
Petrol konusunda Bayraktar, “En önemli ithalat kalemlerimizden biri olan petrolde ise zorlu bir coğrafyada bir zamanlar terör lafı var. Gidilemeyen, girilemeyen Şırnak Gabar'da Cumhuriyet tarihimizin en büyük petrol rezervini, bu keşifle birlikte Şırnak'ın adı artık terörle değil, üretimle, istihdamla ve kalkınmayla anılmaktadır. Gabar'da üretimin arttırılması ve yeni sahalarda arama çalışmaları için Ankara'dan İzmir'e kadar bir mesafeye denk gelen toplam 540 kilometre yol yaptı. Buradaki üretimimizi son bir yıl içerisinde 2.5 kat arttırarak bugün itibariyle 61 bin var. Sondaj faaliyetlerimizi devam ettirerek 2025 yılında 145 yeni sondaj yapmayı hedefliyoruz. Gabar sahasıyla birlikte yurt içi ve yurt dışında ulaştığımız 160 bin varil üzerindeki günlük üretimimizle 6.4 milyon aracın ihtiyacını karşılayabiliyoruz” dedi.
Nükleer enerjinin arz güvenliği ve iklim hedefleri açısından önemine değinen Byraktar, “Bu nedenle ülkemizin 70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeği dönüştürüyoruz. Dünyadaki en büyük nükleer güç santral şantiyesi olan Akkuyu'da tüm ulusal ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak dört nükleer reaktörün inşası aynı anda devam ediyor. Santralin ilk ünitesini en kısa zamanda tüm engellemelere rağmen devreye almayı hedefliyoruz. Akkuyu sahasında şu anda 30 binin üzerinde insan çalışıyor. Santral tamamen devreye alındığında da 4 bin kişiye sürekli bir şekilde istihdam sağlayacak. Diğer taraftan Sinop ve Trakya Nükleer Güç Santrali projelerimiz ve küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Nükleer enerji sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımız kısa bir süre içinde uluslararası düzeyde yetkililik kazanmalıdır”diye konuştu.