AB, 'Meclis ve kabine üyeleriyle idare mensupları HSYK'da yer almamalı' diyor. Ancak AKP'nin Anayasa paketinde bakan ve müsteşarı HSYK'da kalırken bakanın yetkisi de artırılıyor
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hâkim ve Savcılar yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısıyla ilgili Anayasa değişiklik taslağını hazırlarken Avrupa Birliği ile müzakere başlıkları arasında yeralan ‘Yargı ve temel haklar’ bölümündeki eleştiri ve önerileriyle Avrupa Konseyi bünyesindeki Avrupa Hâkimler Danışma Konseyi (AHDK) ve Venedik Komisyonu’nun (VK) raporlarını dikkate aldıklarını söyledi. Ancak, taslakta yer alan bazı hükümler, AB Katılım Ortaklığı Belgesi ve ilerleme raporlarıyla AHDK ve VK raporlarındaki ‘standart’lar kadar ‘istisnalar’ın da dikkate alındığını gösteriyor.
Adalet Bakanı ve müsteşarının kurulda kalması bunun en önemli örneklerinden biri. Radikal Gazetesi'nden Deniz Zeyrek'în haberine göre; AB, AHDK ve VK belgelerine yansıyan eleştiri ve tavsiyelerle hükümetin Anayasa paketinde yer alan HSYK’ya ilişkin düzenlemler karşılaştırıldığında ortaya şöyle bir manzara çıkıyor:
BAKAN VE MÜSTEŞAR: AHDK, kurul üyelerinin yargı kökenli olsun ya da olmasın aktif politika içinde olmasına karşı çıkıyor. Bu çerçevede 2007 raporunda “Parlamenterler, hükümet üyeleri ve idare mensupları kurulda yer almamalıdır” ifadesi kullanıldı. Buna karşın AKP, Venedik Komisyonu’nun bir raporunda yer alan “Yürütme erkinin temsilcilerinin kurul içinde yer alması güvene dayalı endişeler yaratsa da yaygın bir uygulamadır” ifadesini, bakan ve müsteşarın kuruldan çıkarılmamasına dayanak yapıyor. AKHP, VK’nın “Hâkimlerin denetimi ve disiplin işlemleri sadece kendi meslektaşlarına bırakılmamalı, üyeleri dengeli bir şekilde oluşturulmuş bir yargı kurulu kurulmalıdır” tespitini de HSYK’yla ilgili taslakta dikkate aldı. Ayrıca taslakta, bakanın, mevcut düzenlemenin aksine kurulun başkanvekilini de seçiyor olması, çalışma usul ve esaslarının kanunlara bırakılması kuruldaki yürütme etkisini şu anki yapıya göre daha da artırıyor.
YARGIYI TEMSİL: AHDK, kurulda meslektaşlarınca seçilmiş yargı mensuplarının sayısının ağırlıkta olmasını istiyor. Değişiklik taslağında yüksek yargının temsilci sayısı 4’e düşürülürken, alt kademe yargı mensuplarının seçeceği üye sayısı 10 olarak öngörüldü. Bakan, müskteşar ve Cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkemesi’nin atayacağı beş üye ile birlikte Yargıtay ve Danıştay ağırlığı tamamen ortadan kalkacak. Mevcut kurulda Yargıtay üç, Danıştay iki üyeyle temsil ediliyor.
YASAMA VE YÜRÜTME SEÇMEMELİ: Avrupa normları, yargı dışından gelen üyelerin Yasama ve yürütme tarafından seçimine karşı çıkıyor. Dört üye seçecek Cumhurbaşkanı sayılmazsa, yürütmenin HSYK’daki en önemli varlığı bakan ve müsteşarı oluyor.
YANDAŞ ÜYE UYARISI: AHDK, yargı kurullarına yargı dışından seçilen üyelerde ‘kendi çıkarlarına çalışma’, ‘kendini koruma’ ve ‘yandaşlık’ görüntüsünün ortaya çıkmaması gereğine işaret ediyor. Taslakta yargı mensuplarının yaygın bir seçimle gelecek olması ‘yandaşlık’ görüntüsünü ortadan kaldıracak nitelikte. Ancak yargı camiası dışından seçilecek Anayasa Mahkemesi raportörlerinin, yükseköğretim mensuplarının ve avukatların bu konudaki eleştirilere maruz kalma ihtimali yüksek.
İTİRAZ HAKKI: AB belgelerinde HSYK kararlarına itiraz yolunun kapalı olması eleştiriliyor. Taslakta kurulun kararlarına ‘meslekten çıkarma cezası hariç’ tutularak itiraz yolu açılıyor.
BAĞIMSIZ BÜTÇE VE SEKRETARYA: Avrupa Birliği, HSYK’nın bağımsız bütçesinin olmamasını, sekretarya işlerini yapacak bir yapılanmaması bulunmamasını eleştiri konusu yapıyor. Taslakta bu sorun tamamen çözülüyor.
DENETİM: AB, hâkimlerin sadece bakan izni ile bakana bağlı müfettişlerce denetlenmesine karşı çıkıyor. Taslakta, yargı mensuplarının denetiminin HSYK Başkanı sıfatını da taşıyan Adalet Bakanı’nın oluru ile kurul müfettişlerine yaptırılması öngörülüyor.