Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, İsrail Dışişleri bakanına mektup gönderdiklerini ve “sözde soykırımı meclisiniz de kabul edin” teklifini yaptıklarını belirterek düşmanca tavrından ötürü İsrail’i kınadıklarını söyledi.
İsrail’in 1948 yılından yani kuruluşundan itibaren, kabul görmek adına komşularıyla iyi geçinmek ve işbirliği yapmak yerine, düşmanlık ve genişleme yolunu tercih ettiğini ifade eden Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Bazen, kendilerini katletmiş olan Hitleri örnek alıp Müslümanlara karşı katliamlar yaptılar. Bazen ortaçağa korku salan Hasan Sabbah’ın fedailerini örnek alıp, kendilerine karşı tehdit olarak gördükleri masum insanları kalleşçe öldürdüler. Bazen de PKK gibi terörist grupları kullanarak kendilerine rakip olarak gördükleri ülkelere zarar vermeye çalıştılar. Ama bunların bir çoğunu ya inkar ettiler ya da kendilerinin haklı olduklarını haykırdılar.” dedi.
DÜNYA NİÇİN SUSUYOR?
İsrailli politikacıların uyguladığı, insan haklarına, uluslar arası hukuka ve insanlığa aykırı politikalara karşı dünyayı yöneten güçlerin çıkar ilişkileri nedeniyle ses çıkarılmadığını ileri süren Eğilmez, “Yahudiler ile Türkler arasında tarih boyunca çok özel bir ilişki olmuştur. Türkler, tarih boyunca Yahudileri büyük katliamlardan kurtarmıştır. 7.- 10. YY’larda Hıristiyanlar, Anadolu, Doğu ve Orta Avrupa’da büyük bir Yahudi avına girişmişlerdi. Yakaladıklarını işkencelerle öldürüyor, hayvanlara yem ediyorlardı. Yahudiler kimliklerini gizlemek zorunda kalıyor, Hıristiyan’mış gibi yaşıyorlar, milliyetlerini değiştirmek zorunda kalıyorlardı. Yahudi toplum tarihlerinin en karanlık dönemlerinden birini yaşarken, 7.YY başında kurulup, kısa zamanda Kafkaslara ve Karadeniz’in kuzey düzlüklerine hakim olan Hazar Hakanlığı, Yahudileri için bir yaşam sahası olmuştur. Engin Türk hoşgörüsü ve adaleti, Yahudileri büyük bir katliamdan kurtarmıştır. Türk topraklarına gelebilenler özgürce dinlerini ve geleneklerini yaşamışlardı. Avrupa, 15.YY’ın sonunda yeni bir Yahudi katliamına giriştiği zaman, kurtarıcı olarak sahneye yine Türkler çıktı. II. Bayezit gemiler göndererek Yahudilerden bir kısmını Türk topraklarına getirdi. Bu çarpıcı örneklerin yanı sıra Yahudi tarihinde Türk dostluğunu gösteren daha birçok olay vardır. Örneğin 11. yüzyılın sonunda başlayan ve 13. yüzyılın sonuna kadar devam eden haçlı seferlerinin her biri Yahudiler için büyük bir felaket olmuş ama Türk hakimiyeti altındaki topraklara kaçabilenler özgür ve güvenlik içinde yaşamaya devam etmişlerdir.” diye konuştu.
İYİLİKLERİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMADIK
Türklerin İsrail’e karşı iyiliklerinin karşılık bulmadığını kaydeden Eğilmez, “Bu tutumları hiçbir zaman karşılık bulmamıştır. Bu büyük iyiliklerin karşılığında, İsrail terör örgütü PKK’yı el altından desteklemiş ve kendisi gibi bebek katili olan bu örgüte sahip çıkmıştır. İsrail Devleti, son yaptığı kalleşçe saldırıyla çok büyük bir hata yapıp, geliştirdiği şiddete dayalı denklemleri içerisine Türk kanı akıtmıştır. Türk Devlet geleneğini gözden kaçıran İsrail, bu kanın hesabını er ya da geç çok pahalıya ödeyecektir. Türk Devleti’nin aldığı ve alacağını açıkladığı haklı önlemler karşısında, İsrail de dışişleri bakanı Avigdor Lieberman aracılığı ile Türkiye’ye karşı sanki önceden yapmıyormuş gibi terörü ve sözde soykırım iddialarını açıktan destekleyeceğini duyurmuştur. Bir anlamda malumu ilan etmiştir. Yalnız bu açıklama şu açıdan çok önemlidir; modern ve medeni bir devlet olduğunu iddia eden İsrail, terörü destekleyeceğini resmi olarak açıklamıştır. Ayrıca daha yakın tarihte Ermenistan’da ve Karabağ’da bulunan Yahudi nüfusun Ermeniler tarafından uygulanan baskıcı politika sonucunda kaçmış ve kaçırılmış olmasına rağmen ermeni yalanlarını destekleyeceklerini ve kendi meclislerinde bu yalanları kabul edeceklerini ilan etmişlerdir.” şeklinde konuştu.
EĞİLMEZ’İN AÇIKLAMASI
Eğilmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz dernek olarak İsrail Dışişleri bakanına gönderdiğimiz mektupta bu gerçekleri hatırlattıktan sonra, “rica ediyoruz sözde soykırımı meclisiniz de kabul edin” teklifimizi yaptık. Türklere bu kadar düşmanlık yapan bir devletin sözde soykırımı tanıma kararı almasının önemli olmadığı düşüncesindeyiz. Kendi dışişleri bakanlığımıza da, bu faaliyete tepki göstermemelerini öneriyoruz. Bunun yanında bütün bu yaşananlardan dolayı İsrail’i kınamıyoruz ama lanetliyor ve uyarıyoruz.”