KANAL25
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
‘Son 1 haftada 198 terörist etkisiz hale getirildi’
‘Son 1 haftada 198 terörist etkisiz hale getirildi’
2025 Yılı Hac kuraları çekildi
2025 Yılı Hac kuraları çekildi
Gazze'de can kaybı 43 bin 204'e yükseldi
Gazze'de can kaybı 43 bin 204'e yükseldi
Milli Uçak Gemisinde geri sayım
Milli Uçak Gemisinde geri sayım
Turizm istatistikleri açıklandı
Turizm istatistikleri açıklandı
HABERLER>GÜNDEM
12 Eylül 2009 Cumartesi - 10:45

Altan ve Ilıcak'ın 'darbe' günahı

Sözde darbe karşıtları Altan ve Ilıcak, 12 Eylül'de hangi tavrı almıştı?

Altan ve Ilıcak ın  darbe  günahı

12 Eylül; Masum Değilsiniz Hiçbiriniz!..

Yakın tarihimizin miladı olan 12 Eylül 1980 askeri darbesi, bir kez daha sorgulanacak toplum vicdanında. Bir kez daha faili Kenan Evren ve çevresi olan generaller cuntasından hesap istenecek. Ama, şöyle soralım: Sadece hesap vermesi gerekenler Evren ve çetesi midir? Ya onları 12 Eylül’e cesaretlendiren, teşvik eden iç ve dış failler? Onlara iktidarları boyunca yardakçılık yapanlar? 12 Eylül düzenini 1982 Anayasası’na geçirerek, bugünkü hayatımıza içselleştirenler? Onlardan hesap sormadan, 12 Eylül yargılanabilir mi?..

Mesela TÜSİAD’ı, o dönemin yönetimini sorgulamayan bir 12 Eylül soruşturması adil olabilir mi? 1978’de kurulan Ecevit hükümetini gazete ilanlarıyla düşürmeye çalışan, sonra programını Demirel Başbakanlığındaki Milliyetçi Cephe’ye ve onun tetikçilerine uygulatan TÜSİAD’ı, TÜSİAD’ın arka planında yeni bir ekonomik modeli dayatan IMF-Dünya Bankası ikilisini nasıl dışarıda tutabiliriz?

***

Hatırlayın; 1950’lerden 1970’lere izlenen ithal ikameci, iç pazara dönük birikim modeli artık işlemiyordu. Döviz kazandırmayan ve döviz ihtiyacını borç-harçla kapatan bir birikim kulvarından, döviz kazandıran “ihracata dönük ekonomi” modeli gerekiyor diyordu IMF-Dünya Bankası ikilisi ve TÜSİAD, TİSK, TOBB.. bütün bu patron örgütleri de buna iman etmişlerdi. Ama bir engel vardı. Böyle bir ekonomik modele geçiş, anti-sendikal önlemler istiyordu. DİSK’i bertaraf etmek, grevleri zorlaştırmak, işçileri uysallaştırmak gerekiyordu. Böyle bir model, piyasa, liberalizm bayrağını yükseltiyor; sosyal devlet, kamu sektörü vb. yapıları dışlıyordu. Mal ve sermaye hareketlerine, yabancı sermaye girişine, özelleştirmelere yol açılmalı.. hem de ardına kadar diyordu. Bütün bunları 1970’li yılların yükselmiş halk muhalefetine rağmen, sendikacıl mücadelelere rağmen yapmak mümkün değildi. 12 Eylül bunun için gerekliydi.

Önce ne yaptılar? En militan işveren sendikası MESS’in Başkanı, Sabancı Koordinatörü, Nakşi tarikatından Turgut Özal’ı, Demirel’in müsteşarı yapıp 24 Ocak paketi ile girizgâhı yaptılar. IMF programını hemen uygulayıp dehşetli bir devalüasyon ve zam yağmuruyla ilk hücumu gerçekleştirdiler. Ama karşılarında halk muhalefetini, 85 bine ulaşan grevcilerin çadırlarını görünce, kendi ifadeleriyle şartları biraz daha olgunlaştırdılar, “sağ-sol çatışması”na ordunun müdahalesi adı altında, 24 Ocak’ın eksik kalan ayağını, 12 Eylül darbesi ile tamamladılar. Ve gelir gelmez DİSK’i kapadılar, grevleri yasakladılar. Türk-İş genel sekreterini hükümete alıp yanlarına çektiler. Partileri kapadılar, en ılımlılara bile kan kusturdular.

TÜSİAD ve çevresi çok mutluydu. Patronlar dünyasının duayeni Vehbi Koç’un 3 Ekim 1981 tarihinde Kenan Evren’e yazdığı mektuptaki şu satırları nasıl unutabiliriz:

“Şimdi, faşist ordu iktidara geldi, kapitalistlerle birleşerek Türk işçisini istismar ediyor propagandası yapılmaktadır. Böyle bir iftira karşısında işçi-işveren ilişkilerini düzenleyecek olan kanunlar, taraflar için adilane bir şekilde ve asgari hata ile çıkarılmalıdır. Bu düzenleme yapılırken, bazı sendikaların Türk Devleti’ni ve ekonomisini yıkmak için bugüne kadar yaptıkları aşırı hareketler göz önünde bulundurulmalıdır… İşçi sınıfını ayaklandırmak amacıyla, Komünist Parti’nin, solcu örgütlerin, Kürtlerin, Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli teşebbüslerini devam ettirecekleri muhakkaktır. Bunlara karşı uyanık olunmalı ve teşebbüsleri muhakkak engellenmelidir… Basının kalemine tenkit fırsatı verilmemelidir.” (Tam metin için bkz: M. Sönmez, Kırk Haramiler, Arkadaş Y. 1990)

Ya dönemin TİSK Başkanı Halit Narin’in, sendika ve grev hakkını kullanan işçileri kastederek, “Bugüne kadar işçiler güldü bizler ağladık, şimdi gülme sırası bizde” diye attığı sevinç naralarını...

Bunca iç etkenin yanında dış tazyik de vardı tabii. ABD vardı en başta. Bölgenin jeo-politik ihtiyaçları, NATO’nun güney kanadındaki Türkiye’de sözde bir demokrasiye dahi tahammül gösteremeyecek tahammülsüzlükteydi..Paşalar işte bu “iç ve dış talepler” karşısında 12 Eylül için koşulları “olgunlaştırdılar” ve 12 Eylül sabaha karşı, ünlü, “our boys have done it” sözünü hayata geçirdiler.

***

Masum olmayan sadece onlar mı? Ya medyadaki uzantılar? Şimdinin “sivil toplumcu” medya mensuplarının bir zamanlar ne denli “darbesever” olduğunu unutabilir miyiz? Nazlı Ilıcak’ın, işkenceleri meşrulaştırmak için “Efendim, mesela bir terörist bir şehri havaya uçuracak bombayı yerleştirdikten sonra ele geçirilmiş, şimdi bu şehrin insanlarını kurtarmak için ona işkence yapılmasın mı?” diye yazılar döktürdüğünü unutabilir miyiz? 12 Eylül zihniyetinin hizmetinde, devrimcilere küfür eden “Sudaki İz” gibi paçavraları kaleme alıp şöhrete bu küfürlerle ulaşan Ahmet Altan’ı unutabilir miyiz? Devletin resmi ideolojisi Türk-İslam sentezi olarak belirlenip bunun kadroları oluşturulurken Sızıntı dergisinde Kenan Evren’e “kurtarıcı bir melek” diye övgüler düzen Fethullah Gülen’i, 12 Eylül bahsinde unutmak olur mu?

12 Eylül’ün yardımcı ve yardakçıları, bilin ki, masum değilsiniz hiçbiriniz…

 
DİSK: 12 Eylül devam ediyor
 
YARSAV üyelerine ölüm tehdidi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DİSK: 12 Eylül devam ediyor
Çelebi: “12 Eylül Türkiye’yi hâlâ içinden çıkamadığı girdaba sokmuştur.''
Açılımı Gülen mi yaptırıyor?
CHP'li Aydoğan, Başbakan Erdoğan’ın şu soruları yanıtlamasını istedi.
Memur çocuğuyken patron oldu
7 kadın işçisiyi felakete götüren şirketin Yönetim Kurulu Başkanını bu olay hapse götürdü
 
Devlerin ilk dansı bu akşam
Süper Lig’de 2009-2010 sezonunun ilk derbisi bu akşam Ali Sami Yen Stadı’nda.
Meteoroloji yine uyardı
Meteoroloji, kuvvetli sağanak yağışa karşı yetkilileri ve vatandaşları uyardı.
AKP'li bakan TIR'ları suçladı
Ulaştırma Bakanı da sorumluyu buldu: ''Bölgede konuşlanan TIR Parkı...''
 
Maltepe'de izinsiz gösteri
Gösteri yapan bir grup, bir market ve İETT otobüsüne motolofkokteylli saldırıda bulundu.
Kabus bugün geri dönüyor!
İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Yıldırım: Yağışlar öğle saatleinde başlayacak.
Şaşırtan afet açıklamaları
Yetkililer suçu doğaya, ekolojik dengenin bozulmasına ve vatandaşlara attı...
 
YAZARLAR
Orhan Kemal Karasu
Orhan Kemal Karasu
Ak Parti için artık tehlike canları ciddi ciddi çalıyor.
Selahattin Şener
Selahattin Şener
Haydi Erzurum (Bari) Güneşine Sahip Çık !..
Hayrullah Palanoğlu
Hayrullah Palanoğlu
HOBİ BAHÇELERİ TAM GAZDEVAM EDİYOR...
Cahit Okçu
Cahit Okçu
Her Neyse…
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva